Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 41. yıl dönümü, Mersin’de törenle kutlandı.
KKTC’nin kuruluşunun 41. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Cumhuriyet Meydanı’nda KKTC Mersin Başkonsolosluğu tarafından tören düzenlendi. İl protokolü ile gazilerin katıldığı törende Atatürk heykeline çelenk sunuldu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması sonrası Mersin Büyükşehir Belediyesi halk oyunları ekipleri de gösterilerini sergiledi.
Törende konuşan KKTC Mersin Konsolosu Özgür Ezel, "Destansı varoluş mücadelesi ve eşsiz fedakarlıklarla 15 Kasım 1983’de kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 41. yılını şanla, şerefle, gururla ve büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti özden gelen siyasi ve hukuki haklarımızın ve temel insan haklarımızın teşhisi yönünde atılmış en büyük adım ve gelecek nesillere bırakılacak en değerli mirastır. Bizler Kıbrıs Türk halkı olarak eğer bugün başı dik ve onurlu bir biçimde kendi vatanımızda özgürce yaşayabiliyorsak, bunu her türlü bedeli gözünü kırpmadan ödeyen kahraman halkımıza, aziz şehitlerimize, gazilerimize, ulusal kahramanlarımıza, liderlerimize ve ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’ne borçluyuz" diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkının ada toprakları üzerindeki varlığını korumak için yıllar boyunca verdiği şanlı direnişin ve milli mücadele kavgasının sembolü olan bayrağını Türk bayrağı yanında göndere çektiğini belirten Ezel, "Tam 60 yıldır kendi kendini yöneten bir halkız. Bağımsızlığımızdan, egemenliğimizden, devletimizden ve ana vatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünden asla vazgeçmeyeceğiz. Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs Adası’nı çevreleyen denizlerdeki haklarına sahip çıkma kararlılığı içerisindedir. Ana vatan Türkiye ile bu yönde yapılan anlaşmalar yaşamsal öneme sahiptir. Mavi vatan, ana vatan ile aramızdaki bağları perçinleyen Doğu Akdeniz’deki ulusal çıkarların korunmasında hak ve hukukumuzun savunmasında çok önemli stratejik bir hamledir" ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türklerine empoze ettiği izolasyon zulmünün kabul edilebilir olmadığını söyleyen Ezel, şöyle devam etti: "Kıbrıs Türk halkının, gençlerimizin, çocuklarımızın istediği yere özgürce seyahat edememesi, ticaret yapamaması, spor yapamaması ve daha birçok engel, gerek Birleşmiş Milletler, gerekse Avrupa Birliği’nin savunageldiği değerlere terstir. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletleri’n 77-78 ve 79. genel kurul toplantılarındaki konuşmalarında dünya liderlerine çok güçlü bir biçimde ’Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyın’ mesajı vermesi, Kıbrıs Türk halkının yıllardır izolasyon zulmü altında tutulduğunu ve bu zulmün sona ermesi gerektiğini dile getirmesi bizim için yaşamsal öneme sahiptir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üyeliğe kabul edilmesi, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndaki gözlemci üyeliklerimiz ile geçtiğimiz hafta Türk Devletleri Teşkilatı’nın zirvesinde de ifade edildiği gibi Kıbrıs Türk halkı, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Anayasamızda da bir belirtildiği üzere kederde, tasada, kıvançta ayrılmaz bir parçası olmakla gurur duyduğumuz büyük Türk ulusuna, her zaman yanımızda olan ana vatan Türkiye’ye, şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bu en mutlu günümüzde Kıbrıs Türk halkı adına sonsuz şükranlarımı sunuyorum."