Silifke Kalesi'nde Tarihi Kazı Çalışmaları SürüyorSilifke ilçesindeki Silifke Kalesi'nde tarihi kazı çalışmaları sürüyor. Her geçen yıl yeni bulguların gün yüzüne çıkmasıyla turizmde ilgi çeken Silifke Kalesi'nde geçen yıl Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde bahsettiği 500 yıllık cami ortaya çıkmıştı, bu yıl ise kent oluşumunun yer aldığı alan ortaya çıkıyor. Selçuk Üniversitesi (SÜ) tarafından 4 yıldır Silifke Kalesi kazı çalışmaları sürdürülüyor.Kültür ve Turizm Bakanlığı´na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü´nün izni ile Selçuk Üniversitesi tarafından 2011 yılından bu yana sürdürülen Silifke Kalesi kazı çalışmaları kapsamında, toplam 11 bin 365 metrekarelik alandan 5 bin 365 metrekarelik alanda çalışma yapıldı. SÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Boran başkanlığında yaklaşık 50 kişilik kazı ekibi, tarihi kaleyi ve içerisinde oluşan kentsel yaşamın kalıntılarını, yüzyıllar sonra yeniden gün yüzüne çıkarmak için kazı çalışmalarını 2011 yılından bu yana sürdürüyor. Çalışmalara ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Ali Boran, "Temmuz-Ağustos 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilen kazılarda, daha çok alanda hazırlık çalışmaları ve temizlik ile 330 metrekarelik açma yapılmıştır. 2012 yılında 23 Ağustos-10 Ekim tarihleri arasındaki kazı çalışmaları sonucu 2 bin 920 metrekarelik alanda daha açma yapılmış, yapılan bu çalışmalar son derece başarılı ve verimli olmuştur." dedi. Silifke Kalesi kazısının, 11 Ağustos 2014 tarihinde başladığına işaret eden Prof. Dr. Ali Boran, 4. kazı sezonunu başarılı bir şekilde devam ettirdiklerini ifade etti. Önceki dönemlerde Türkistan medeniyetinin göstergesi olan merkezi cami ve sokakları bulduklarını belirten Boran, bu sene de yine Osmanlı dönemine ait ve bölgede bu dönemlere ait tek kazı olan Türkistan dönemini yansıtan Silifke Kalesi kazısının devam ettiğini söyledi. Prof. Dr. Ali Boran, şöyle devam etti: "Bölge tarihi açısından ve bölge Türk dünyası açısından burası önemli bir yer teşkil ediyor. Kale, şehrin önemli bir yeri olan kazımızda özellikle 16., 17. ve 18. yüzyıl, Osmanlı dönemi medeniyeti, Osmanlı dönemi şehir yapısını ortaya çıkarmaya devam ediyoruz. Bu dönemde caminin doğu tarafında kazımız yoğunlaştı. Burada evler, evlerin müştemilatları, sokaklar, fırın ve diğer su yapıları gibi mekanları aşmaya devam ediyoruz. Ve bu döneme ait önemli buluntular dediğimiz seramik buluntusu ve bölgenin tarihinin aydınlanması açısından son derece önemli. Buranın diğer bir önemi ise farklı medeniyetlere ait kültürlerin bir arada olması. Yani katman katman biz burada Helenistik dönem, Roma dönemi, Bizans dönemi ve Orta Çağ dönemi dediğimiz dönemler, Karamanoğlu dönemi ve Osmanlı döneminin verilerini bir arada görüyoruz. Ve en son hali şehir olarak da Osmanlı cephesini, Osmanlı şehir dokusunu yansıtması açısından Akdeniz bölgesindeki en önemli kazılardan olduğunu biliyoruz. Ortaçağ'ın en önemli yapıları en önemli şehirleri kale şehirlerdir. Kale şehirlerin de merkezinde ibadethane vardır. Evliya Çelebi'nin bahsettiği bir seyahatnamede bunu görmüş idik. Ama biz kazıdan önce bu camiyle ilgili herhangi bir veri yoktu. O şehrin hemen merkezinde 500 yıllık camiyi tespit ettik. Bu cami derinlemesine dikdörtgen planlı yarım daire planlı bir mihrabın ve en önemli verilerden birisi giriş kapısı tarafındaki mukarna süslemesi ve Rumi Türk sanatında yoğun olarak görülen Rumi süslemesi açısından önemlidir. Bu süslenenin de Karamanoğlu döneminde tarihlendiğini biliyoruz. Tarih kaynaklarıyla bizim bulduğumuz veriler ölçüşmekte. Ve dönem içinde Karamanoğlu Beyliği açısından da bu dönemdeki en önemli veri, burada bulduğumuz, tespit ettiğimiz cami olduğunu biliyoruz.” Şu anki kazının, eylül ayının sonuna kadar devam edeceğini belirten Boran, “Desteğimizi kültür bakanlığının vermiş olduğu finansmanla yürütüyoruz. Bizim hedefimiz buradaki kazıları kısa sürede tamamlayıp projelendirmek, buranın restorasyon projelerini hazırlamak. Daha sonra da turizme açmayı hedefliyoruz. Bölgenin en fazla turist alan turizm açısından önemli bir yeri. Yaklaşık günde 500 ile bin arası turist kazı alanımızı gezmekte. Biz kazı alanını turistlere kapatmadık. Gelen turistleri belli bir şekilde yönlendiriyoruz. O kapsamda yerli ve yabancı her gün yüzlerce gezmekte. Bu açıdan da kazımızın farklılığı bulunmakta. Yani kazı alanını tamamen kapatmadık. Yerli ve yabancı turistlerimiz gelip burada ziyaret ediyorlar. Kazımızı görüyorlar ve bunlara da gerekli bilgilendirmeyi yapmaktayız. Ve gelenler de bundan son derece memnunlar. Önümüzdeki birkaç yıl içinde buranın kazısını tamamlayıp turizme ya da farklı alanlara sunulmasını planlıyoruz. Yani burada biz kazımızı kısa zamanda tamamlamayı planlıyoruz. Bu kapsamda bakanlığının verdiği desteğin artarak sürmesini, özellikle yerel yönetimlerin bu konuda bize destek olmasını istiyoruz. Hem projesini hem de restorasyonunu görme imkanımız olabilecek. Silifke Kalesi'nin önemi ilk çağdan 19. ve 18. yüzyıla kadar burası şehir merkezidir. Şehrin dolayısıyla Silifke'nin merkezi yerleşim yeri burada. Buradaki tüm ticari yerler, sivil konutlar yani mahalleler, sokaklar, caddeler, evler, konutlar, sosyal yapıların tamamı burada olduğu için Silifke Kalesi'nin önemi eski Silifke şehrini yansıtan Silifke'deki yaşam kültürünü, Silifke'deki sosyal ekonomik yapıyı bize veren en önemli yerdir. 11 bin metrekarelik bir alanda kazı yapıyoruz. 5 bin 500 metrekarelik alanı 4 yılda tamamladık. Buradan koskocaman bir şehri ortaya çıkartmaktayız. Bunun da en önemli göstergeleri, şu etrafta gördüğümüz yapıların hepsi bir bina, hepsi bir konut, şu anda gördüğümüz eski Silifke şehri herhangi bir şehirdeki tüm birimler burada da vardı. Ve biz bunları tek tek ortaya çıkartıyoruz.” diye konuştu. Kalenin son halini gören yerli turistler ise kaleyi zaman zaman ziyaret ettiklerini, fakat içerisinde yıpranmış taşlardan ve yükselen otlardan başka bir şey görmediklerini, yapılan kazı çalışması sonucu ortaya çıkan kenti gezerken bile kendilerini heyecanlandırdıklarını ve merak içerisinde gezdiklerini söylediler. |
718 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |