ÇEVRE DÜŞMANI DEĞİLİZ, GÖKSU'YU SEVİYORUZMut'taki zeytinyağı fabrikaları, Göksu'nun kararmasının ardından fabrikalarına kesilen cezalara isyan etti. Ortak basın açıklamasında bulunan zeytinyağı fabrikası temsilcileri, hiçbir uyarı yapılmadan ve çözüm yolları önerilmeden yazılan cezaların sadece Mut'a özgü, bölgesel cezalar olduğunu savundu. Suçlu gibi gösterildiklerini ve Göksu'nun renginin kararmasının faturasının kendilerine kesildiğini belirten Mut zeytinyağcıları, “Ceza ve kapatma tehdidiyle karşı karşıyayız” dediler. CEZALAR SADECE MUT'TAKİ FABRİKALARA KESİLDİ Fatih Kaan Tuna tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, yazılan cezaların sadece Mut'a özgü ve bölgesel olduğu savunuldu. OSB İSTİYORUZ Konunun çözümü için Organize Sanayi Bölgesi (OSB) istediklerini belirten Tuna, “OSB yok. Bizde isteriz toplu halde bir atık yönetimimiz olsun, bizimde bir toplu halde bunları bertaraf edebilecek büyük havuzlarımız olsun. Fabrikaların birçoğu şehir merkezinde kaldı. Kendimiz havuzlar yapmaktayız. Bir şekilde prinayı muhafaza etmeye çalışmaktayız, ama ne de olsa yer sıkıntımız var. Biz bunu kendi bütçemizle aşmaya çalışırken, şimdi de böyle bir cezayla karşı karşıya kaldık. Şimdi kara kara düşünüyoruz bu cezaları nasıl olur bir şekilde ödeyebiliriz. Biz istiyoruz ki; bu cezalar yazılmadan bizler uyarılsa veya bunun gerçek manada bir çözümü varsa bize gösterilse, yol gösterilse. Ceza ve kapatma tehdidiyle şu anda karşı karşıyayız. Makine taksitlerimiz var, hepimiz borçluyuz. Hepimiz Mut'ta istihdam sağlamaktayız. Mut'un zeytin sanayisinden başka büyük sanayisi yok. En büyük sanayisi zeytin sanayisi. Bu sanayide bu şekilde yıpratılırsa, Mut'ta yatırım yapmak isteyen bir daha düşünecek” dedi. GÖKSU'NUN RENGİ SADECE BİZLE ALAKALI DEĞİL Göksu'nun renginin değişmesinin sadece zeytinyağı fabrikalarıyla alakalı bir şey olmadığının altını çizen Tuna, “Bizim bunda bir suçumuz varsa; bizi terörist gibi, suçlu gibi değil de, birlikte çözüm üretebilirdik” dedi. SUÇLU GİBİ GÖSTERİLDİK Bir TV kanalında program yapılıp, kendilerinin aranan suçlularmış gibi gösterildiğini, balık ve koyun ölümlerinin abartılarak, ajitasyon yapıldığını ve olayın çok farklı noktalara çekildiğini savlayan Tuna şunları söyledi: “Karasudan dolayı balık ölümü olduysa, ispatını istiyoruz. Karasuyun içinde herhangi bir kimyasal yok. Açıklamalarda öyle yazmışlar. Bunun içinde kimyasal var, diye. Hayır, hiçbir şey yok. Bundan bir zarar gelse, yediğimiz zeytinden zarar görmemiz lazım. Bu, zeytinin içindeki doğal su. Diğer bizim yıkama suyumuz var. Başka herhangi bir öldürücü, tehlikeli, herhangi bir şey yok. İspat edilmiş de bir şey yok. Ama sadece bunu halkın gözünde abartıp, bunu başlı başına bir haber haline getirip sektörü hedef haline getirdiler. Biz bundan şikayetçiyiz.” MUHATAP BULAMIYORUZ Yapılan basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan ve konuyla ilgili düşüncelerini açıklayan diğer zeytinyağı fabrika temsilcileri de, verilen cezaların haksızlığı konusunda birleşti. Konuyla ilgili muhatap bulamamaktan yakınan zeytinyağcılar; konunun çözümü için yetkilileri göreve davet ettiler ve yardım talebinde bulundular. ÇEVRE DÜŞMANI DEĞİLİZ, GÖKSU'YU SEVİYORUZ Mut zeytinyağı fabrikacıları basın açıklamasını, “Biz kesinlikle çevre düşmanı değiliz, Göksu Irmağımızı seviyoruz” sözleriyle noktaladılar. (Mut Rengarenk) |
533 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |