Tüm emeklilerin sendikası Mut şubesi emekli maaşlarının düşüklüğünü, Tüm Emeklilerin Sendikasının kapatılmasını protesto amacıyla bir basın açıklaması yaptı.
Atatürk anıtı önünde yapılan basın açıklamasında sendika genel merkezinin basın bildirini Nazmiye Özgür okurken, sendikanın Mut temsilciliğinin bildirisini ise Adem Gül okudu.
SENDİKAMIZA DOKUNMAYIN
Emeklilerin örgütlenmesi yine engellenmek isteniyor. 2021 Ekim ayında o zamanki adımızla Tüm Emekli Sen iktidarın baskısıyla yargı tarafından kapatılmıştı.30 Kasım 2022'de Tüm Emeklilerin Sendikası adıyla yeniden kurulduk. Aradan 4 ay geçtikten sonra, Ankara valiliği bize yine dava açtı. Daha bir yılımız dolmadan yarın, yani 17 Ekim'de yine kapatma istemiyle yargılanacağız.
Oysa biz emeklilerin yararına çalışan bir sendikayız. Emekli ve yaşlı vatandaşlarımızın mağdur olmamaları için mücadele ettik. Ülkemizin demokratikleşmesi için mücadele ettik. Emekli vatandaşlarımızın açlığa mahkûm edilmesine karşı çıktık. Hak ve hukukun tesisini istedik. Yokluğa, yoksulluğa karşı çıktık. Emeklilerimizin sosyo-kültürel aktivitelere katılmalarının sağlanmasını istedik. Gerentoloji hizmetlerinden yararlanmasını istedik. Bil cümle emekli vatandaşlarımıza kaliteli yaşlanmanın sağlanmasını istedik. Erdoğan'ın emeklilerin bir bölümüne, çalışan emeklileri dışında tutarak, Kasım ayı içinde bir defaya mahsus olarak 5000 lira verileceği açıklaması hem adaletsizdir, hem de emeklilerin yoksulluğuna çare olması mümkün değildir. Bu pervasız uygulama emeklilerin yeterince örgütlenememiş olmasının da bir sonucudur.
Oysa yeterince örgütlü emekli topluluğu olsaydık, emeklilerin bu şekilde onuruyla oynanılamazdı. Bir tür sadaka verilmeye kalkılamazdı. İktidarı bir kez daha uyarıyoruz. Emeklilerle oynamayın. Seçimlere endekslenmiş sadakalarla emeklileri yönetememe bedbahtlığından vazgeçin. Yoksulluğa boğdukları yetmezmiş gibi, emeklilerin yoksulluğa, ölüme mahkûm edilmesi yetmezmiş gibi birde sendikamıza saldırılmasını, kapatma davaları açılmasını asla kabul etmiyoruz. Her vatandaşın iyi yaşama hakkı vardır. İyi yaşamak için demokratik ve barışçıl olmak kaydıyla her vatandaşın örgütlü veya örgütsüz mücadele etme hakkı vardır. Şu an Türkiye'de emeklilerin bırakalım iyi yaşadıklarını, bırakalım yoksul yaşadıklarını, açlık sınırı altında sürünüyorlar. Bu ayıp iktidarındır. Dava açılacaksa adres bellidir. O adresin emekli sendikaları olmadığı kesindir. Bizim kapatılmamız için hukuku dolanan yargıya, yargıçlara seslenmek istiyoruz: Anayasanın 90. Maddesi açıktır. "İmzacısı olunan uluslararası sözleşmelerin iç hukukta düzenlenmemiş olması veya çelişmesi durumunda, uluslararası sözleşmeler esas alınır ".Türkiye Uluslararası sözleşmelerin ilgili maddelerinde " herkesin sendika kurabileceği " maddelerine imza atmıştır. Kanunlar anayasanın üstünde olmadığı kesindir. O halde yargı anayasanın 90.maddesini uygulayıp, kapatma davasını red etmelidir. Çünkü bu dava hukuki değil siyasidir.
Hakimlerin baskılara direnmesini bekliyoruz. Ülkede demokratikleşmede bahsedenlerin, sivil anayasadan bahsedenlerin önce anayasayı uygulamaları gerekir. Bizi kapatmak anayasaya aykırıdır. Kapatırsanız itirazlarımızı yapacağız. İtirazlarımız, iç hukukta karşılık bulmazsa, anayasa mahkemesine, o da olmazsa AHİM'e kadar gideceğiz. Yine olmazsa sendikamızı yeniden kuracağız.
Biliyoruz ki; vazgeçildiğinde kaybedilir. Biz asla vazgeçmeyeceğiz. Her şeye rağmen Ankara'da hakimler var demek istiyoruz.17 Ekim'de yargının sendikamız lehine karar vererek kapatma davasını red etmesini bekliyoruz.
SENDİKA HAKKIMIZ ENGELLENEMEZ.
YAŞASIN TÜM EMEKLİLERİN SENDİKASI.
TÜM EMEKLİLERİN SENDİKASI
MERKEZ YÜRÜTME KURULU
Biz emekliler bugün hepimizin tek gündemi var derinleşen ekonomik kriz, hayat pahalılığı yoksulluk ve yine AKP eliyle yaratılan gerici kuşatma laikle yönelik saldırılardır. Son Seçim sonrası biz emeklilere yaptığı sıfır zamla biz emeklileri sefalet ücretine mahkum etmeye çalışması yetmezcesine biz emekliler üzerinden toplum yoksullaştırılmaya çalışılmakta, diğer yandan emekliler bütçe üzerinde yük söylemi, gerçeği yansıtmadığı gibi bilinmelidir ki emeklilik uzun mücadeleler sonucu işçi sınıfının bedeller ödeyerek kazanılmış hakkıdır. Kimsenin bize sunduğu bir lütuf değildir ve ayrıca biz emekliler çalışma yaşamı boyunca bugünkü maaşımızı primlerimizle peşin peşin ödedik, ne bütçeye nede hazineye yüküz esas biz buradan soruyoruz 1999 öncesi aylık bağlama oranları %70 den bugün %30 lara kim düşürdü eğer bu aylık bağlama oranları düşürülmeseydi en düşük emekli maaşı 15.000 TL idi.
Ekonomik krizin faturasını emeklilere emeği ile geçinen insanlarımızın üzerine yıkarken. esas siz bizim sırtımızda yüksünüz siz düşün bizim sırtımızdan.
Diğer yandan Emekliler sıfır zamma karşı, insanca yaşayacağı ücret için seslerini yükseltmesi karşısında iktidar tarafından ekim zammı yapacağı dillendirilmiş, sonrasında ise yok ocakta yapacağız, yok kasım aralıkta bütçe dengelerine bakacağız denerek, bizler oyalanıyoruz. İşte bu kasım ayında 5.000 lira vereceği ek zam örneğidir. İste bu oyalanmalara karşı ertelenmelere karşı, artık yeter diyoruz, bizleri oyalamayın, biz emekliler diyoruz ki bizi oyalamayın
Yılbaşında maaşlarımıza 100%yüz zam yaparak en düşük emekli maaşının 15.000 TL olmasını talep ediyoruz.
TÜM EMEKLİLERİN SENDİKASI
MUT ŞUBESİ