Bu yıl 3’sü gerçekleştirilen ‘Uluslararası Kilikya Ultra Maratonu’nun 8 kilometrelik Korykos ile 15 kilometrelik Sebaste Parkuru’nun startı Kızkalesi’nde verildi. ‘Doğanın içinde tarihe koş’ sloganıyla gerçekleştirilen maratonda toplam 550 sporcu yarıştı ve maraton toplam 5 kategoriden oluştu.
Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen maratonda sporcular, Mersin tarihinin birbirinden eşsiz manzaralarına tanıklık etme fırsatı buldu. Tarih, doğa ve sporun bir araya geldiği 3. Kilikya Ultra Maratonu ile Mersin’in kültürel ve doğal mirası tanıtılırken, saklı kalan tarihin eşsiz dokusunun keyfini sporcular ile birlikte izleyiciler de çıkardı. Türkiye’de en önemli ultra maratonlardan birisi olan Kilikya Ultra Maratonu’nda yüzlerce sporcu koştu.
3. Kilikya Ultra Maratonu’nda 10 ülke ve Türkiye’den 16 şehirden toplam 550 sporcu yarıştı. Parkurlar boyunca Cennet Cehennem Obruğu, Adamkayalar, Kanlıdivane, Sebaste Antik Kenti, Korykos gibi tarihi ören yerlerinin ve antik kiliselerin içerisinden geçildi. Tüm katılımcılara madalya, dereceye giren sporculara kupa verildi.
Maraton toplam 5 kategori olmak üzere Korykos Parkuru 8K, Sebaste Parkuru 15K, Kızkalesi Parkuru 33K, Kızkalesi Parkuru Takım 33K ve Kilikya Ultra Maratonu 56K’dan oluştu. 33K, 33K Takım ve 56K parkurları Lemas Kanyonundan start verirken, 8K ve 15K parkurları Kızkalesi’nden start aldı ve startı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer verdi. Bütün parkurların bitiş noktası da Kızkalesi oldu.
Mersin’in tarihini, kültürünü, doğasını tanıtmak adına Uluslararası Kilikya Ultra Maratonunun iyi bir organizasyon olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Bu anlayışta birçok organizasyon yapıyoruz. Bugün de tarihi Kızkalesi’ndeyiz ve atmosfer son derece güzel. 16 değişik il ve 10 farklı ülkeden 500’den fazla sporcumuz var” dedi.
Sporcuların muazzam bir atmosferde tarihin ve doğanın içinde koştuğunu vurgulayan Seçer, “Tarihi, kültürel birikimlerin içerisinden koşuyorlar. Bu anlamıyla da çok ilgi çeken bir maraton oldu. 3’sü geçtiğimiz yıllara göre organizasyon olarak daha güzel oldu. Gelecek yıl daha sonraki yıllar çok daha iyi noktalara getirmeyi düşünüyoruz. Çok daha fazla sayıda sporcu gelsin, hem ulusal ölçekte hem uluslararası ölçekte ülkemizi Mersinimizi tanısınlar istiyoruz” diye konuştu.
Mersin’in 320 kilometrelik uzun bir sahil şeridine sahip olduğunu hatırlatan Seçer, “Biz maliye hazinesinden tahsis ettirdiğimiz bazı bölgelerde plaj işletmeciliği yapıyoruz. Bu tabi ki işlettiğimiz bölgelere bir düzen de getiriyor, vatandaşların güvenle denize girmesi açısından farklılık oluşturuyor. Bunu daha fazla genişletmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kentin marka kent haline gelebilmesi için birçok noktaya değinilmesi gerektiğinin altını çizen Seçer, etkinliklerin yanı sıra çevre temizliğinin, turizmin gelişmesinin, tarihi ve doğal güzellikleri ile önemli yatırımların yapılmasının buna katkı sunacağını belirtti. Seçer, “Yetiştirdiğiniz insanlar; siyasetçisinden sanatçısına, yazarına çizerine kadar bütün faktörler bir marka kent oluşturur. Yani marka kent öyle çok basit bir kavram değildir, içi dolu doludur. Yaptığınız her güzel ve ilgi çeken, kalitesi olan eylem marka kent olma yolunda sizlere katkı sunar” şeklinde konuştu.