Merhaba,

            “Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

              Yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin “  dizeleri Nazım Usta'nın şiirinde geçer. Zeytine bir anlam ve şiirin ana fikri gereği bir “yaşam” yükler büyük usta.

Ağzında zeytin dalı ile gelen beyaz güvercin de barıştır, her kültürde. Hatta antik ve kutsal yazıtlarda geçen “Büyük Tufan” sonrası Nuh peygamberin gemiden uçurduğu beyaz güvercin ağzında zeytin dalı ile dönmüş, gemidekiler suların bir yerlerde çekildiğini, karanın ortaya çıktığını, yani tufanın bittiğini anlamışlar. Yani doğa sularını geri çekip insanla barışmış. Bu nedenle güvercinin zeytin dalı ile müjdelediği barış insan ile tabiat arasındadır.

Mitolojide Athena'nın Atina ya diktiği zeytin ağacının şehri Perslere karşı koruduğu, yakıldığı halde tekrar filizlenip barışı ölümsüzlüğe taşıdığı yazılıdır. Tevrat'ta  ve Kuran'da da zeytinden söz edilir. Kısacası tarih eskiyi anlatır belki ama zeytin tarihten eskidir, insandan da eskidir. Hatta Adem'in oğlu Şit'in ölümünden önce babasının ağzına ilaç niyetine verdiği bir tohumdan zeytinin çıktığı rivayet edilir. Adem gömüldükten sonra gömüldüğü yerden bir filiz çıkar. Önce fidana sonra ağaca dönüşüp meyve verir.

Zeytin gözlüm sana meylim nedendir diye sorar şarkılar. Peki zeytin göz yeşil midir, siyah mı? Bir Nevzat Çelik şiirinde “Hangi sevda vurmuş seni, hangi delikanlı/Gönlüne salvo bakışlarınla/Soramam/Zeytin Karası gözlerini yoluma yatırma/dayanamam… dizelerinde rastlıyoruz ki hem yeşildir hem de kara. İlk mesajı barış olan zeytin sonra yemek olmuş insana, yağ olmuş, şifa olmuş, ışık olmuş, ateş olmuş kor olmuş ısıtmış beslemiş doyurmuş insanı. Hasta olduğunda iyileştirmiş. Çekirdeğinden yeniden doğmuş ve her doğan yüzyıllarca yaşamış.

Akdeniz'de kıyısı olan her ülkede olduğu gibi 1000 metre rakımlı yerlerde mesela Cudi dağında bile zeytin meyve vermiş. Bu da Nuh'un gemisinin Cudi de olabileceği tezine neden olmuş. Ayrıntı işte. Ege kıyısı da var derseniz, Ege zaten Akdeniz değil midir? Atatürk ilk hedefiniz Akdeniz deyip ordusunu Ege ye sevk etmemiş midir derim. Ayrıntı işte.

Ülkemizde son 10-15 yılda Ege bölgesi dışına çıkan ve çeşitlenen zeytin ve de zeytinyağı ortamı ulaştığı yeni tatlarla ve hazlarla Ege ye bu işte artık yalnız değilsin mesajını vermiştir. Ege bölgesinin çok bilinen markalarının ilçemizden zeytin ve zeytinyağı alıp kendi ürünü olarak pazarladığı herkesçe bilinen bir gerçek. Ama zeytinin en yaşlı ağacının bulunduğu yer olarak bu sektörde hak ettiğimiz yere geleceğimiz günler yakın bence.

Zeytinden bu kadar fazla söz etmemin nedeni aslında “zeytin dalı” .Kahraman ordumuzun asil Mehmetçikleri sınırımızda oluşturulmaya çalışılan yapay devletin ilk adımı olan terörist karması oluşumu yok etmek üzere Afrin'e girdi. ABD buradaki amacına müdahale edilmesine diplomasi yoluyla engel çıkarmaya çalıştı ama olmadı. İçerde kendine solcu diyen ABD yancısı, sözde muhalefet, özde vatan haini çakallarda kendilerince “savaşa hayır” kıvamında çemkirdiler. Bilmedikleri şey Türkiye Cumhuriyeti ordusunun savaşa gitmediğiydi. Ordu savaşa gitmiyor rahat olun. Ordu operasyona gidiyor. Tüm dünyaya ve buradaki çakalların oradaki uzantılarına davul çalarak çok önceden haber verdiği bir operasyona gidiyor. Çünkü karşısında bir devlet ya da bir ordu yok. Kimlerin beslediği herkesçe bilinen bir çakal sürüsü var. Bu yüzden ZEYTİN DALI hem o bölgeye hem sınıra huzur getirecek. Fakat yaprakları dökülüp kuruyup sertleşen zeytin dalı ise oradaki çakalların buradaki kravatlı ve döpiyesli kuklalarına çok fena girecek. Cici çocuk ve Kırmızı fularlı kız güzellemesi yapan gazeteci görünümlü kullanışlı çakallar da payını alacak. ZEYTİN DALI iyi gelecek. Hadi Arslanlar Allah yar ve yardımcınız olsun.

Afiyet olsun.