Merhaba,

Oldukça ilginç, ilginç olduğu kadar da komik zamanlardan geçiyoruz. Mafyatik bir figür olan Sedat Peker nam şahıs, BAE denilen yapay ülkede misafir ediliyor. Bu ülkede kaldığı otelin içinden her gün videolar yayınlıyor. Belli ki asarım, keserim ile başlayıp, burnuna toz kaçınca “ırmağının akışına…”boyutuna yükselip “vatan” edebiyatı yapan botokslu zenne kuyruğu kaptırmış. Büyük ihtimalle erkek adama, hele de mafya mensubu bir tipe yakışmayacak, racona ters bir zaafının görüntüleri birilerinin eline geçmiş vaktiyle.. Bu videolarda söyledikleri var ya, işte o birilerinin yazıp eline verdiği konular.. dekor, masa, gibi detaylarda bolca Yozdil, Sözcü, Yozdil'in sermayesi kullanıldığına göre de bu işin medya ayağı, Sözcü, Fox, Tele1 ,Halk TV gibi yalanın harman olduğu adresler..

İşin komik yanları ise bu rahatsızı, önceleri mafya, yandaş vs biçiminde dışlayan ,seçim kaybetmekten nevri dönmüş, bir ömrü boş bir hayale harcayan, gelişime kapalı,1930 model demode kafalarıyla köy enstitülerini Oxford zanneden, oto boka hiç okumadıkları Nutuk'u örnek veren malum azınlığın Botokslu Sedat'ı sahiplenmesi ile başladı. Sosyal medyada dolanan yorumlara baktığınızda bu zombi cemaatine mensup 1930 model kafaların ortak bilinci Sedat'ı çoktan peygamber ilan etmiş durumda. Yani söylediği her şey çok doğru, her cümlesi bir ihbar, bütün anlattıkları gerçek. Bunu; yani bu acizlikten doğan ”Sedat'a Biat” durumunu utanmadan ifşa edip, utanmadan yargıyı, askeri, savcıyı, polisi göreve çağırıyorlar.. Savcılar hala ne bekliyorlarmış.. Hatta bir tanesi o kadar büyük bir cehalet sunmuş ki; şöyle diyor: Başka bir ülkede olsa, AYM başkanı şimdiye çoktan RTE'nı görevden alırdı.. Bu kadar da olmaz demedim tabii ki.. Bunun AYM'nin konusu olmadığını bir tarafa koyamadan, bu cehaleti, bu yorumu beğenen binlerce kişinin olması daha çok ilgimi çekti. Bu cehaletin, bu zihniyetin oy verdiği ideolojinin ülkemizi yönetmiyor oluşuna şükrettim.

Biden isimli bunağın ülkemize yaptığı ziyareti hatırlarsınız. ABD başkanı olmadan önce gelip bizim looser azınlığın temsilcilerine “yardım” vaat ettiği gezi. Bu gezi esnasında şerefsiz bir hain olan Can Dündar'ın oğlu ile karşılaşıp, O'na “senin baban bir kahraman” demişti.. Ülkene ve devletine iftira et. İftiralarını ispat edeme. Satılmış birkaç yargıç marifeti ile salıverilince de firar et.. Kime, hangi amaca, hangi ülkelere hizmet ettiği aşikar olan vatan hainliği tescillenmiş bu şerefsiz zaten olsa olsa bu ülkenin düşmanlarının kahramanı olurdu. Utanmadan Almanya'ya sığınıp, utanmadan ABD bayrağı

deseni olan battaniye ile bir iş yerindeki üçlü koltukta uyur gibi poz veren bu şerefsize hala ve ne yazık ki “gazeteci” diyenler olduğu gibi “suçsuz” olduğunu savunanlar da var. Düşünün; ülkenizi asılsız bir haberle itibarsızlaştırıp, terörist ülke kategorisine sokmak için hayasızca ve edepsizce yazıyor yazıyor yazıyor ve yalan haber yapıyorsunuz, mahkemeye çıkıp yalan söylediğinizi itiraf ediyorsunuz sonra firar edip bu devletin düşmanına sığınıyorsunuz.. ve bazı beyin yoksunu embesillere göre “masumsunuz”

İşte bu masum şimdi, Sedat Peker videolarına bel bağlamış, ülkesine dönebileceğini, aklanacağını hayal ediyor. Ve bunu utanmadan sosyal medya ekranlarından yayınlayabiliyor.. Biden'ın ve bazı ahmakların kahramanı daha bir yıl önce mafya diyerek karşısında olduğu bir zavallının himmetine muhtaç. Zavallı bioritmik dengesi, düzelmemek üzere bozulmuş iki şaklabanın tanımı sadece bir darbı mesel'in izahında kullanılmaya müsait: Bozacının şahidi….gerisi tüm zamanların en acıklı komedisi…Can Dündar, Sedat Peker elele… Tribündekiler kim mi? Looser azınlık tabii ki..

Bu arada gene Ayasofya özneli bir takım komediler de vardı. Ayasofya imamı'nın Bakara(114) mealini okuması hafif gürültülü de olsa looser azınlığın komik duruma düştüğü bir komediye neden oldu. Şimdi biraz geriye gidelim:

Yıllar önce Sırrı Sakık isimli HDP'li “M.Kemal'in askeri değil, generali olsanız ne yazar? İt sürüleri” diyerek kimleri hedef almıştır diye sormaya gerek yok..

Kısa zaman önce Bursa milletvekili ve PM üyesi Orhan Sarıbal; ”Dersim KATLİAMINDA yitirdiğimiz canları saygı ve özlemle anıyoruz” derken kime KATLİAMCI dediğini de sormaya gerek yok.

Bunun üzerine aynı partinin Manisa milletvekili Özgür Özel ”Biz Dersimli bir ailenin çocuğunu partimize genel başkan yaparak, Dersimle helalleştik” dedi..

Şimdi bu iki söyleme ”İT ve KATLİAMCI” söylemine sesi soluğu çıkmayan Özgür Özel ;meal ve konuşmada isim geçmediği halde imamın ATATÜRK'ü kastettiğini ileri sürerek imam hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Tipiyle müsemma bir komiklik. Acıklı yani.

Hepinize birden İT SÜRÜSÜ diyene karşı sus, hatta yılış,

KATLİAMCI!!! Diye kimin kastedildiğini bildiğin halde havaya bakıp ıslık çal,

KATLİAMI kabul edip; G. Başkanlık verdik, HELALEŞTİK diye itiraf et..

Sonra imamın sözlerinden nem kapıp, hassasmış gibi yap..

Hadi oradan, gevşek tutarsız geveze..

Afiyet olsun...