Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi dalış ekibi tarafından gerçekleştirilen çalışmada, Boğsak Adası çevresinde insan etkisinin olmadığı deniz alanlarında zengin bir biyoçeşitliliğin olduğu gözlemlendi. Prof. Dr. Deniz Ayas, diğer alanlara göre bariz bir farklılık olduğunu ve biyoçeşitlilik açısından bir zenginlik olduğunu söyledi.
Akdeniz Boğsak Adası çevresinde zengin biyoçeşitliliği gözlendi. Prof. Dr. Deniz Ayas:"İnsan etkisinin olmadığı, insan faaliyetlerinin etkilemediği deniz alanlarında biyoçeşitlilik hala üst düzeyde. Diğer alanlara göre bariz bir farklılık olduğunu, biyoçeşitlilik açısından bir zenginlik olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz"
Akdeniz'e 321 kilometrelik kıyısı bulunan Mersin'de Boğsak Adası çevresinde gerçekleştirilen dalışta bölgenin zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olduğu gözlemlendi. Birbirinden farklı deniz canlıları su altı kamerasına yansıdı.
Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi dalış ekibi tarafından Mersin Körfezi'nde yürütülen çalışma çerçevesinde Silifke'deki Boğsak Adası çevresinde deniz biyoçeşitliliğinin görüntülenmesi için dalış gerçekleştirildi. MEÜ Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas ile birlikte 5 kişilik ekip, ada çevresinde yaklaşık 30 metrelik dalışla birçok deniz canlısını kayıt altına aldı. Yapılan çalışmada denizlerde insan etkisinin olmadığı alanlarda halen biyoçeşitliliğin üst düzeyde olduğu gözlemlendi.
Dalış hakkında bilgi veren Prof. Dr. Deniz Ayas, insan faaliyetlerinin etkilemediği deniz alanlarında halen zengin bir biyoçeşitliliğin olduğunun gözlemlendiğini söyledi.
Prof. Dr. Ayas, "Mersin Körfezi'nde biyoçeşitliliği öne çıkartmaya çalıştık. Mersin Körfezi'nde özellikle balıkçılık ya da kentsel diğer insan aktivitelerine uzak bir noktada bulunan Boğsak Adası çevresindeki biyoçeşitliliği tespit etmek için dalgıç arkadaşlarımızla birlikte sualtı görüntülemeleri yaptık. Bu görüntülerde ve gözlemlerimizde çok yoğun bir biyoçeşitliliğe sahip olduğunu, bunun sebebinin de balıkçılık açısından bu bölgenin kapalı bir alan olmasından kaynaklı olduğunu değerlendirdik. Deniz kestanelerinden deniz yıldızlarına, çok çeşitli yerli ve yabancı balık türlerinden bivalvialara yani çift kapaklılara, gastropodlara çok sayıda deniz canlısının burada yerleştiğini ve bu bölgede yaşamlarının devam ettiğini gözlemledik. Burada insan etkisinin olmadığı, insan faaliyetlerinin etkilemediği deniz alanlarında biyoçeşitliliğin hala üst düzeyde korunduğunu, diğer alanlara göre bariz bir farklılık olduğunu, biyoçeşitlilik açısından bir zenginlik olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz" dedi.
Dalışa katılan Su Ürünleri Fakültesi öğrencilerinden Duru Deniz, "Hocalarımızla birlikte bir dalış yaptık. Çeşitli türler gözlemledik. Örneğin dikenli deniz kestanesi gibi farklı türler gözlemledik. Güzel bir dalıştı, renkli bir dalıştı. Deniz biyoçeşitlilik açısından oldukça zengindi ve temizdi. Bu gözlemlerimiz de bizi oldukça sevindirdi" diye konuştu.
Dalışta yer alan öğrencilerden Mert Acar da, "Bugün hocalarımızla beraber bir dalış gerçekleştirdik. İnsan faaliyetlerinden, avcılık faaliyetlerinden uzak korunaklı olan bu bölgede biyoçeşitliliğin fazla olduğunu görmek, bir sürü farklı canlı türüyle karşılaşmak bizim açımızdan sevindiriciydi. İnsan faaliyetlerinden uzak, kirleticilerden uzak bir alan kalmış olması günümüzde bizi tabii ki çok mutlu ediyor. İnsan faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde de aynı etkiyi gözlemleyebilmeyi umuyoruz" ifadelerini kullandı.