Mersin Büyükşehir Belediyesi, intihar olaylarına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla 'İntihar ve intihar önleme farkındalık eğitimi' düzenledi.
Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Mesleki Eğitim Merkezi'nde personellere ve engelli bireylere yönelik düzenlenen eğitim, Mersin Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Psikoloğu Fatma Usta tarafından verildi. Türkiye'de yıllara göre intihar oranları, cinsiyet ve yaş dağılımları gibi bilgileri paylaşan Usta, medyanın intihar olayları üzerindeki etkilerinden de bahsetti. Usta, intihar belirtilerine ve baş etme yollarında dair katılımcıları aydınlattı.
İntiharı, 'kişinin bilerek ve kasıtlı olarak kendini öldürmesi' olarak tanımlayan Usta, TÜİK'in Türkiye'de 1975-2015 yılları arası, yıllara göre intihar sayısı ve kaba intihar hızları verilerini paylaştı. Verilere göre 1975'te 788 intihar olayı yaşanırken, 2015 yılında sayı 3 bin 211'e çıkarak 40 yılda intihar olayları 4 katın üstünde artış gösterdi.
Usta, intihar eğiliminin birtakım belirtilerle kendisini gösterdiğini anlattı. Buna göre, intiharın uyarı işaretleri arasında umutsuzluk, kontrolsüz öfke ve intikam alma, kapana kısılmış hissetme, artan alkol ve uyuşturucu kullanımı, arkadaşlardan, aileden ve toplumdan çekilme, kaygı, ajitasyon, uyku problemleri ve ruh hallerinin değişmesi yer aldı. Ayrıca acil uyarı işaretleri arasında kendini incitmekle veya öldürmekle tehdit etme, ölüm veya intihar hakkında konuşmak ya da yazmak, silahlar ve diğer ölümcül eşyalara erişerek kendini öldürmenin yollarını aramak da yer alıyor.
İntihar eğilimi olan kişilerdeki belirtilerden bahseden Usta, doğru bilinen bir yanlışı katılımcılarla paylaştı. 'Depresyondaki bir kişinin duygusal durumunda düzelme olursa intihar riski azalır' bilgisinin yanlış olduğuna değinen Usta, “Depresif hastalar çoğunlukla canlılıkları ve enerji düzeyleri artmaya başladıktan sonra intihar ederler. İyi hissettiklerinde intihar etmek için güç bulurlar. İntihara kesin karar vermiş olduklarında da dışarıdan daha sakin ve iyi görünebilirler” dedi.
Usta, medyaya yansıyan haberlerde intihar olaylarıyla ilgili romantik bir dilin kullanılması, 'başka çaresi yoktu' gibi ifadelerin yer almasının bireylerin bilinçaltlarına intihar fikrini aşıladığını belirterek, “Kişiler haberi ya da olayı okuduktan sonra 'evet, aslında benimle benzer şeyler yaşamış ve demek ki tek çıkış yolu bu. Dolayısıyla benim de tek çıkış yolum bunu gerçekleştirmek' şeklinde düşünüp bunu gerçekleştirebiliyor. İşte İstanbul'da 4 kişinin siyanürden ölmesinden sonra Antalya'da da bu olayın görülmesi buna bir örnek” diye konuştu.
Kişilerin çevrelerinde intihara eğilim gösteren tanıdıklarına ilgili davranmaları gerektiğini belirten Usta, şunları söyledi: “Kişilerin 'ölmek istiyorum, yaşamak istemiyorum' şeklinde söylemlerde bulunduklarını görüyoruz. Aslında bu düşünce varsa, kişinin kesinlikle ciddiye alınması lazım. 'Bu dikkat çekmeye çalışıyor, bu yapmaz' dememek lazım. Eğer intihar düşüncesi olduğuna inanıyorsanız, bunu kişiyle konuşmaktan korkmayın. Yargılamadan, sevecen ve basit bir biçimde kendine zarar verme düşüncesi olup olmadığını sorun. İntihar düşünceleri hakkında soru sormak kişinin yardım istemesine ve bu duygularını konuşarak duygusal yükünü boşaltmasına yardımcı olur.”