ETRAFIMIZ YANIYOR VE BİZ YALNIZLAŞTIRILIYORUZMersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, Türk iş dünyasının en büyük sıkıntısının etrafındaki yangının devam etmesi olduğunu belirterek, “Etrafımızdaki sıkıntılı süreç, Rusya dahil buna 2016 sonuna doğru bile hiçbir şekilde düzelmeyecek gibi görünüyor. Biz yalnızlaştırılıyoruz ve bir yerde boğulmak için etrafımız sarılıyor” dedi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Aşut, 2015 yılı ekonomisi ile 2016 yılına ilişkin öngörülerini değerlendirdi. 2015'in zor bir yıl olacağını 2014'ün sonlarından söylediğini anımsatan Aşut, yaşanan seçimlerin üzerine bir de ekstradan erken seçim olmasının işleri daha farklı yere getirdiğini ifade etti. Ancak, iş dünyasının kendisini ona göre çok güzel hazırladığını vurgulayan Aşut, seçim de olsa hiçbir şeyi değiştirmediğini ve aynı stratejide gitmeye devam ettiğini kaydetti. 2015'te Türkiye'de kurumsallaşma yönünde hareket eden firmalar açısından bir sıkıntı olmadığını, inotavatif ürünlerde de sıkıntı yaşanmadığını belirten Aşut, 2015'te kötü bir yıl beklendiğini ama tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin bu yılı iyi kurtardığını söyledi. Diğer taraftan ihracatın ise aylardır düşerek gittiğine işaret eden Aşut, “Ama iş dünyasını en büyük sıkıntıya sokan, etrafımızdaki yangının devam etmesi. Suriye gibi bölgelerde de Rusya'nın yaptığı gibi yangına benzinle gidiliyor. Maalesef böyle bir sıkıntı içindeyiz” diye konuştu. Türkiye'nin 2016'da 2015'ten farklı bir süreci yaşayacağını dile getiren Aşut, seçim atmosferi olmadığı için belirsizlikler de olmayacağını ifade etti. Petrol fiyatlarının düşük olmasının Türkiye'ye büyük yararı olacağını ve cari açığı aşağı çekeceğini savunan Aşut, “Bu çerçevede maliyetlerimiz aşağı inecek. İhracat kalemlerinde orta üstü teknoloji ihracatımızda artışı biraz daha bekliyoruz. Çünkü o olmazsa hiçbir şey yapamayız. Ama 2016 için mutlaka bizim milli eğitim politikamızı komple elden geçirmemiz, mesleki eğitim politikasını mutlaka iş dünyasıyla paylaşmaları gerekiyor ki, önümüzdeki süreci iyi planlayabilelim. 20 yıl sonra bunun semeresini alacağız ama mesleki eğitimde de insanların işsizlik sorununu küçük düzeltmelerle değiştirebilirsek, o zaman Türkiye farklı yerlere gelebilecek” ifadelerini kullandı. Türkiye'nin bir ateş çemberinin içinde olduğunun da altını çizen Aşut, ülkenin Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Rusya sıkıntılarının bitmeyeceğini ve devam edeceğini öne sürerek, şunları söyledi: “Etrafımızdaki sıkıntılı süreç, Rusya dahil buna 2016 sonuna doğru bile hiçbir şekilde düzelmeyecek gibi görünüyor. Ona göre bizim de farklı şeyleri yapmamız lazım. Atladığımız bir şey var; AB ve Amerika TTIP (Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması) konusunda belli bir mutabakata vardılar ama biz işin içinde yokuz. Öte taraftan, Amerika öncülüğünde TTP (Trans-Pasifik Ortaklığı) anlaşmasını imzaladılar, biz yokuz orada. Şanghay beşlisinde biz yokuz. Biz yalnızlaştırılıyoruz ve bir yerde boğulmak için etrafımız sarılıyor.” “HÜKÜMET BUNLARI DAHA ÖNCEDEN VE DAHA İYİ OKUMALIYDI” Türkiye'nin bu noktaya gelmesinde yürütülen politikaları da değerlendiren Aşut, hükümetin tüm bunları daha önceden ve daha iyi okunması gerektiğini vurguladı. İş adamları olarak küsmek gibi bir lüksleri olmadığını söyleyen Aşut, şöyle devam etti: “Rusya ile sıkıntı yaşanmadan önce biz iş adamları olarak İsrail ile bir görüşme yaptık. Çünkü ben üretiyorum, malı yollamalıyım. Mısır'dan gelen talepler vardı. Mısırlılar da