KAYMAKAM KÖKEN BASINLA BULUŞTU

Mut Kaymakamı Muammer Köken, ilçede görev yapan basın mensupları ve gazetecilerle sohbet toplantısında buluştu. Mut Basın Mensupları Derneği tarafından MESKİ yanındaki Basın Sohbet Evi'nde düzenlenen toplantıya; Dernek Başkanı İsa Özkan, gazetemiz Mut'tan Haber Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Halil Söylemez, Mut'un Sesi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Gürbüz, Yörem Gazetesi'nden Mustafa Büyüktatlı, Mut'lu Halkın Sesi Gazetesi'nden Fatma Demir, Anadolu Ajansı (AA) Muhabiri Ahmet Güler ve İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri Hasan Çetin katıldı.
Kaymakam Muammer Köken, sohbet toplantısında, ilçede göreve başladığı yaklaşık 6 aylık süreçteki edindiği izlenimleri, gözlemlerini aktardı; yaptıkları ve yapacakları çalışmaları anlattı. Karşılıklı fikir alışverişi şeklinde geçen toplantıda Kaymakam Köken, gazetecilerin Mut'un sorunları ve çözüm önerileriyle ilgili düşüncelerini dinledi, onlardan gelen soruları yanıtladı.
“MUT, KENT OLUYORUM DEMELİ”
Kaymakam Köken, ilçemizle ilgili düşüncelerini paylaştığı toplantıda, "Mut'un bir şeye karar vermesi lazım. Mut, evet ben kent oluyorum, demesi lazım. Kurumlarımızın şöyle bir ihtiyacımıza cevap vermiyor, meselesinden ötesi; artık kendine yetebilen bir memleket olmanın verdiği bir özgüvene de kavuşması lazım benim gördüğüm" dedi.
"TOPLU TAŞIMAYI KULLANMALIYIZ”
Köken konunun devamında, "Ne demek istiyorum? Evet biz kent olduk, kasabalılıktan çıkıyoruz; hem zihnen, hem fikren. Şimdi ben bakıyorum bir hizmet alanı oluşacak, bir şey olacak, bir yer belirliyoruz mesela; efendim orası çok uzak, diyor. Yani şimdi bu kasabalıysan bu cümle tamam; ama kentliysen, uzaklık zaten toplu taşıma ile olan bir şey yani. Şimdi adam sağlık ocağını uzak sayıyor, hastaneyi uzak sayıyor; iyide artık 60 bin nüfuslu, merkezi 30 binin üzerinde olan 32 bin nüfuslu bir ilçeyiz. Artık onu aşmamız lazım yani. Toplu taşıma araçlarını da kullanmamız lazım" şeklinde konuştu.
"UZMANLAŞMIŞ MAHALLELERİMİZ OLMASI LAZIM”
Kaymakam Köken, şunları söyledi: "Diğer bir dikkatimi çeken; berber dükkanının önüne arabasını koyuyor, bakkal koyuyor. Ya müşteri nereye koysun güzel kardeşim? Ya da ana cadde? Şimdi şehirlere gidiyoruz; adam öyle bir vitrin düzenlemesi yapmış ki, gel de benden alışveriş et, diyor. Soruyorum esnafa, kaç seneden beri böyle? Eskiden de böyleydi, diyor. Satacağını öne koymuyor, kasasını öne koyuyor. Çok güzel ürünleri var en sonda. Ayakkabıcılarımız hakeza öyle, çiçekçilerimiz öyle. Ve bizim bu büyüklükteki şehirlerimize artık uzmanlaşmış mahallelerimiz de olması lazım. Kuyumcular çarşısı, ayakkabıcılar çarşısı, galericiler sitesi. Ama bunda ne yapmamız lazım, bunu kendi içimizde yapmamız lazım. Belediye ya da Kaymakamlık ya da başka bir kurumumuz, biz sizi alıyoruz buradan buraya değil, o kendiliğinden oluşması lazım."
Kültür sanatla ilgili de gelişmemiz gerektiğini ifade eden Köken, "Kütüphanemizin daha işlevli olması lazım. 4 bin üyesi var. Bunun 10 bine yaklaşması lazım, 60 bin nüfuslu bir ilçede" dedi.
"TARİHİ KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİMİZ ÇOK FAZLA”
Mut'ta bulunan kurumların uyum içerisinde ve tecrübeli olduğunu belirten Köken, şunları söyledi: "Belediyemiz, yıllardır zaten Türkiye'nin en eski belediyelerinden birisi. Bir altyapısı var. Tarihi kültürel zenginlik olarak çok fazla bir zenginliğimiz var. 25 tane köprümüz var. İşte mağara peyniri. Manastır dediğimiz çok öncesine dayanan bir şey. Burada, bilmiyorum ama Sason Kanyonu 12-13 km'ymiş. Bir yürüyüş alanı insanlar bunu da istiyor. 10 tane turizm alanı var, biliyorsunuz. Deniz, kum, güneşin haricinde 7-8 tanesi burada uygun. Paraşüt için uygun, rafting için uygun alanlar olduğunu söylediler. Burada kendiliğinden sadece ateşlenmeyi bekleyen derneklerimiz de var. Çıtlık derneğidir, Mudof derneğidir. Belki bisiklet derneği kurulabilir, dağ bisikletiyle ilgili de olabilir."
"KISA VADELİ, SONUÇ ODAKLI FAALİYETLER ÖNCELİĞİM”
Kaymakamlık süresince, daha kısa vadeli ve sonuç odaklı olarak önceliğinin bulunduğunu kaydeden Köken, "Çok uzun zamanı alan, benim Kaymakamlık süremi de aşabilecek konulardan ziyade; ben daha erişilebilir, daha kısa vadeli ve sonuç doğuracak faaliyetleri kendime öncelik edindim. Herkesin bir tarzı var, bende bunu edindim. Örnek kütüphane gibi. Çok küçük ilçenin dinamiklerini harekete geçirip; Ticaret Odasından, Belediyesinden, Esnaf Odasından, Tarım Müdürlüğünden, Vakıftan herkesin bir şekilde harekete geçtiği bir alan var. Taş bina, sağlık ocağı 14 Mart'ta açıyoruz inşallah. Ulaşılamaz hedefleri çözmeye çalışıp, bunları yaparsak; bu sefer önceliğimizi kaçırıyoruz. Varolan kaynaklarımızı kullanmak en güzeli" dedi.
"HALK EĞİTİM BÜYÜK FIRSAT, KULLANIN”
Varolan kaynakları ilçe halkı için harcanabilmesini hızlandırma görevleri bulunduğunun altını çizen Kaymakam Köken, "Şöyle bir muhabbetimiz yok efendim; biz enkaz devraldık, biz burayı Akdağ'ın tepesine çıkaracağız, meselesi gibi değil.
Yani böyle bir iddia gibi birşeyimiz yok bizim. Bizim Kaymakamlığın nosyonu bu değil. İnsanımız bazen böyle bir şey beklenti içine giriyor. Bizim burada varolan kaynaklarımızı ve insan kaynaklarımızı, özellikle daire amirlerimizi, varolan kaynakların bilgisini birikimini ilçe halkı için harcayabilmesini hızlandırma görevimiz var. Biz burada koordineyi sağlayacağız o insanlarımızla. Burada en büyük görev vatandaşımıza düşüyor. Bize gelecek, ben şöyle bir talep alıyorum, diyecek, bizi yönlendirecek. Şöyle bir projem var, destek olalım, diyecek. Burada bir kaynaşmayı sağlayacağız. Halk Eğitim bunun için büyük bir fırsat. Bence Halk Eğitimi kullanmalısınız" şeklinde konuştu.
“EKO TURİZMİ BAŞLATMALIYIZ”
50 km yarıçapındaki tarımsal ürünlerin değerlendirilmesiyle ilgili yönetmeliği kullanabileceklerini ifade eden Köken, şöyle konuştu: "Bu bizim için çok büyük bir fırsat. Kendi turşumuzu, kendi yoğurdumuzu yapabiliriz, kendi peynirimizi yapabiliriz; ama bunu çeşitlendirebiliriz. Ama bunu söyleyince herkes fabrika olmaya hevesleniyor. Biz onu demiyoruz ki! Butik. Şimdi niye teşvik etmeyelim, niye sele zeytini yapmayalım bizde? Niye mesela o eski çökelek, niye o eski yayık tereyağı yapmayalım? Bunu nasıl göstereceğiz insanımıza? İşte bu eko turizmi başlatarak göstereceğiz."
“MUT'U ÖNCE MUTLULARA TANITACAĞIZ"
Mut'un organik bir yer, iklimiyle çok özel bir yer olduğunun altını çizen Köken, "Biz bunu önce, Mut'u Mutlulara tanıtacağız, bir; Mut'u Konyalılara tanıtacağız bu iki, Mut'u Mersinlilere tanıtacağız bu üç. Mersin'de kaç bin üniversite öğrencisi var, bunun kaç binini buraya çekebiliyoruz mesela. Sason Kanyonu'nu gidip güzelce anlatsak, belki de beş bin insan gelecek" şeklinde konuştu.
Daha bir çok konudaki görüş ve düşüncelerini aktaran Kaymakam Köken ile ilçedeki basın mensuplarını buluşturan sohbet toplantısı; karşılıklı görüş alışverişi ve sohbet havasında devam etti. Toplantı, basın mensuplarının da ilçeyle ilgili düşüncelerini, ilçenin sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirmesi ve sorulan soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Toplantıyı düzenleyen Mut Basın Mensupları Derneği Başkanı İsa Özkan ise yaptığı açıklamada, davete katılan Kaymakam Köken'e ve basın mensuplarına teşekkürlerini ileterek, "İlçemizin Mülki Amiri Kaymakamımız Sayın Muammer Köken'le, ilçedeki basın mensubu arkadaşlarımızı buluşturduk. İlçemizin yönetiminde söz sahibi olan kurum ve kuruluş yöneticileriyle, basın mensupları arasındaki iletişimin daha da güçlendirilmesi adına böyle bir toplantı düzenledik. Çok güzel ve verimli bir toplantı olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde bu toplantılarımızı devam ettirmeyi düşünüyoruz. Belediye Başkanımızı, oda başkanlarımızı, ilçedeki kurum ve kuruluş temsilcilerini yine böyle bir sohbet toplantısında ağırlamak istiyoruz" dedi.