Yaklaşık 5 ay önce başlayan ve 7 Haziran'da nihayet bulan genel seçimin galibi Türkiye genelinde olduğu gibi Mut'ta da AK parti oldu.
 İlçemizde kesin olmayan sonuçlara göre 174 sandıkta toplam 44.854 seçmenden 38.453 seçmen oy kullanmış, kullanılan oylardan 876'sı geçersiz sayılmış ve 6400 seçmen sandığa gitmemiştir.
 İlçemizdeki seçim sonuçlarına baktığımızda AK Parti 14604, MHP 10765 ve CHP 10340 oy alırken HDP'ye de 398 oy çıkmıştır.
 Oy dağılımına baktığımızda 2011 genel seçimlerindeki oy oranlarına göre sonuç pek fazla değişmemiş, buna mukabil MHP oylarında artış gözlenmektedir.
 2014 yerel seçimlerinin oy dağılım tablosuna baktığımızda CHP'de oylar sabit kalırken, oy kaybeden AK Parti oyları yerine gelmiş ve MHP'deki emanet oylar çekilmiştir.
 Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tabloya baktığımızda ise çatı aday Ekmelettin İhsanoğlu'na çıkan oy, bugünkü genel seçim sonucunda MHP ve CHP oylarının toplamı kadardır. Dolayısıyla genel seçimde tepki oyları biraz daha fazla gün yüzüne çıkmış ve 6400 seçmen sandığa itibar etmemiştir.
 Buradan çıkan sonuca göre son üç seçimde partilerin aldıkları oylara göre kendilerine siyasi rant sağlamaya çalışanlar elleri boş olarak ortada kalmıştır.
 Hem AK partide ve hem de CHP ilçemizden 2 tane milletvekili adayı olmuş olmasına rağmen, ilçe seçmeni adaylarına yine sahip çıkmamıştır. Bunun nedeni ise ayan beyan ortadadır. Her iki partide de koltuk kavgası, kişisel mücadele, geçmişe dönük siyasi hesaplaşma gün yüzüne çıkmıştır. Bunun neticesi olarak yine ilçe ve ilçede yaşayan insanlar kaybederken, ön plandaki siyasi rantçılar bundan bu günahın bedelini nasıl ödeyeceklerinin hesabını vermeye hazırlanıyorlardır sanırım.
 Bütün bunlar ilçemizde yaşanırken il geneline baktığımızda baraja takılacak denilen HDP iki milletvekili çıkarmış durumdadır. HDP'nin Türkiye genelinde baraj sıkıntısı var denilirken bugün meclise 80 milletvekili ile girmesinin sebebi ise; başta 2001 seçimlerinde CHP'nin Hadeplileri sırtlayarak meclise taşıması, akabinde CHP'nin kendi benliğinden uzak siyaset yapması, 12 Eylül öncesi CHP'yi ve CHP'lileri jakobenlikle suçlayan zihniyetin CHP yönetiminde yer alması büyük rol oynamıştır.
 Hatta Gezi eylemlerinde bile PKK lideri ile boy boy fotoğraf çektirip, elini kolunu sallaya sallaya Kandile girip çıkabilen bugünde ulusalcıyım diye orta yere çıkan öncesinde İP bugünse Vatan partisi genel başkanı Doğu Perinçek'in peşine takılıp olaylarda boy göstermesi CHP'nin başlıca oy kaybı nedenleridir sanırım.
 Bir diğer faktör ise listede sırasını beğenmeyen adayların partilerine karşı ters çalışmalarının yanı sıra seçmenin bazı yüzlere ve sert üsluplu söylemlere itibar etmemesi, partilerin MHP haricinde hiçbirisinin seçim beyannamesi hazırlayarak milletin önüne çıkamaması gelmektedir.
 MHP seçim beyannamesi hazırlayarak milletin huzuruna çıkmış ve oyunu artırmıştır. Diğer partiler ise sadece asgari ücrette, maaş ikramiyesinde takılıp kalmıştır. Buna bir de çözüm sürecini ilave edecek olursak her ne kadar başarı deseniz bile bu başarı sayılmayacak derecede hezimettir. 
 CHP'nin durumu ise bu gidişle içler acısı olacağa benzer ki Demirtaş solun Türkiye'deki yegane temsilcisi benim diyecek kadar cesaret sergilemiş ve seçim günü akşamı televizyonlarda bunu beyan etmiştir.
 Şimdiden sonra olacakları iyi değerlendirip sağ duyulu olarak gelişmeleri takip etmekten ve sonucuna katlanmaktan başka yapacak bir şey yoktur. 
 Olası bir koalisyon ihtimali zayıf olsa da seçim hükümeti ufukta gözükmektedir. Tabii bu seçimin süresine bağlı olarak yeni bir siyasi partinin ortaya çıkması da kuvvetli ihtimaller arasındadır. 
 Sonuç her ne olursa olsun sonuçta genel merkez sultasının hakim olduğu bu siyasi parti yapısı ve bu seçim yasasının sonucunda böyle bir tablo kaçınılmazdır.
 Seçimin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.