Merhaba,

              Geçtiğimiz günlerde Öğretmenler Günü kutlandı. Tüm öğretmenlerimizin geçmiş Öğretmenler gününü kutlarım. Ben de günün anlamına uygun olarak bütün öğretmenlerimi aklımdan geçirdim. İrtibat halinde olduğum öğretmenlerimi aradım vs.

               Konu aslında bu değil. Herhangi bir iş; yani ne olursa olsun, emek verilerek yapılan ve ekmek parası kazanmayı sağlayan her meslek önemlidir. Bu önem hayatın tam orta yerinde dururken bir mesleği diğerlerinden ayırıp “kutsal“ demek bence diğer mesleklere saygısızlıktır.

               Düşündüğümüz zaman hayatımız boyunca ne kadar çok kutsalımız oluyor. Kutsa kutsa ömür yetmez vallahi. Mesela doğup büyüdüğünüz evde anne baba ve kardeşlerinizden sürekli bir şeyler öğrenirsiniz. İlkokula gider; oradaki öğretmenden okuma yazma, temel matematik bilgileri sayıları vesaire öğrenirsiniz. İlkokulda edindiğiniz arkadaşlardan hayata dair bir şeyler öğrenirsiniz. Uzun boylu iri yarı bir adamın ilkokul öğretmeni olmasına rağmen öğrencileri,  9-10 yaşında çocukları gaddarca dövmesi  nedeniyle adamlığın sıfatta değil özde olduğunu öğrenirsiniz. Bu iri yarı şerefsiz  geçtiğimiz günlerde geberdi gitti. Hayali bir şey değil gerçek bir hayvandı. O çok övülen yere göğe sığdırılamayan köy enstitülerinden mezunmuş bu yaratık. Zaten o enstitü denen ucube kuruma gidip te bitiremeden geleni hiç  duymadım. Hepsi vatansever hepsi Çalıkuşu hepsi eğitim gönüllüsü mübareklerin. Konuyu dağıtmayalım. İlkokul biter orta okulla gidersiniz. İngilizce dersinde öğretmene topluca “goodafternoon  teacher“  diye bağırdığınızda İngilizce öğrenmeye başladığınızı zannedersiniz. Sonra matematiği hiç bilmediğinizi hissettiren soruyu sorarlar: 1 den 100'e kadar olan sayıların toplamı nedir ? Süreniz 3 dakika. E bilemezsiniz tabii. Öğretmen biraz aşağılayan bir tonla “Gauss bunu sizin yaşınızdayken buldu“ der. Demek ki onun öğretmeni bizimkinden daha iyiymiş demek istersiniz. Diyemezsiniz, yutkunursunuz geçer. Sonra Gauss tarafından bulunan bağıntılara hakim olunca matematiği öğrendim zannedersiniz.  Alacak verecek hesabını karmaşık hale getirebilen Ticaret diye bir ders, hiç faydası yokken Kooperatif dersi, içinde mecburen Tarım Kredi, biraz Mithat Paşa, Ziraat bankasının kuruluşu, Muş ovasında yetişen yulaf, bilmem nerdeki çekirdeksiz üzümün yıllık rekoltesi  ve kesin bilgi olduğu belli olsun diye her ürün için “bol miktarda yetişmektedir“ ibaresi kullanılan Tarım dersi  gereksizliğinden muzdarip öğrenim hayatımıza kısaca GKY dediğimiz Güzel Konuşma ve Yazma dersi girer ansızın. Çoğunluğu buralı olan ve yine çoğu kısacık bir eğitimden geçerek öğretmen olan bir topluluktan bu dersi vermesi düşünülemez bir insan gelir bu dersinize girer. Okul yıllarının gereksizlik abidesi “müfettiş geldi“ günlerinden birinde bu dersi veren öğretmene müfettiş  sorar: Hocam öğrencilerin Türkçesi çok bozuk, niçin böyle oluyor? GÜZEL KONUŞMA VE YAZMA dersine mecburen giren öğretmen cevap verir: Nöğürelim müfettiş beğ? Bu kısa diyalogda aslında eğitim sisteminin yanlışlığı uzanıp sere  serpe yatmış hatta eteği hafifçe sıyrılmış vaziyette sırıtmaktadır. Şimdi bu eğitim sistemine aracı olanların hedefi kutsallık mertebesine ulaşmak değil, ekmek parası kazanmaktır. Burada az ya da çok bir emek vardır. Bunun tabii ki karşılığı olacaktır. Neticede her iş o işi yapan meslek erbabı tarafından ekmek için yapılır. Bu yüzden, yani namerde muhtaç olmamak kimseye el açmamak için yapılan her iş ve her emek kutsaldır. Birini ayırıp içi boş bir kutsallığı pazarlamaya çalışmak, türbeye çaput bağlayıp ondan bir şey beklemekle,  yani ölüden medet ummakla aynıdır. Liseye 4 yıl ara ile giden iki kardeşten küçük olanı , büyüğünü de okutan matematik hocası dersine girdiğinde hiç şaşırmamıştır. Çünkü  yıllar önce büyük kardeşin dersinde çözdüğü !!!! problemler yıllar sonra yine aynıdır. Söz konusu insan matematik öğretmenidir. Klişeleşmiş ders anlatımı ve örnekleri dışında bir şey sorulduğunda bilmekten aciz ve bu durum her yıl tekrarlandığı halde buna son verme çabası göstermeyen bir bankamatik üyesidir. Aynı derecede kabul görmüş bir de fizik öğretmeni var. AF sınavlarında Klasik EMT isimli dersle ilgili sorduğum bir soruya bu dersin abc' si sayılan bir formülle cevap verdi. Kq/rr .Hayatımda bilmiyorum kelimesini kendinden bu kadar uzakta tutabilen daha büyük bir çekim gücü görmedim.Kutsal Roma ve Zeus aşkına..

Afiyet olsun