Bülent ÜSTÜNDAĞ
ASİ ASLAN MEHMETİN İDAMI
25/05/2022 Gece olunca kasaba içinde yine askeri emniyet ve tertibat alındı. Asiler ise bir daha geri dönmemek üzere Aladağ taraflarına çekilip gitmişlerdi. Eşkıyalar pek ucuz kurtulmuşlardı. Eğer bunların öldürülmeleri icabetse idi pek çoğunun yere serileceği muhakkaktı. Milli kuvvetlere tenbih edilmişti; bilinen asi reisleri vurulacak, diğerlerine vurmak için ateş edilmeyecekti. Çarpışmalarda eşkıyalardan 6 tane ölü, 18 tane esir vardı. Bu esirlerden bazısı da yaralı idi. Ölenler içinde eşkıya reislerinden Kara Davut ve yaralılar içinde de eşkıya reislerinden ve yıllarca Ermenek havalisini haraca kesen Aslan Memet bulunuyordu. Aslan Memet kaçarken attan düşüp ayağı kırılmış, kendisini bir çakıl yığını içine gizlemek istemiş ise de, Mutlu Hacı Ahmet efendi tarafından görülerek yakalanmış Ermenek'e getirilip mutasarrıf Hilmi Beye teslim edilmişti. 19 Ekim 1920 günü, Ermenek mahkemesinde muhakeme edilen Aslan Memet'in asılarak idamına karar verildiğinden, Tasdik için Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisliğine bildirilmişti. Aslan Memet'in idam kararına Mustafa Kemal Paşa'nın verdiği cevap: “Ermenek, C. 19.10.1920, Şaki Aslan Memet hakkındaki hükm-ü idamın acilen tasdiki ile hükm-ü mezkurun sürat-i infazı lüzumu müdafaa-i milliye ve dahiliye vekaletlerine tebliğ edilmiştir. 22 Ekim 1920 Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal “ Yardım kuvvetleri hemen dönmüş olup, asilerin toplanmakta oldukları Aladağ sınırlarında muvakkat bir zaman için açık bırakılan yerler yeniden askerlerle doldurulup Mut kazasının emniyeti sağlanmıştı. Yardımcı kuvvetler 20 Ekim 1920'de döndüklerinden Aslan Memet'in idamını görmemişlerdi. Bu asinin idamı Mustafa Kemal Paşa'nın yukarıdaki teli üzerine infaz edilmişti. Ermenek mebusu Hulusi Bey yukarıda yazılan telgrafın bir suretini de ekleyerek Mut ve Silifke'deki mebus arkadaşlarına şu teli çekmiştir: Mebus-u muhterem Sami beyefendiye: Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinden şimdi alınıp, balâ edilen Mut'ta mebus-u muhterem Ali beyefendiye, Silifke'de telgraf name mucibince şaki Aslan Memet bu gün hükümet meydanında salben idam ile hükm-ü ilam infaz edilmiş ve kaymakam Bey ile teşrik-i mesai edilerek usat ve eşkıya takip ve mevkuf bulunan usatın muhakemelerine devam edilmekte olduğu arz olunur efendim. 22 Ekim 1920 Mebus Hulusi (Aslan Memet hakkındaki idam kararını mahkumun yüzüne karşı okuyan Ermenekli Emin Özden adında cesur bir gençtir). DELİBAŞIN MUT BASKINI VE GRAVGANIN ÖNEMİ Ermenek'ten kaçan asiler Aladağ'da toplanmışlardı. Mut'a Kıravga köyü üzerinden taarruz edecekleri duyulduğundan, Kıravga köyüne biraz daha asker gönderilmişti. Asi reisleri olan şahıslardan ikisi, Mustafa Asım ve Kenan Mutlularca pek iyi bilinen adamlardı. Mutlular hem onlara, hem de onlara uyan adamlara acıyorlardı. Lüzumsuz ve faydasız bir çalışma ve çabalamanın iyi bir sonuç vermeyeceğini ve gittikleri yolun yanlış olduğunu anlatma için teslim olmalarını temin için bir mektup yazıp göndermişlerdir. Mektupta şöyle diyorlardı; Mustafa Asım, Yusuf Kenan ve Mevlit efendi biraderlerimize, Efendilerimiz, şüpheniz yoktur. Din, mezhep ve ırk kardeşlerimiz. Ölen naçar Türk, öldüren yine o. Mahvolan ırz ve iman kardeşlerimizdir. Buna ne Allah, ve ne de Resulullah kayıl ve razı olur. Bu babta sizlere karşı uzun tafsilat vermeye luzum-u sahih yoktur, çünkü bilirsiniz kuvvetimiz ve kudretimiz varsa hem din ve hem mezhebimizin düşman-ı bi amanlarına hücum edelim, mübarek vatanımızı kurtaralım, ondan sonra haklıyı ve haksızı yine kendimiz tefrik edelim. Her üçünüze münasebet, karabet ve muhabbetimiz olduğundan şu arizayı takdim eyliyoruz. Bir hatadır nasılsa ettiniz, artık inada lüzum yoktur ve kalmamıştır. Daha ziyade zaman müsait değildir. Sizi imanımızla, namusumuzla temin eyleriz ki affınıza delalet edeceğiz ve yahut bu yolda biz de öleceğiz. Düşman gibi birbirimize saldırmada mana yoktur. Hamil-i tezkeremizle hemen geliniz, kardeşçesine konuşalım, bilmediğimizi siz daha iyi bilirseniz birbirimizi ikna edelim. Evlat ayalınıza, canınıza, hanümanınıza acımak lazımdır. Hem mezhep ve hem ırkımıza merhamet ediniz. İnsaniyet ve İslamiyet namına yazmaya mecburuz, çünkü her tarafınızı sarmışlardır. Bu arizamızla vicdanınızı temin eylemekteyız efendiler. 15 Kasım 1920. İmzalar: İçel mebusu Ali, Mahmut Bey zade Mirza, Abdullah Bey zade Yakup Mustafa Asım bu mektuba cevap vermedi. Kolordu kumandanı Derviş Bey'in tazyıkı üzerine Konya'dan kaçan Delibaşı Aladağ'da Mustafa Asım koluna iltihak etmiş ise de başına topladığı binlerce süvarisi ve piyadesi dağılmıştı. Mustafa Asım'ın da kuvvetleri dağıldığından her ikisinin yanında 70-80 kadar bir süvari kalmış, hattâ elebaşılarından Halimiyeli Mevlit efendi bile ayrılmış gitmişti. (Mevlit efendi Karaman'da idam edildi). Asiler Kıravga köyü civarında bulunan Kâhdama köyüne kadar gelmişlerdi. Bunların harekâtı adım adım takip edilmekte idi. Asilerin Kâhdama'ya gelmesinden evvel Mut Kaymakamı Mehmet Ali Bey yanında biraz daha kuvvetle Kıravga'ya gelmişti. Asilerin başına geçen Delibaşı'nın Kıravga köyüne taarruz edemeyeceği belli idi. Askersiz olan Sartavıl tarafına da atlayamazlardı. Gideceği yer belli ve bir tane idi, orası da kapatıldığı takdirde bunların esir veya imha edileceklerinden şüphe yoktu. Nedense o yol kapatılmamış ve Delibaşı Kıravga köyü üzerindeki dağ yolları ile Mut'un Dorla, Beci köylerinden süratle geçerek Kırkyalan köyünde gecelemişlerdi. İkinci gün yola çıkarak Göksu ırmağını takiben Mut'un Kışla köyü önünde Göksu'dan geçip doğuya doğru Çortak köyüne varmışlar ve burada Mut topraklarını terk ile Silifke'nin Yenisu, Çatak ve Mara köylerinden geçip Mersin sınırlarında Fransızlara iltihak etmişlerdir. VE ne Mut, Ne Silifke baskınlarını yapamamışlardır. Mut için en önemli onura sıra geldi MUT MÜFTÜSÜ NADİR EFENDİYE (Mustafa Kemalin Telgrafı) Ermenek harekatına da katılarak yardımcı kuvvetlerin hazırlanmasında, sevk ve idaresinde değerli çalışmaları görülen Mut müftüsü Nadir efendiye Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin bir telgrafı geldi: Mut müftüsü Nadir Efendiye Vatanımızın istihlası, ve istiklal-i millimizin muhafazasını istihdaf eden dava-yı mukaddesimizi duçar-ı akamet etmek maksadı ile düşmanlarımızın teşvikatı ile ahiren zuhur eden hadisat-ı isyaniyeyi bertaraf ve bu suretle milletimizin vahdetini temin uğrunda sebkeden hidemat-ı aliye-i vatanperveranelerini büyük memnuniyetle istihbar ettim. Sarf buyurulan fedakarane mesaiye teşekkür. İstihsal edilen muvaffakıyetten dolayı zat-ı alinizi tebrike şitap ederim. 22 Ekim 1920 Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
CLAUDİOPOLİS - 14/12/2022 |
CLAUDİOPOLİS |
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE - 30/11/2022 |
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE |
MUT'UN ESERLERİ YOK OLAN DEĞERLER - 09/11/2022 |
MUT'UN ESERLERİ YOK OLAN DEĞERLER |
ÇATMA (Yayla Barınağı) - 02/11/2022 |
ÇATMA (Yayla Barınağı) |
MUT - 26/10/2022 |
MUT |
NUR SOFU - 19/10/2022 |
NUR SOFU |
MÜFTÜ NADİR MUTLUAY - 12/10/2022 |
MÜFTÜ NADİR MUTLUAY |
DAĞPAZARI MUHAREBESİ - 05/10/2022 |
DAĞPAZARI MUHAREBESİ |
MUT DEVLET MERKEZİ - 28/09/2022 |
MUT DEVLET MERKEZİ |
Devamı |