Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi106
Bugün Toplam517
Toplam Ziyaret850028
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
Muhsin MANAV
muhsin33_1@hotmail.com
KURTARMA YAZILISI
24/05/2017
Merhaba,
İlçemiz ikliminde bahar kendini belli etmeye başladı. Bahar çok kısa sürecek ve sıcaklar hemen bastıracak. Derken kayısı çıkacak,etraf şenlenip yeşillenecek. Ben de kendi kendime yeşillenecek bir şeyler bulacağım inşallah. Çünkü geçen yıl yeşillenme ümidi bir başka bahara kalmıştı. Bu bahar o bahar olabilir mi acaba. Şimdi böyle yazınca yaş itibari ile eski günler geliyor aklıma. Şafak Türküsü adlı şiirin bir dizesindeki gibi…öptüğüm kızlar geliyor aklıma diyesim geliyor. Sonra düşünmeye başlıyorum içimdeki velede inat. Kalıp yaşlandı ama ruh hiç yaşlanmayacak gibi. Hele de bahar gelince ruhun kalıbı kandırması kolaylaşıyor.
Bundan aylar önce yine hafif duygulu ve hissiyatlı bir yazı yazmıştım. Bir arkadaşım, beni “senin gibi hırt birisinden bu yazı nasıl çıktı” diye dalgaya almıştı. Bende aslında bu tarz da yazabileceğimi göstermek istemiştim filan gibi zırvalamış, biraz da utanmıştım. Aslında utanacak bir şey yok sevgili okur. Mesele basit. Bizlere küçüklüğümüzden itibaren verilen direktif hep aynı. Erkek adam ağlamaz ,duygularını belli etmez, aşık olur söylemez, sevdiğini zinhar belli etmez. Sonra askere gittik. Yasaklar çoğaldı, artık asker olduğumuz için yasaklar erkek adam diyerek değil, asker diyerek başlıyordu.
Asker yemez, içmez, acıkmaz, gülmez, yorulmaz, ölmez, işemez, artık aklınıza ne gelirse hiçbir insani tepkiyi asker yapmaz. İşte sırf bu yüzden askerin dolabını arasan da, erkek öğrencinin üstünü arasan da sigaradan sonra büyük oranda aynı bulguya ulaşılır. Bu nedir. Şudur: Hafifçe dudakları aralanmış baygın baygın bakan ve sanki farkında değilmiş gibi ya bacaktan ya degajeden hafif frikik vermiş bir hatun resmi çıkar ki genelde malum gazetelerden kesilmiştir. Resim altı yazısı da resimle beraber kesilmiştir. Bu yazılarda genellikle Türk erkeğinden etkilendiğini söyler hatun kişi. Ya da yerli bir hatunsa Dünyada Türk erkeği gibisi yok diye bizim erkek askeri gururlandırır. Daha cüretkar erkeğin üst aramasında ise ceket iç cebi boyutlarında,veya katlanarak o boyuta getirilmiş dergiler çıkar. Fazlaca yazı yoktur,zaten gerek te yoktur. Fotoğraflar her şeyi anlatır. Ama genellikle bazı sayfalar birbirine yapışmış olduğundan en bitirim fotolara ulaşılmaz. Yasak olduğu için hemen el konulur ,sahibi azarlanır ve olay kapanır.
İşte böyle bir ortamda gelişen erkek doğal olarak sevgisini aşkını ifade etmeye zorlanır. Hep içine atar.İçine atmalar bir gün gelir dayanılmaz olur. Bu arada devreye kulağı kesikler girer. Gencimizi milli müsabakaya götürürler. O da olmazsa sürekli antrenman havasına girilir. Antrenman metodu yıllardır Elizabet Arden patentlidir. Ama bu taktiğin geliştirilebilmesi tamamen kursiyerin hayal gücüne bağlıdır. Hayal gücünü geliştirmek içinde genellikle almanca dublajlı eğitim setleri gereklidir. Gelişen teknoloji sayesinde artık eğitim setlerine bilgisayar kanalıyla da ulaşılabilmektedir. Bu sözünü ettiğim durum artık yavaş yavaş ortadan kalkıyor gibi görünse de ortamlarda tesadüf edilen özgürlükler, hala azınlık olduğu için dikkat çekmektedir. Laf aramızda bu yöntemin bir diğer adı da Manuel de Souza dır. Manuel yani düz vites gibi elle kullanılan filan. Mahalle baskısı denilen şey işte tam bu nokta da devreye girer. Cıss,ayıp,gibi caydırıcı tepkiler, yerini namus,ahlak gibi göreceli kavramların seslendirildiği ataerkil çığlıklara bırakır.Sanki birilerini gözetlemek ya da birilerinin bir şeylerine bekçilik etmek bunlara verilmiş pek önemli görevlermiş gibi.
İşte gördünüz duygusal bir yazı yazayım dedim nerelere geldim. Hissiyatın erdemlerini ve toplumun bu konudaki hükmünü bir araya getirmek zor. Ne zaman ki samanlıktan kaldıramadım samanı şimdi de geldi sarılmanın zamanı derken biraz sessiz,icabında sinsi olmak lazım.Ortamlarda yılan olup kaymak ama iz bırakmamak için sessizlik birinci şarttır. İkinci şartın ne olduğunu bilmesem de, hissiyatın çok fazla öne çıkarılmasına aşk acısı dendiğini biliyorum. Eski bir çin atasözü şöyle der: Eski derisine aşık olan yılan fazla yaşamaz. Ortamlarda uzun ömürlü olmak için eski deriyi unutmak, hissiyatı kontrol altına almak,yılan sessizliğinde ve kaygan zeminde hızla ilerlemek lazımdır. Görüşmek üzere.
Afiyet olsun


2477 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ESKİDENDİ - 29/06/2022
ESKİDENDİ
FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI - 08/06/2022
FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI
UCUBELERİN MAYIS DANSI - 01/06/2022
UCUBELERİN MAYIS DANSI
BİDON UMUDU - 25/05/2022
BİDON UMUDU
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ - 18/05/2022
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ
OSMAN GEZEMEZ OLDU - 27/04/2022
OSMAN GEZEMEZ OLDU
SOYLU BİLGE - 30/03/2022
SOYLU BİLGE
RETİNA MESELESİ - 09/03/2022
RETİNA MESELESİ
ŞUBAT YAZISI - 02/03/2022
ŞUBAT YAZISI
 Devamı