“Sürdürülebilir büyüme için üretim ve ihracat arttırılmalı”Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümünde millete ve gençlere uygun bir Türkiye hazırlamanın çalışması içersinde olduklarını belirtti ve ekonomide sürdürülebilir büyümenin temin edilmesi için büyümenin ana motoru olarak da üretim ve ihracatın arttırılması gerektiğini belirtti. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından düzenlenen ve Katılım öncesi Mali Yardım (IPA) Kırsal Kalkınma Bileşeni ilk çağrı ilanı ve tanıtım toplantısı AKİB Konferans salonunda gerçekleşti. Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever toplantıda yaptığı konuşmada 2023 için milli gelirimizi 2 Trilyon Dolar düzeyine, ihracatımızı ise 500 milyar dolar düzeyine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi ve “2023 için ana hedeflerimizden birisi de, 2023 yılında kişi başına düşen milli geliri 25 bin dolarlık seviyesine çıkarmak.” dedi. Türkiye ekonomisinin dünyada ilk 10 ekonomi arasına girmesi en önemli hedeflerimizden birisi olduğunu söyleyen Sever, bunun için ekonomide sürdürülebilir büyümenin temin edilmesi için büyümenin ana motoru olarak da üretim ve ihracatın arttırılması gerektiğinin altını çizdi. Dünya ekonomisinde gelişmiş ülkelerin yaşamakta oldukları finansal kriz nedeniyle, uluslararası ekonominin eksen kayması yaşadığını belirttiği konuşmasında Sever, “Bu değişimde Türkiye aktif olarak yeni gelişen piyasalarda daha fazla yer almak için ihracatını çeşitlendiriyor. Hem pazar anlamında, hem de ürünler açısından ihracatta çeşitlendirmeye gittiğimiz için bugün bakınız, böyle bir ortamda Cumhuriyetimizin ihracat rekorunu kırdık. 2012 yılında 152 milyar dolarlık rekor düzeyi yakaladık. 2013 için ise çıtayı bir üst düzeye çıkardık ve 160 milyar dolar hedefimizi Sayın Bakanımız Zafer ÇAĞLAYAN açıkladı. İnşallah ihracatçılarımızın, üreticilerimizin gayretleriyle bu hedefi yakalayacağız.” dedi.
“Artık teknolojiyi takip eden değil, teknolojisi takip edilen bir ülke olmalıyız.” Ülke olarak üretimiyle, sanayisiyle ve ihracatı ile bir dönüşümü de aynı zamanda gerçekleştirmek mecburiyetinde olduklarını vurgulayan Sever, “Artık teknolojiyi takip eden değil, teknolojisi takip edilen bir ülke olmalıyız. Bu konuda da Ekonomi Bakanlığı olarak inovasyona, AR-GE’ye, markalaşmaya yönelik çalışmalarımız öncelik verdiğimiz alanları oluşturuyor. İnşallah, 2023 yılında geldiğimizde AR-GE harcamalarımız GSYİH’mizin yüzde 3’üne, yani 2 trilyonluk GSYİH’mizin 60 milyar dolarlık kısmına karşılık gelecek. İhracatta da teknoloji yoğun, yüksek katma değerli, markalı ürünlere doğru dönüşümü sağlamak mecburiyetindeyiz. Türk ihracatı bu yolda emin adımlarla ilerlemektedir.” dedi.
“Mersin için 10 milyar dolarlık hedeflerden söz ediyoruz.” Sever, “2002 yılında Türkiye'nin toplam ihracatı 36 milyar dolardı, bugün sadece Mersin için 10 milyar dolarlık hedeflerden söz ediyoruz. İşte bu pozitif tablo içerisinde, ülkemiz ne kadar sanayileşirse sanayileşsin, tarım sektörü ülkemiz ekonomisinin can damarlarından olmaya devam ediyor. 15,3 milyar dolarlık ihracat hacmiyle tarım, geçtiğimiz yıl toplam ihracatımızdan yaklaşık % 10 pay aldığına işaret ediyor.” dedi.
“Sektörlerde son yıllarda Türkiye adeta ihracat patlaması gerçekleşti” Tarımsal ürünler ihracatında yıllar itibarıyla parlak bir performans göstermesinin yanı sıra bazı alt sektörlerin ihracatında olumlu gelişmelerin diğerlerinden daha fazla öne çıktığını söyleyen Sever, bunların da özellikle kanatlı hayvanlar, hububat, makarna, yumurta ve turunçgil gibi ürün ve sektörlerde son yıllarda Türkiye’nin adeta ihracat patlaması gerçekleştiğini söyledi. Mersin’in tarım ürünleri ihracatından bahseden Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, “Mersin, 2011 yılında 2,8 milyar dolarlık tarım üretimi yapmış ve üretilen ürünlerin değeri itibariyle Türkiye’de Antalya’dan sonra ikinci sırada yer almıştır. Antalya da 2,9 milyar dolarlık üretim yapmıştır. Mersin aynı yıl, Türkiye örtü altı üretiminde % 43’lük bir paya ulaşmıştır. Turunçgilde ise Türkiye’de üretiminin yaklaşık 3’te biri Mersin’de gerçekleşmiştir.” dedi. Mersin İlinin toplam ihracatı 2012 yılının ilk 11 aylık döneminde 1,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini belirten Sever, “Bunun yarısından fazlası (%56) tarım ürünleri ihracatından geldi. Tarım ürünleri ihracatımız Mersin’de aynı dönemde 656 bin Dolar düzeyinde gerçekleşti.” dedi. Narenciye ve genel olarak yaş meyve ve sebze sektörünün 2011 yılında sergilediği parlak ihracat performansındaki en büyük etkenlerinden biri Mersin’in yakaladığı ihracat başarısı olduğunu vurgulayan Sever, “Anılan yılda gerçekleştirilen 2,3 milyar dolarlık (1 milyar doları narenciye) yaş meyve ve sebze ihracatının beşte birinden fazlasını (%21,5 ve 495 milyon dolar) tek başına Mersin gerçekleştirmiştir.” dedi.
“Yeni fikirlere,projelere,değişime ve dönüşüme ihtiyaç var” Mersin için, sektör için daha ilerisini hedeflemeleri gerektiğine değinen Sever, bunun için de yeni fikirlere, yeni projelere, değişime ve dönüşüme ihtiyac olduğunu söyledi. Sever, “Alaköprü, Bayraktepe, Aksıfat, Sorgun, Değirmençay ve Pamukluk Barajlarının tamamlanması ve Toroslarda bu barajların aralarına adeta bir gelinlik kızın boynundaki gerdanlık gibi serpiştirilmiş onlarca göletle birlikte, artık Mersin tarımını gerçek manasında cazibeli sulamayla tanıştıracağız. Bu sayede, elektrik ya da mazot kullanılarak sulama yapan ve yüksek maliyetler altında ezilen çiftçilerimizi de feraha kavuşturacağız. Böylece inşallah, gelecek nesillere çok güzel bir altyapı bırakmış olacağız.” dedi.
“Mersin narenciyenin başkenti olacak” Mersin’de 5-6 ay boyunca hasat yapmaya başlandığında, o zaman bu üretimden gelir elde etmeye başlayacaklarını söyleyen Sever, “Bu hedefe yönelik olarak Erdemli’deki Alata İstasyonumuza büyük önem veriyorum. Erdemli Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonumuza elimizden gelen her türlü desteği veriyoruz. İnşallah bu değerli merkezimizde yapılan çalışmalarla Mersin bu konuda tabir caizse narenciyenin başkenti olacak. Narenciye üretim ve ihracatımızda yalnızca 2 -3 ay değil, 6 ay boyunca hasat yapabilir hale gelmeyi hedefliyoruz. Elbette bunların yararını üreticimiz yakın zamanda görecek.” dedi.
“Tarladan Sofraya İzlenebilirlik şart.” “Tarladan Sofraya İzlenebilirlik” konusunda da açıklamalarda bulunan Sever, “Bakın, Mut’ta kayısı üretiminde başarıyla gerçekleştirdik bunu. Artık tüketici değişti. Alıcılar, ürünün ne zaman ekildiğini, ne ilaçlar atıldığını, ne zaman ve ne kadar gübre verildiğini görmeden almak istemiyor. Bunu yapabildiğinizde ise, yani belgeleyebildiğiniz zaman diğer bütün ihracatçıların önüne geçiyorsunuz. Hem Pazar bulma açısından öne geçiyoruz, hem de fiyat açısından herkesin üzerinde bir fiyatı kabul ettirme imkanına sahip oluyoruz. Artık dünya buraya gidiyor.Bu ve buna benzer yenilikçi uygulamalarla Mersin’inimizin ürününü farklılaştırmak durumundayız.Bu dönüşümde TKDK’nın Mersin’de yönlendirmesini yapacağı projeler önemli rol oynayacak.” dedi.
“Projeler, 5 bin avro ile 3 milyon avro düzeyi arasında desteklenecek” Mersin Türkiye için Kırsal Kalkınma Programının ikinci uygulama dönemi illeri arasında yer aldığını belirten Sever, “İşin içinde olanlar bilir, Mersin seçilirken, geri kalmışlık ölçütüne göre değil, IPARD (Instrument for Pre- Accession - Regional Development) finansmanına olumlu yanıt verme kapasiteleri ve IPARD öncelikli müdahale sektörlerindeki tarımsal ekonomik kalkınma potansiyelleri yönünden değerlendirilmiştir. Dolayısıyla Mersin’in seçimine bu açıdan bakılmasında yarar görüyorum. Bu kapsamdaki fonları yürütmek ve denetimini sağlamak üzere kurulan TKDK’nın (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun) Mersin İl Koordinatörlüğünün açılışını bugün yapıyoruz.” dedi. Mersin ili için 2013 yılında ilk defa proje çağrısına çıkılacağını söyleyen Sever, “Bu çerçevede, Mersinli üreticilerimiz, projelerini Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) il koordinatörlüklerine iletecekler. Ardından projenin ön elemeyi geçmesi halinde TKDK tarafından projeler, IPARD kapsamında finanse edilecektir. Bu kapsamda, sektörler itibariyle değişmek üzere, projeler, azami %65 oranında olmak kaydıyla, 5 bin avro ile 3 milyon avro düzeyi arasında desteklenecektir. Bu projelerin hazırlanmasında yol gösterici olarak başta ziraat odalarımız ve üretici birlikleri olmak üzere sivil toplum örgütlerimize büyük görevler düşmektedir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Konuşmanın ardından Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı destekleme Kurumu Mersin İl Koordinatörlüğü’nün açılış törenini gerçekleştirdi. |
947 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |