Merhaba,

Bir yerel seçim daha geride kaldı. Sonuçlar belli oldu. Kazanan için hizmet, kaybeden için kazananı tebrik etme zamanıdır. Fikren ayrıldık, tercihlerimizi yaptık, artık geride kaldı. Bir olma birlik olma zamanıdır. İlçemize ve Ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Daha önceki yazılarımda beyan ettiğim gibi Volkan ŞEKER çok rahat bir seçim galibiyeti almış ve uzak ara fark yapmıştır. Bunu tahmin etmek hiç te zor değildi. Mevcut sistem içinde ittifakın çok özverili çabası da sonucun farklı olmasını sağlamıştır. İsim üzerinden speküle edilecek bir açığı bulunamadığı için propaganda dönemini yıpranmadan geçirmiş bir aday olarak kazanması kaçınılmaz bir sonuçtu. Kendisinin görev süresi içinde, mevcut tabiatını koruyarak, sakin güç ile güç zehirlenmesi arasındaki sınırı bilerek herkesin başkanı olma yolunda ilerleyeceğine inanmak istiyorum. Belediyede neler yapılması gerektiğini zaten çok geniş bir yelpazeye sahip olan iki parti yöneticileri birlikte tespit etmiş durumda. Daha sonra ise Belediyenin yapması gerekenleri yapıp “hizmet diye göstermeye çalışması şeklindeki basitlikten kurtulması lazım. Size bir örnek vereyim: Bu belediyenin ilk icraatı X caddesine yeni kaldırım yapmak olursa; biliniz ki amaç hizmet değil, göz boyamaktır. Bu arada da haksız zenginleşmedir. Bu da tekrar seçilmeyi değil bir an önce zenginleşmeyi planladığını gösterir. Sonuçta bütün bunları yapanlar yine beş yıl sonra aday olurlar veya aday adayı. En sonunda sandıklar sayılır ve bu rantiyeciler kaybeder. Bu sadece bir örnek. Büyük şehir ve ilçe aynı partide olunca mı yoksa farklı partilerde olunca mı daha iyi olur? Sorusu ile Belediyenin iktidar ya da ittifaktan olması mı yoksa muhalefetten olması mı daha iyi hizmet gelmesini sağlar şeklindeki özde kısır döngü, sözde kasaba siyaseti felsefesi de bu dönemde bazı cevaplar bulacak.

İki dönem önce iktidar partisinin adayı olarak seçimi kazanan şahıs yine seçim zamanı ortaya çıktı. Geçtiğimiz dönemi kaybetmişti. Hem de iktidar partisinin belediye başkanı ve adayı olduğu halde. Kendisine hiç oy vermedim. İlk döneminde Meriç Tunca'ya, tekrar aday olduğu geçen dönemde de oyumu Nebi Yılmaz'a verdim. Kendisinin bırakınız siyasetçi; politikacı bile olamadığını çok uzun yıllar süren gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim. Bu dönemin aday adayı isimleri arasında yine o vardı. Hatta parti binasında aday adaylığını açıkladıktan sonra aşağıdaki dar sokakta bir kamyonet üstünde ilk şovunu yapmıştı. Dava, reis, adanmışlık, görev, hizmet kelimelerini sıkça kullandığı düzensiz ve hitabet özürlü konuşmasını çakma Ak partililer alkışladıkça “Allah razı olsun” cümlesini birkaç kez tekrarlayıp durmuştu. Tam üç dönem boyunca seçim öncesi konuşmalarını dinlediğim bu şahısın hep aynı şeyleri söylediğine bizzat şahit oldum. Peşinde koşanların ise önceki döneminde Onun ne tür bir cevherini görüp te buna devam ettiklerini inanın anlamadım. Sonra Mut Gündem diye bir sayfa çıktı ortaya ve bu şahsı yalamaya başladı. Tarzına bakıldığında geçen dönem bu yalama işini yapan bir solucanla tıpa tıp aynıydı. Hatta bu yalama görevlisi bir bocalama dönemi de geçirdi. Şahıs aday olamayacağı belli olduktan sonra dümeni başka bir partiye kırdığında yalama görevlisi ne yapacağını bilemedi. Gerçi kim! Olduğunu bilmediğimiz için yüzüne vuramayız bunu. Belki de gerçekten yüzsüzdür. Dümen kırılan parti ise daha önce adayını açıklamış olmasına rağmen, çok pişkin bir hamle ile hemen yeni geleni aday yaptı. Eski adayın pişmanlığı mı yoksa kızgınlığı mı yoksa hayal kırıklığı mı olduğunu bilemediğim bir açıklaması vardı, partisinden ayrıldığını anlatan. Bu şekilde bir kırılma ile yaralanan, başkasının kapı önüne koyduğunu buyur eden, söylemleriyle de “hem Mut, hem Mersin bizim olacak” hayallerini seslendiren parti tabii ki kaybetti.

CHP konusu ise her zamanki senaryonun tekrarlanması ile seçimde yerini aldı. Selahattin Bey sonrası ve hatta Beyin son dönemini de dahil edersek; bu partinin içi her seçim öncesi farklı hiziplerle bölündü. Üzerinde anlaştıkları bir aday çıktığı anda tekrar seçim kazanacak güce sahip bir seçmen potansiyeli Mut'ta CHP için hep var. Ama yarışa hep geriden başlıyorlar. Başka partilere akıp sonucu bazen değiştirebiliyorlar. Ama geldiğimiz nokta CHP'nin 3.sırada olması ve bunun değişeceğine dair bir ışığın olmaması. Seçim sonuçlarının hepimize, ilçemize, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Afiyet olsun.