Vücuttaki dokular, besin maddelerinin taşınması ve oksijenin sağlanması yolu ile beslenir. Besinler, ağız yoluyla alındıktan sonra sindirim sistemi tarafından yapı taşına kadar parçalanır. Ardından bağırsakta emilerek kana karışır. Kan vücuttaki ana taşıyıcıdır ve içerisinde besin, oksijen gibi diğer gerekli maddeleri taşır. Kalpten pompalanan kan arterler aracılığı ile doku ve organlara taşınır. bu arterler dallanarak vücuttaki en küçük damar olarak bilinen kapillere dönüşür. Burada, kan ve dokular arasında bir madde alışverişi gerçekleşir. Oksijen ve besin maddeleri kapillerler aracılığıyla dokulara geçerken, atık ürünler ve karbondioksit doku hücrelerinden kana geçerek uzaklaştırılır. Bu şekilde, dolaşım sistemi aracılığıyla kan ve besinler dokulara taşınır, dokular beslenir ve metabolik ihtiyaçlar karşılanır.
Buerger Sendromu, aynı zamanda tromboangiitis obliterans (TBO) olarak da bilinir, periferik arterlerin iltihaplanmasıyla karakterize bir damar hastalığıdır. Buerger hastalığı sonucunda el ve ayaklarınızdaki kan damarlarında daralma hatta tıkanmalar meydana gelebilir. Bu durum özellikle uzuvlarınızı aktif olarak kullandığınız durumlarda yeterli kan akışının sağlanamaması ile sonuçlanır. Buerger sendromu kişinin yaşam kalitesini düşürebileceği gibi ilerleyici durumlarda el ve ayak parmaklarında yara (ülser) ile de seyredebilir. Daha az nadir olarak görülse de buerger hastalığı sonucunda kalp, beyin beya göbeğe giden kan akımında azalma görülebilir.
Buerger Sendromu’nun kesin nedeni bilinmemekle birlikte sigara gibi tütün ürünlerinin kullanımı hastalığın gelişiminde ana tetikleyici faktör olabilir. Sigara içen bireylerde bozulmuş bağışıklık sistemi yanıtı görülebilir. Bağışıklık sistemi yanıtı sonucu ortaya çıkan iltihap, arter duvarının kalınlaşarak daralmasına neden olabilir. Daralan damar ile pıhtı oluşumu meydana gelebilir. Aynı zamanda damardan geçen kan miktarında azalma meydana gelir. Bu durum, doku beslenmesini etkileyerek ağrı, doku yaraları, ülserler ve bazen de dokuların ölümüne (gangren) yol açabilir. Buerger hastalığına ilk olarak ayaklarda rastlanır. Genellikle etkilenen bölgelerde kısa süre içinde ağrı başlar ardından ise semptomun geliştiği bölgeye yakın olan vücut dokularında hasar ile sonuçlanabilir.
Buerger Hastalığı’nın Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?
Buerger hastalığı iltihaplanan kan damarları nedeniyle ortaya çıkar. Kan damarlarının iltihaplanma veya tıkanma riskini artıran bazı durumlar vardır. Bunlar genel olarak şu şekilde özetlenebilir:
Yaş: Çoğu hastalıkta olduğu gibi buerger sendormunda da yaş riski artıran önemli bir faktördür. Genellikle semptomların başlama yaşı 35 ve sonrası olabilir. Ancak tütün ürünlerini yoğun miktarda kullanan 20-45 yaş aralığında erkekler başta olmak üzere her iki cinsiyet için de önemli bir risk faktörüdür.
Cinsiyet: Buerger sendromuna erkeklerde kadınlara göre daha yaygın olarak rastlanır.
Tütün ürünleri kullanımı: Hastalığın en önemli risk faktörlerinden biridir. Sigara tüketmek, çiğnemek, kendi sigarasını sarmak gibi durumların hepsi ilerleyen dönemde hastalığın gelişme riskini artırır.
Diyabet: İyi şeker kontrolüne sahip olmayan ve diyetine dikkat etmeyen bir hastanın kan damarlarında yağ birikintileri oluşabilir. Bu durum damarlardaki kan akışını etkileyerek buerger sendromuna neden olur.
Ateroskleroz: Hareketsizlik, sağlıksız beslenme gibi durumlar damarlarda plak birikmesine ve buerger sendromuna neden olabilir.
