Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Afet İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından 'Afetlere Karşı Yol Haritamızı Birlikte Belirlemeye Devam Ediyoruz' sloganıyla düzenlenen 'Mersin Afet Yönetimi Çalıştayı'na katıldı.
Bir otelde gerçekleştirilen Mersin Afet Yönetimi Çalıştayı'na Başkan Seçer'in yanı sıra Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, Mersin Büyükşehir Belediyesi bürokratları, kamu kurum ve kuruluşlarının bürokratları, akademisyenler, STK'lar, dernekler, oda ve borsaların temsilcileri katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan Başkan Vahap Seçer, İstanbul'da afet konusunda önemli çalışmalar yapıldığını ve bu yapılan çalışmalardan da yararlanacaklarını ifade etti.
Seçer, “Zaman yitirmemek için birikimli yapılardan, kurumlardan, kişilerden yararlanmak gerekir. Afet, afet sonrası ortaya çıkacak felaketler ve afet öncesi alınması gereken tedbirler Mersin için hiç düşünülmemiş. Çünkü afeti çok anlamamışız. Bilimsel olarak çok deprem bölgesinde olmadığımız için depremi tam kavrayamamışız” dedi.
6 Şubat depremini tüm Türkiye gibi Mersin'in de derinden hissettiğini ve en çok etkilenen illerin başında geldiğini söyleyen Seçer, “Deprem bölgesine sınırımızın olmasının yanı sıra o bölgede felakete uğramış vatandaşları bölgesine kabul edip misafir eden, bağrına basan il olma hüviyetimiz var. Depremi 11 il derinden yaşadı ama biz bütün illerin yaşadığı acıyı burada Mersinliler olarak gördük. Çünkü o insanlar buradaydı” diye konuştu.
Afetlere karşı hazırlıklı olabilmek için, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bugüne kadar deprem ile ilgili deneyimlerden yararlanmanın en iyi yöntem olduğunu düşündüklerini belirten Seçer, afet yönetiminde kamu kurumlarının tüm aktörlerinin işbirliğinin önemine dikkat çekti. Seçer, Afet İşleri Dairesi'ni yeni kurduklarını fakat 2019'dan bu yana Mersin Büyükşehir Belediyesindeki tüm birimlerin bu tür çalıştayları yaptıklarını aktararak, “Buradan çıkacak sonuçlar son derece önemli. Çünkü bunlar uygulamaya geçecek. Sadece kurduğumuz daire başkanlığıyla yol alamayacağımızı biliyoruz. Uygulamaya geçmemiz lazım. Mersin aslında çok sayıda afet olabilecek özelliklere haiz bir kent. Coğrafya olarak Toroslar'a yaslanmışız, yüzümüz Akdeniz'e dönük. Öyle bir yere gelirsiniz ki dağla deniz birleşmiştir. Yoğun yağmurlar sel olarak ovayı alır, götürebilir. Sel riskiniz var, ki zaman zaman Mersin bunu yaşamıştır” ifadelerini kullandı.
Seçer, 2020 yılının başında Mersin'de önemli bir sel felaketinin görüldüğünü ancak büyükşehir belediyesinin ve MESKİ'nin çalışmalarıyla 2020'den bu yana Mersin'de bu konuda sıkıntı yaşanmadığını anlattı.
Seçer, “2020'nin başında gördüğümüz afet sonrası 'Önce can güvenliği' dedik ve bu yatırımları yaptık. Önceden sahili su basardı. 2020'den bu yana çok şiddetli yağışlar oldu. Gördüğünüz gibi tedbirler alırsanız bunları önleyebiliyorsunuz. Sel riski taşıyan bölgelerde altyapıları yapıp bırakmakla iş bitmiyor. Eğer gerekli denetimleri, bakımları yapmazsanız altyapınız da olsa şehrinizi su basıyor. Biz şehrin altyapılarını incelediğimizde gördüğümüz manzara karşısında dehşete düştük. Çünkü bugüne kadar yeterli bakım olmadığı için bütün sistem tıkanmış ve yüzey suyunu bünyesine alıp denize aktaramıyordu” şeklinde konuştu.
Seçer, Mersin'in yüzde 52'sinin orman alanı olduğunu söyleyerek, “Mersin orman yangınlarının da yoğun olduğu bir yer. Bu yüzden her türlü afete hazır bir kent hüviyetinde olmamız gerekiyor” dedi.
Afet İşleri Dairesi Başkanlığı'nı kurmakla her şeyin bitmediğine dikkat çeken Seçer, “Bizim gelip, gördüğümüz ve bulduğumuz itfaiye teşkilatı, bugünkü itfaiye teşkilatı değil. Hala çaba sarf ediyoruz. Eğitilmiş insan kaynağından, araç, ekipman ve kurtarma teçhizatına kadar, bütçe kısıtlaması yapmadan bunların çabası içerisindeyiz” diye konuştu.
Seçer, Mersin'in deprem bölgesi olmadığını ancak Adana'da gerçekleşecek yüksek ölçekli bir depremde alacağı hasarın büyük olacağını kaydederek, tedbirleri buna göre aldıklarını ifade etti. Mersin'i afetlere hazır hale getirebilmek için kararlı bir politika yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Seçer, “Görevde kaldığım sürece Mersin'in bir afet bölgesi olması gerçeğinden yola çıkarak bu konudaki çalışmalarda kararlığımın devam edeceğini Mersin halkının bilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
Depremin Mersin'de oluşturduğu etkilerin aradan geçen 4 aya rağmen hala devam etmekte olduğuna dikkat çeken Seçer, Mersin'in depremle birlikte aldığı yoğun göç sonrası kentte yaşanabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olabilmek için birçok toplantı ve görüşme gerçekleştirdiğini belirtti. Mersin'in aldığı yoğun göçün yol açacağı komplikasyonlara karşı önlemler alınması gerektiğine işaret eden Seçer, “Mersin gereğinden fazla bir nüfus yükü taşıyor. Bunun altyapısı, yolu, diğer kamu hizmetlerini verecek kurum binaları, okulundan, hastanesine kadar yağmursuyu hatlarından yoluna kadar yapılması lazım” diyerek sözlerini tamamladı.