Merhaba,

Sayılı gün çabuk geçermiş. Şurada 16 Nisan gününe ne kaldı. Bundan sonraki ikinci yazıyı sonuçlar hakkında yazacağım inşallah. Referandum sonuçlarıyla ilgili olarak EVET çıkarsa şeklinde başlayan tehdit cümleleri de artık dozunu iyice arttırmış durumda. Cumhuriyet tarihinin en çok kaybeden partisinin başı ve onu baş zannedenlerin oluşturduğu grup her zaman olduğu gibi halkı karşısına almayı başardı.

Seçimi kaybedersem Rodos'a kadar yüzerim diyen bir kifayetsiz muhteris vardı bu grubun başında bir zamanlar. Seçimi kaybetti ama sözünün eri olmadığı için dediğini yapmadı. Partisinden bir kadın vekilin eri olmayı seçti otel odalarında. Klasik bir senaryo ile “onurlu” bir eski baş haline getirildi. Bu grup için onur ne kadar ucuz bir şey. Sabah akşam başkasının eşi ile iş tutacaksın. Onur aklına bile gelmeyecek. Işıklar yanıp kabak gibi ortaya çıkınca da bağıracaksın. “Durun ben onurluyum”  Bu grubun onurdan anladığı budur. Kimse görmüyorsa sabaha kadar dans. Ortaya çıkarsa da onurlu bir şekilde itiraf et istifa et falan filan. Şimdi bu seviyedeki bir baştan boşalan yere gelen promosyondan daha hallice icraatlar beklenemezdi zaten.

Promosyon başın ilk beyanatı “kan dökmeden olmaz”  şeklinde bir histeri çığlığı oldu. Bu önceki başın “”AYM den istediğimiz karar çıkmazsa çatışma çıkar”” şeklindeki yestehlemesini andırdı bir an için. Bu yüzden de kimse ciddiye almadı. Derken iç savaş çıkacağını iddia ettiler. Savaş çıkınca bunların kimin tarafında olacağını ise bir İRAN kedisi çok önceden açıklamıştı. Gerçi bu bir iç savaş olacaktı ama topyekun savaşta başka bir ülkenin yanında olacağını söyleyenin bu iç savaşta taraf olacağı kimse olmayacaktı.15 Temmuz da insanlar sokaklara çıkıp tanklara ve uçaklara ve kurşunlara gövdesini siper ederken, marketlere koşup gıda stoku yapan, perdenin arkasında olup biteni seyreden ve hatta darbe girişiminin başarılı olduğu haberinin gelmesini bekleyen azınlığın temsilcilerinin bu ülke yararına bir şey yapmayacağı da belli olmuştu. Bu grubun başı da o gün saklandığı delikte darbenin başarılı olmasını bekleyen zavallı beklentilerin sahiplerinden biriydi. Temelde bu konu üzerinden analiz edilen tezviratlar çok acı bir sonuç vermişti bunların eline. HAYIR, çıkma ihtimali üzerine bir hazırlıkları ya da planları yoktu. EVET, çıkarsa ihtimali üzerine çapsız birikimleriyle, kafalarının halen yaşadığı 1930'lu yıllara özgü korku senaryoları türetmekten başka bir becerileri de yoktu. Çünkü sonucun ne olacağını çoktan kabul etmiş acıklı bir çaresizliğin eline düşmüşlerdi. Bu yüzden çıkacak olan sonuca yönelik; şöyle olur böyle olur biçiminde asla güçlerinin yetmeyeceği farazi eylemlerden bahsetmek ve bunun olası sonucu etkileyeceğini sanmak gibi bir basitliğin içindeydiler.

        Derken Konya'dan bir grup üyesi çıktı. Evet çıkarsa insanları denize dökeceklerinden bahsetti. Bu tarz bir kafanın bu insanlıktan yoksun canlının, bu şekilde konuşunca halkı karşısına aldığını bile anlamayan idrak yoksunu bir izansızın söz konusu grubun temsilcisi olması çok normal. İnsanları demokratik tercihinden dolayı denize dökmekle tehdit eden zavallı yaratığın kendi ülkesinin ve devletinin dinamiklerinden haberi de yok galiba. Önce Samsuna çıkacak, sonra Erzurum Sivas, Amasya derken Ankara ya İnönü ve Sakarya akış diyagramı ile İzmir e kadar gidecekmiş. Samsun bu referandumda EVET diyor sen o fantastik deniz yolculuğunu bitirip karaya bile çıkamazsın ülke dinamiklerinden habersiz ve kifayetsiz temsilci. Saydığın yolculuk güzergahına dair hiçbir yer seni ve düşüncelerini takip etmez. Bu grubun kendi fikri haricindeki düşüncelere hayat hakkı tanımadığını ve bu yüzden de FAŞİST olduğunu defalarca yazdım ve söyledim. Tekrar söylüyorum. Bunlar faşisttir. Bunlar 1930 model kafaları ile ve demode klişeleri ile bu memleketin sahibi olduğunu zanneden acizlerdir. Ve hepsinden önemlisi bunlar bu kafayla kendilerinden ya da ideolojilerinden bir şey olmayacağını anlayamamış kifayetsiz muhterislerdir. Bütün bu hezeyanlarının nedeni ise gelecek olan sistemin onları daha da önemsizleştireceğini hissetmiş olmalarıdır. Devam edeceğiz.

Afiyet Olsun