Merhaba,

Olmayana ergi diye bilinen bir yöntem vardır. Duymuşsunuzdur. Kısaca özetlersek herhangi bir şeyin olmayacağını, olamayacağını o şeyi yapmaya çalışarak gösteren bir yöntemdir. Örnek olarak E. İmamoğlu'nun İstanbul'a belediye başkanı olamayacağını göstermek için İstanbul'un 5 yılının heba edilmesi verilebilir. Bu örnek Ankara, Mersin, Adana ve Antalya için de geçerlidir. İzmir için geçerli değildir, çünkü İzmir ümitsiz bir vakadır. Bu nedenle sadece sözde büyükşehir özde belki de dünyanın en büyük köyüdür.

Bunları bir tarafa koyarsak; siyasetçi zannedilen bir figüranın hastalık düzeyindeki gelecek planlamalarının psiko-sosyal bir araştırma alanı oluşturmasının artık kaçınılmaz hale geldiğini görebiliyoruz. Bu henüz adı konulmamış olan rahatsızlık, yaklaşık altı yıl önce “Ben Başbakan olacağım” şeklindeki mantık hasreti çeken cümle ile ilk defa siyaset sathına arz-ı endam etti. Bu hezeyanın seslendirildiği dönemdeki mevcut sistemde “başbakanlık” olmadığı için çok ciddiye alınmadı tabii ki. Ama bu düzensiz aralıklarla tekrarlanmaya başlayınca bu hastalığın ve bu hastanın ciddiye alınması toplum sağlığı için gerekli hale geldi. Düşünün; bir siyasi figüre fikrinize yakın olduğunu zannedip sahip çıkıyorsunuz. Parti kuruyor, destekliyor ve oy veriyorsunuz. Ama o figürün siyasi geleceğine dair açıklamaları ve olmayı istediği şeyin gerçekçi olmadığını görüyorsunuz. Burada “gerçek üstü” bir planlama yapılıyor olsa ki; mümkün değil, şöyle olması gerekiyor: Önce önümüzdeki seçimleri bu figüranın tek başına ya da ortaklarıyla birlikte, ama birinci olarak kazanması gerekiyor. Sonra meclisi oluşturan milletvekillerinden 400 tanesinin oyu ile eski sisteme dönülmesini oylayıp meclisten geçirmesi gerekiyor. Sonra referanduma götürüp halkın onayını da alması gerekiyor. En sonunda da seçimle kazandığı CB'lığını bırakıp başbakan olmak için yeniden eski sistemde seçim yapması gerekiyor. Bu figüran ve paydaşları ve dahi bu figürandan bir şey olur zannedenlerin, bu sıralamaya dair hayalleri de tıpkı, arkasından gittikleri “başbakanlık” hayali gibi çok gerçek üstü…

Ben fikrimce daha da geriye gidilmesini öneriyorum kendisine. Mesela şöyle olsun. Bu figürana göre İBB başkanı da zaten padişahmış. F. Sultan Mehmetmiş ya, hazır geriye doğru gitmeye başlamışken saltanatı geri getirsin. Hazır padişahı da varken Osmanlı İmparatorluğunu da kursun. Sonra kendisini de “sadrazam” ilan etsin. Bazı eksiklikler olabileceği için ,mesela “sadrazamın sol..” tarafı için de bir çok aymazın solcu zannettiği ortağını görevlendirsin. Türkiye eyaletlere bölünmeli diyen ortağını da beylerbeyi yapsın. Çakma bilge Temel reisi de Kazasker yapsın, nasıl olsa büyüyünce şeyhülislam olur kendiliğinden.

Bunların toplamının siyaseten geleceği nokta burada kurgulamaya çalıştığım “gerçek üstü” acıklı komediden bile daha kötü olur bence.

Afiyet Olsun…