Vali Ali Hamza Pehlivan, 25- 31 Mart 2024 tarihleri arasında kutlanan “Kütüphaneler Haftası” kutlama etkinliğine katıldı.
Vali Pehlivan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından İl Halk Kütüphanesinde düzenlenen programda yapmış olduğu konuşmasında; “Bugün, İl Halk Kütüphanemizde, mütevazı ama ziyadesiyle anlamlı bir etkinlik gerçekleştiriyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğümüz, her önemli gün ve hafta ile ilgili hazırlıklar yapıyor. Kütüphaneler haftası da ülke genelinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın himayesinde, İlimizde ise İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz tarafından çeşitli etkinlikler düzenlenmek suretiyle kutlanıyor. Bu yılki etkinlikleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz birlikte gerçekleştiriyor.
Kütüphaneler Haftası, ülkemizde 1964 yılında kutlanmaya başlanmıştır. Her yıl Mart ayının son haftası Kütüphaneler Haftası vesilesiyle kitap ve kitap okumanın önemine, değerine dikkat çekiliyor, okuma alışkanlığının artması, sürdürülmesi teşvik ediliyor.
İlimizde, 17 Halk Kütüphanemiz var. Bu Halk Kütüphanelerinde yaklaşık 350 bin kitabımız var. Okullarımızdaki kütüphanelerimizde ise yaklaşık 2,5 milyon kitabımız bulunmaktadır. İlimizdeki Halk Kütüphaneleri ve okullarımızdaki kütüphanelerde bulunan yaklaşık 3 milyon kitap başta çocuklarımız, gençlerimiz, öğrencilerimiz olmak üzere bütün vatandaşlarımızın hizmetindedir. Bu önemli bir rakamdır.
Mersin İlimizde, 1933 yılında kurulan ve Kitap Sarayı adı verilen ilk kütüphanedeki kitap sayısı 788’dir. O gün için önemli bir sayı olan 788 kitap, bu gün 3 milyon rakamına gelmiştir. Bu bir zenginlik ve süreç içerisindeki katettiğimiz aşamayı gösteriyor. Elbetteki kitap sayısı kadar kitapların okunması, daha çok insana ulaşması konusu ziyadesiyle önemlidir.
Kütüphanelerimizde 76 bin üyemiz var. Üye sayısı; kitap sayısıyla ve İlimizin nüfusuna oranlanınca biraz düşük görülüyor. Ama okullarımızdaki 400 binin üzerindeki öğrencilerimizi kütüphane müdavimi olarak değerlendirirsek bu sayının çok daha arttığını görüyoruz.”
“Aslolan bu kitapların okunmasıdır.” diyen Vali Pehlivan, konuşmasına; “Her yıl Kütüphaneler Haftası’nın bir teması oluyor. Bu yılki temada; ‘Dijital geleceğin anahtarı, yapay zeka temelli, akıllı kütüphanelerdir.’ Özünde çağ olarak gelmiş olduğumuz ve sıkça telaffuz etmeye başlamış olduğumuz yapay zeka, dijital dönüşüm, dijital gelişim kütüphanelerimize de işleyiş ve erişilebilirlik olarak yansımıştır. İşimizi kolaylaştıran, teknolojik gelişmelerin geldiği aşamaların hepsinin insan zekası ürünü olduğunu unutmamalıyız. Teknolojik sahadaki elde edilen ilerlemeleri yönetmek de yine insanoğluna düşmektedir.” dedi.
Vali Pehlivan, konuşmasının devamında; “Birçok şeyi yapay zekayla yönetir hale geldik. Ama onu da yönetecek nesilleri ve zihinleri yetiştirme gibi de bir sorumluluğumuz var. O yüzden kitabın dijital ortamlara taşınması, uygulanabilirlik açısından daha pratik bir tablo önümüze koyuyor. Ama dijital çağda da olacak o kitaplardan, kitapların özünden, sözünden uzaklaşmamak gerekir. Biz, kitabın matbaa kokusunu ala ala okuyarak yetişen insanlar olarak hala kitabın kendisine dokunarak okumanın tadının bir başka olduğunu düşünüyoruz. Her ne kadar cebimizdeki telefondan, elimizdeki tabletten ve elektronik ortamdan birçok şeyi takip ediyoruz. Ama kitabın aslına sahip olmak veya kitabın bulunduğu bir ortamda, kütüphanede bulunmak ve onların gölgesinde, yanında, yakınında bulunmak bambaşka bir şeydir. Kütüphaneler bize bunu sağlamaktadır.
O yüzden ayağımız kütüphanelerden kesilmemelidir. Hatta mümkünse evlerde bir kitaplık, bir kütüphane oluşturmak, o eve ayrı bir değer katar. O kitapların yanında olmak, alıp okumak bambaşka bir duygudur. Kitaplar değişik başlıklarda, değişik konu ve içeriklerle hazırlanıyor ve hepsi ayrı bir dünyadır. Düzenli bir okumayla o dünyaları keşfetmek gerekir.
Okumanın, medeniyetimiz içerisindeki yerini de biliyoruz. Bizim dinimizin ilk emri Oku’dur. Oku, ama keşfet ve uygula. Geçmişte yaptığımız bir projenin ismini “Oku, keşfet ve uygula” koymuştuk. Okuyalım, okuduğumuzun ne olduğunu bilelim,onu idrak edelim ve uygulayalım. Hele ki eğitim öğretim hayatı devam eden siz sevgili öğrencilerimiz, geleceğinizle ilgili yapmak istediğiniz mesleklerle ilgili karar vereceğiniz zaman, okuduklarınız, bu sayede elde edeceğiniz bilgi birikiminiz yolunuza ışık tutacaktır.
Sevgili gençler; Öğretmenlerimizin rehberliğinde ne kadar çok okursanız hangi meslek olursa olsun anlama, meramını anlatma, kendini ifade etme kabiliyetiniz gelişir. Bu sadece sosyal bilimler için geçerli değildir. Fen bilimleri, matematik bilimleri için de geçerlidir.
Maalesef, internet dili denen bir şey oluşmaya başladı. Bilgiler, kelimeler ve cümleler kısalıyor. Bunları kısalta kısalta, zihin melekelerimizin de kısalma ve daralma riski ortaya çıkıyor. Buna müsaade etmeyelim. Unutmayalım ki, zihnimizi ne kadar zorlarsak, kullanırsak ne kadar çok okursak ne kadar çok yazarsak ve konuşursak anlatılanı anlama, sahip olunan bilgiyi anlatabilme, inandırma, ikna etme, meramını karşı tarafa aktarabilme kabiliyeti gelişir.”