ÇEVİK KUVVET EŞLİĞİNDE ÇED TOPLANTISIMut’ta düzenlenen Kayraktepe Barajı’yla ilgili ÇED toplantısı, çevreci grupların ve CHP Mut İlçe Örgütü’nün protestosuna sahne oldu. Toplantıda baraj yapılmasını protesto eden grup ile baraj yapımını destekleyen grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine iki grup arasında arbede yaşandı. Mersin’den gelen Çevik Kuvvet ile Emniyet Güçleri olayları güçlükle yatıştırırken; aralarında CHP Mut İlçe Başkanı Mehmet Saydam’ın da bulunduğu protestocu grubun salondan çıkarılmasıyla, toplantıya devam edilebildi. Mut’ta düzenlenen, Göksu Irmağı üzerine yapılması planlanan Kayraktepe Barajı’nın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantısında arbede çıktı. Toplantı, Çevik Kuvvet eşliğinde gerçekleştirilebildi. Mut Halk Eğitim Merkezi Toplantı Salonunda DSİ’ce yapılan ÇED bilgilendirme toplantısı; Nükleer Karşıtı Platform üyeleri, çevreci gruplar ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mut İlçe Örgütü’nce protesto edildi. Baraj karşıtları, “Göksu deresi isyanda”, “Göksu’ya baraj istemiyoruz” yazılı dövizler açarak ve “Susma haykır, DSİ’ye hayır!”, “Toprak namustur satılamaz” şeklinde sloganlar atarak toplantıyı engellemeye çalıştı. Uzun süre devam eden protesto eylemine, toplantıya katılan karşıt görüşteki grup tepki gösterdi. Silifke Köprüsü’nden başlayarak, Mut’un Selamlı ve Mucuk köylerine eden kadar uzanacak Kayraktepe Barajı’nın yapılmasına karşı çıkan grup ile barajın yapılmasını isteyen grup arasında sözlü sataşmalar yaşandı ve tartışma çıktı. Başlayan tartışmanın büyümesi ve bazı protestocuların toplantıyı düzenleyen yetkililerin üzerine yürümesi üzerine, iki grup arasında arbede yaşandı. Olaylara, Mersin’den gelen Çevik Kuvvet ve Emniyet Müdürlüğü ekipleri müdahale ederek, iki grubu güçlükle yatıştırabildi. Saatlerce süren olayların devam etmesi üzerine Emniyet güçleri, aralarında CHP Mut İlçe Başkanı Mehmet Saydam’ın da yer aldığı protestocu grubu, toplantı salonu dışına çıkardı. Emniyet güçleri, protestoculardan 6’sını gözaltına aldı. Gözaltına alınan 6 kişinin, emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldıkları öğrenildi. Çevik kuvvet ekipleri toplantı süresince geniş güvenlik önlemi alırken, polisin müdahalesinin ardından toplantıya devam edildi. Toplantıda protesto eylemi düzenleyen grup, salon dışına çıkarıldıktan sonra basın açıklamasında bulundu. Protestoculardan olan Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Sabahat Aslan yaptığı açıklamada, “Biz bugün buraya yaşam hakkımızı savunmak için geldik. Barajlara karşıyız. Hidroelektrik santrallerine karşıyız” dedi. Kayraktepe Barajı yapıldığı takdirde bu bölgenin ikliminin değişeceğini savunan Aslan şunları söyledi: “Bu bölgedeki bulunan tarım yok olacak. Artık burada tarım yapılamayacak. İklim değişeceği için burada birçok hastalıklara neden olacak. İnsanların sağlığı bozulacak. Bu bölgeden göç etmek zorunda kalacaklar.” Bunları anlatmak üzere ÇED toplantısına geldiklerini belirten Aslan, maalesef yetkililerin kendilerine tahammül edemediğini söyledi. Aslan: “Biz burada anayasal hakkımız olan demokratik hakkımızı kullandık. Yaşam hakkımızı kullandık. Ama yetkililer şu anda antidemokratik bir şekilde bizi darp ederek salondan dışarı attılar. Valiliğin emriyle dışarı atmışlar” şeklinde konuştu. Bu olayı kınadıklarını belirten Aslan, savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti. Toplantının hukuksuz olduğunu savunan, protestoculardan Semra Kabasakal ise şunları söyledi: “Ben çok sayıdaki köylünün avukatıyım. Bunların bana verdiği yetkiye dayanarak buraya geldim. Ben bir çevre avukatıyım, gönüllü çevreciyim. Ancak burada yapılan ÇED toplantısı hukuksuz yapılmaktadır. Hiçbir hukuk kuralına yönetmeliğe uygun yapılmamaktadır. Zira yapılan toplantıda yasal hakkımız olan protesto hakkımızı kullanırken bizler dışarı çıkarıldık. Dışarıdan insanlar getirtilerek bizim üzerimize saldırı sağladılar ve bu saldırı sebebiyle bizi baskıyla şiddetle dışarı attılar. Ve bunu da valinin emriyle yaptıklarını söylediler. Bu sebeple biz Sayın Valiye buradan sesleniyoruz. Bu şekildeki yapılan hukuksuzluğa karşı yasal hakkımız olan suç duyurusunda bulunacağız. Bu böyle bilinsin. Bu burada bitmiyor, bütün yasal haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Çünkü ben burada köylüler adına avukat olarak bulunuyorum. Ve onların hakkını da sonuna kadar savunacağım. Yaşam hakkımız elimizden alınamaz. Göksu’da baraj ve HES istemiyoruz ve Göksu’nun öldürülmesine göz yumamayız. Göksu deresi isyandadır. Biz bu isyanın sesini duyacağız ve burada yapılması gereken ne gerekiyorsa, hukuksal olarak hakkımızı kullanacağız.” Yapılan açıklamaların ardından grup, “Göksu’da baraj istemiyoruz!” sloganları atarak dağıldı. Haber: Mehmet GÜRBÜZ |
1319 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |