İstanbul Üniversitesi ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi iş birliği ile yürütülen 'Orta Toroslar Tarih Öncesi Projesi' kapsamında sürdürülen çalışmada, bir mağarada 8 bin yıllık kaya resimleri keşfedilirken, kentin tarihi de yeniden gündeme gelecek. Keşfedilen 15'e yakın figürün bir kısmı doğal sebeplerden dolayı tahrip olmuş durumda.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni, İstanbul Üniversitesi ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi iş birliği ile yürütülen 'Orta Toroslar Tarih Öncesi Projesi' sürüyor. Proje kapsamında İstanbul Üniversitesi ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nde bilim insanları zaman zaman bölgeye gelerek çalışmalarını yürütüyor.
Araştırma kapsamında Erdemli ilçesindeki Alata Vadisi'nde bulunan Arslanlı Mahallesi sınırlarındaki sarp kayalık yamaçtaki mağarada 15'e yakın 8 bin yıllık kaya resimleri bulundu.
Aralarında insan, hayvan ve çeşitli geotik figürlerin yer aldığı kaya resimleri, bilim insanları arasında heyecan yarattı.
Keşfedilen 8 bin yıllık kaya resimleri, Mersin'in tarihine ışık tutacak
“DOĞAL SEBEPLERDEN DOLAYI TAHRİP OLMUŞ"
Dumlupınar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Orkun Hamza Kaycı, buluntuların arkeoloji dünyası için de heyecan verici olduğunu belirterek, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni, İstanbul Üniversitesi, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi iş birliği ile 2019 yılından itibaren 'Orta Toroslar Tarih Öncesi Projesi' kapsamında yürüttüğümüz araştırmalarda Erdemli'nin Alata Vadisi'ndeki Aslanlı Mahallesi'nde çok önemli buluntular keşfettik. Günümüzden 8 bin yıl öncesine ait olduğunu düşündüğümüz kaya resimleri ile karşılaştık. Özellikle bir kaya sığınağında ortaya çıkan kaya resimlerinde 15'e yakın figür tespit ettik. Birçok kısmı doğal sebeplerden dolayı tahrip olmuştu. Tespit edebildiğimiz kaya resimlerinde hem insan hem hayvan hem de çeşitli geotik figürlerle karşılaştık. Bunlar, Aydın ve Muğla'da Latmos Dağları'ndaki kaya resimleri ile çok benzerlik göstermektedir. Her geçen gün Mersin'in bu Orta Toroslar dağlık bölgesindeki bu kaya resimleri potansiyeli hemen hemen her vadide gelmeye devam etmektedir. Araştırmalarımız ileriki yıllarda da devam edecek. Umarım Mersin'in bilinmeyen bu tarih öncesi dönemini resimlerle ve diğer bulunacak tarihi materyallerle aydınlatmaya devam ederiz" dedi.