aynı şeyi söylüyordu, 'siyasiler kavga etsin ama biz işimize bakalım'. Onlar da tıkandı, biz de tıkandık. Rusya olayı patlamadan bu görüşmeleri yaptık ama arkamızda devletin gücünü görmemiz lazım. Eğer yönetmelik ve kanun değişmesi gerekiyorsa hükümetin de bu yönde, kavgayı etsinler yukarıda ama aşağıda bizim hazırlıklarımızı yapması gerekiyordu. Orada geç kaldık. İsrail ile görüşmeler oldukça verimli. Türkiye'nin görüşmeye oturmuş olması bile iş dünyası için önemlidir. Biz iş dünyası olarak kavga edebiliriz ama hiçbir zaman küs kalamayız. İsrail de sıkıştı. Beraber hareket etmemiz lazım. Rusya ile de düzelme başladı. 53 şirketin Türk çalışanına izin verildi. Demek ki, Türkiye olarak ekonomi alanında önemliyiz.” Türkiye'nin iç politika ile dış politikayı birbirine karıştırdığını iddia eden Aşut, “Biz şurada hata yaptık; iç politika malzemesi olarak dış politikayı kullandık, dış politika malzemesi için iç politikayı kullandık, işi karıştırdık. Biz 2008'e kadar iyi geldik. O döneme kadar karşılıklı rölasyonlarla birçok sorun yaşadık ama bunu dışarı yansıtmadık, dışarıdaki sorunu da içeriye yansıtmadık. Biz yeniden böyle bir politika gütmeye başlayabilirsek Türkiye çok çabuk başarılı olacaktır. Eski düzenini tekrar kuracaktır. Buna da ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. 2016'nın da dünya için zor bir yıl olacağına dikkat çeken Aşut, Rusya'da petrol fiyatları yükselmediği müddetçe sıkıntıların devam edeceğinin altını çizdi. Aşut, “Bakmayın Rusya'nın 'uçak düştü' demesine, esas içeride ekonomik sıkıntı var. Petrol fiyatları düşünce gelirleri düştü, gelirleri düşünce bir yerde bir şey karıştırması gerekti. Büyük devletlerin yapısı, bakış açısı bu. Türkiye'nin de böyle olması lazım aslında. Ekonomik olarak güçlenebilmek için dışarıda daha aktif hareket etmemiz lazım. Daha hırçın hareket etmek lazım ve başarılı olmak lazım. Başarılı da oluruz. Rusya'nın esas sıkıntısı ekonomik olarak çöküyor olması. İhracatımız son yıllarda gittikçe düşen bir ivmeyle devam ediyor. Petrol fiyatları düştükçe Rusya'nın alım gücü düşüyor. Bu nedenle bizim tek pazara bağlı kalmamız doğru değil. Biz AB'den gelen büyükelçilere, bizi kültür bağımız olan Ortadoğu ve Kuzey Afrika için basamak olarak kullanın birlikte gidelim oralara diyoruz. 'İç politika içte, dış politika dışta' anlayışıyla hareket etmemiz lazım” dedi. Ekonomide zor bir yılı geride bırakan dünyanın, ABD'nin faiz artırımıyla düzelme sinyallerini görmeye başladığını da belirten Aşut, şu değerlendirmeyi yaptı: “Amerika faiz artırımıyla parayı çağırdı. Onları da petrol etkiliyor ama farklı bir bakış açıları var. Çin'in ihracatı artıyor ama Çin'de ihracat yapan büyük firmaların sermayesi de Amerika'nın. Amerika'da hareket başladı, faiz artırımıyla sinyal oydu. Geçen yıl, 'Amerika faiz artırımına başladığı zaman parayı çekmeye başlayacak, o zaman biz parayı nereden bulacağız?' diye sormuştum. 'Körfez ülkelerinden parayı getiririz' diye cevap gelmişti. Yok öyle bir şey. Onun için devlet nasıl kendi mali yapısını düzelttiyse şirketlerin de mali yapılarını tekrar gözden geçirmesi lazım. İyiyiz, daha da iyi olabiliriz. Umut var 2016 için. İhracattaki düzelme de yeniden farklı bölgelerde yakalanacaktır. Ama yaş meyve sebzede bu kadar büyük ivme yakalama şansımız yok, çünkü çok büyük bir mal ortada. Bunu Rusya'ya satamadıktan sonra başka bölgelere gitmek için uğraşmak lazım. Oralarda lojistik imkanları geliştirmemiz lazım. O bölgelerde bunları yapabilirsek o zaman başarı olacak. İyi olacak, mücadeleyi bırakmak doğru değil.”
|