Otoimmün Hastalıklar: Nadir olarak görülse de bağışıklık sisteminin aşırı tepki verdiği durumlarda vücut sağlıklı olan vücut hücrelerine saldırabilir.
Buerger Hastalığı’nın Belirtileri nelerdir?
Buerger hastalığının bazı belirgin semptomları vardır. Bunlar çoğunlukla damarlarda gelişen daralma sonucunda dokulara yeterli miktarda oksijen gitmemesinden kaynaklanır. Görülen semptomları hastalığın türü, şiddeti, konumu veya kan akımını ne kadar kısıtladığına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Buerger sendromunda çoğunlukla 2 veya daha fazla uzuv etkilenir. Genel olarak buerger sendromu belirtileri şunlardır:
El veya ayak parmaklarında deride görülen mavi veya kırmızı renk değişiklikleri
Uzuv renklerinde solukluk
El ve parmaklarda gelişen ağrılı yara
Ayal veya ellerde yanma, karıncalanma hissi
Yürürken bacaklarda, bileklerde veya eklem bölgelerinde ağrı veya aralıklı olarak topallama ihtiyacı
Dokunulduğunda soğuk hissedilen el ve ayak parmakları (Raynaud sendromu)
Genel olarak üst ve alt ekstremitelerde meydana gelen cilt değişiklikleri
Buerger sendromunun şiddetli vakalarında yani dokuya çok az miktarda oksijenin ulaşabildiği durumlarda dokuların ölümü gerçekleşebilir. Bu durum kangren olarak adlandırılır müdahale edilmediği durumda enfeksiyon gelişebilir. Bu neden hastalığın semptomları ile ilgili bilgi sahibi olmakta ve ciddiye alarak hemen bir acile başvurmanızda fayda vardır.
Buerger Hastalığı’nın Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Buerger sendromu tanısını koyabilmek için doktorunuz ilk olarak sizi fiziksel olarak muayene eder. Buerger sendromu semptomlarından olan cilt rengi değişiklikleri bu aşamada kontrol edilir veya size sorular sorulabilir. Ardından genetik yatkınlığını anlamak için aile öykünüz kontrol edilir. Devamında hormonal veya kan bulgularındaki değişiklikleri görebilmek adına bir kan testi yapmanız gerekir. Bunlara ek olarak teşhisin net olarak konulamadığı bazı nadir durumlarda kan damarından biyopsi işlemi uygulanabilir.
Buerger Hastalığı’nın teşhisinde kullanılan görüntüleme ve laboratuvar yöntemleri nelerdir? Buerger Hastalığı’nın tedavi yöntemleri nelerdir?
Genel olarak buerger hastalığının teşhisinde kullanılan görüntüleme ve laboratuvar yöntemleri şunlardır:
Ultrason: Doppler ultrason özellikle kalp ve kardiyovasküler sağlığı etkileyen hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılır. Uygulanan işlem ile kanın damarlardaki akış yönü ve hızı ile ilgili bilgi sahibi edinilmesini sağlar. Kol, bacak gibi uzuvların yanı sıra organları etkileyen kan damarlarında oluşan pıhtı veya daralma gibi sorunlar belirlenir.
Ayak bileği-kol indeksi (ABI): ABI ile damardaki meydana gelen daralmanın boyutu, dokuların yeterli seviyede oksijen alıp almadığı ile ilgili fikir sahibi olunabilir. Ancak daralmanın tam olarak nerede meydana geldiği bilinemez.
Bilgisayarlı tomografi (BT): Sağlık sektöründe yaygın olarak kullanılan görüntüleme testlerinden biridir. Röntgen ile benzer olarak vücudunuzun içerisini gösterir. Görüntüleme kalitesi ve boyutu nedeniyle röntgenden ayrılır. Bilgisayarlı tomografi ile organ, kan damarı, kas ve kemikler detaylı olarak görüntülenir. Bilgisayarlı tomografide vücudun bazı bölgelerinin vurgulanması için işlem öncesinde IV olarak bir tür sıvı enjekte edilebilir. Bu sıvı idrar ile birlikte 24 saat içerisinde vücudunuzdan atılır.
Anjiyogram: X ışınlarını kullanarak görüntüleme sunan bir görüntüleme seçeneğidir. Bu test ile vücudunuzun belirli bir bölgesindeki kan dolaşımının nasıl olduğunu görebilirsiniz. Anjiyogramdan önce vücudunuza cihazın görüntüleyebileceği bir boya boya maddesi enjekte edilir. Anjiyogram işlemi öncesinde dikkat etmeniz durumlar ile ilgili doktorunuz sizi bilgilendirir. Örneğin sabah kahvaltısında et suyu, çay gibi sadece berrak sıvıları tercih etmeniz gerekir. Anjiyo işlemi sırasında kateter takılması gerektiği için öncesinde lokal anestezi uygulanır. Ancak korkulacak bir işlem değildir ve bir acı hissetmezsiniz.
Manyetik rezonans anjiyogramı (MRA): Damarlarda meydana gelen daralma veya kan akışını gösteren invaziv olmayan görüntüleme yöntemlerindendir. Türüne göre 2 veya 3 boyutlu görüntüleme sunabilir. BT’den farklı olarak işlem sırasında bir radyasyona maruz kalmazsınız.
Buerger Hastalığı’nın Takip ve İyileşme Süreci Nasıl Olmaktadır?
Buerger Sendromu için bilinen ve kesin çözümü olan bir tedavi seçeneği yoktur. Ancak bu hastalığa sahip kişilerin genellikle tütün ürünleri kullanımını bıraktıktan sonra iyileşmeler yaşadığı tespit edilmiştir. Günde 1-2 sigara içmek bile hastalığın devam etmesi için yeterlidir. Bunun dışında kalan tedavi yöntemleri çoğunlukla semptomlarda iyileşmeye odaklanır. Bunun için en çok tercih edilen yöntem ilaç tedavisidir. İlaç tedavisinde probleme göre tercih edilen ilaçlar da değişiklik gösterir.
Vazodilatörler veya kalsiyum kanal blokeri, kan akışını daha iyi hale getirmek için
Analjezikler, ağrı veya ülser iyileşmesini desteklemek için
Antikoagülanlar, kan pıhtı oluşumunu önlemek için
Antibiyotikler, ülser tedavisi için kullanılır
Bunun dışında Buerger hastalığından kaynaklanan semptomları hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için kullanılan bazı stratejiler şunları içerir:
Aktif olun. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) haftalık 150 dakika yürüyüş önerir.
Omuriliğin uyarıcı tedaviler
Kol ve bacaklara uygulanan sıkıştırma tedavisi
Doktorlar tarafından çok tercih edilmese de diğer dokulara zarar vermeye başlayan ve kurtarılma olmayan dokunun kesilmesi de tedavi seçenekleri arasında yer alır.
Buerger Hastalığı’nın risk faktörleri ve önlenmesi
Buerger hastalığının risk faktörlerini genel olarak yaş, cinsiyet ve tütün ürünleri kullanımı oluşturur. Bunlar arasında cinsiyet ve yaş değiştirilemez risk faktörlerini oluşturur. Ancak tütün kullanımı değiştirilebilir ve en büyük risk faktörüdür. Bu nedenle buerger hastalığının önlenmesi için her çeşit tütün ve uyuşturucudan uzak durmak ve tütün ürünlerini azaltmaya yönelik politikalar geliştirmek gerekir.
Buerger Hastalığı’nın olası risk faktörleri ve etkileyen faktörler nelerdir?
Buerger Hastalığının olası ve bilinen risk faktörleri şunlardır:
Diyabet
Sigara veya uyuşturucu tüketimi
Sedantif yaşam
Sağlıksız beslenme
Yaş
Cinsiyet
Buerger Hastalığın önlenmesi için alınabilecek önlemler ve yaşam tarzı değişiklikleri nelerdir?
Buerger hastalığı damarların daralması veya iltihaplanması sonucu dokulara yeterli kan akışının sağlanamaması durumudur. Bunu önlemek için yaşam tarzınızda yapmanız gereken ilk değişiklik eğer kullanıyor iseniz tütün ürünleri tüketimini bırakmak. Nikotin bant tedavisi dahi hastalığın aktifleşmesinde rol oynayabilir. Hergün aktif olduğunuzdan emin olun. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetişkin insanlar için haftalık 150 dakika düşük şiddet veya 75 dakika yüksek şiddette aktivite önerir. Beslenmenize dikkat edin. Sebze ve sağlıklı yağları içeren bir diyet benimsemeniz damar sağlığınız için koruyucu olabilir.