Merhaba,

Önümüzdeki mart ayı geldiğinde, beş yıl önce olduğu gibi bir sonraki mart ayında meydana çıkacak olan pehlivan isimleri belli olacak. Mevcut belediye başkanının tekrar aday olacağını bilmek için arif olmaya gerek yok. Zannımca MHP den başka aday adayı bile çıkmayacak gibi. Kısa metrajlı siyasi yolculuğuna yeni başlamış olan muadili bir partinin de adayı sanki belli gibi. Yeri gelmişken yazayım; bu İYİ partinin genel başkanı olan hanımefendi “cumhurbaşkanı” olacağı iddiasını bir süredir terk etmiş durumda. Tahmini olarak bunun için partisi tarafından aday gösterilmesi gerektiğini, partisinin bunu yapabilmesi için bir önceki genel seçime girmiş olması gerektiğini, ya da yüz bin imza toplaması gerektiğini yeni öğrendi. Olsun; insan her yaşta bir şey öğrenebilir, öğrenmenin yaşı yoktur. Asıl ilginç olan Meral Hanımı Cumhurbaşkanı olacak diye destekleyenlerin bundan hiç rahatsız olmaması.

Yeri geldikçe tekrarlıyorum, yine yazayım. Meral hanımın girişimi Mustafa Sarıgül'ün girişimi kadar bile etraflı değildir. MHP de canı istediği için kurultay isteyen ama bunda Muaffak olamayan bir siyasetçinin ihtiraslarına yenilerek çıktığı bir yolculuktur bu. Önümüzdeki yıl yapılacak olan MV seçimlerine girecek olan parti %3 oy seviyesini geçemeyecektir. Belediye seçimlerine ilçe bazında bir tahmin yapabilmemiz için ise aday isminin açıklanmasını beklemek doğru olur. Aklıma bir isim geliyor aslında ama bu ismin İYİ adayı olması için önce iki farklı yerden reddedilmesi lazım.

İktidar partisinin aday yelpazesi herkesçe malum. Her seçimde aday adayı olan kemik bir kadro var. Bu kadroyu “horoz ölür gözü çöplükte kalır” kıvamında zorlayacak birisi var ki yukarda sözünü ettiğim reddedilmelerin ilki burada yaşanacak. Diğerlerini zaten biliyorsunuz. Sonuçta iktidar partisinin belediye başkan adayı, önceki seçim bittiği gün tekrar aday olmak için çalışmaya başlayan ve gün sayan kemik aday adayı kadrodan değil, farklı bir yerden olacaktır. Belki aday adaylığı bile herkes tarafından duyulmadan adaylığı açıklanacaktır. Her seçimde adaylık uğraşısı veren arkadaşlar yine gelecek seçimi beklemeye koyulacaklar. Durum bundan ibaret.

Selahattin Beyden sonra duraklama devrine giren partide ise ilçe başkanlığı seçiminin sonuçlarına bakarak adayı şimdiden açıklayabiliriz. Eğer doğru duyduysam; ”Seçimi O nunla kazanabileceğimize inanacağım bir aday çıkarsa aday olmayacağım” biçiminde bir cümle sarf edilmiş yüksek makamdan. Klasik bütün özellikleri içinde toplayan bir CHP cümlesi. Nasıl mı? Şöyle: Bir kere çok uzun, çok uzun olmalı ki dinleyenler sonuna geldiğinde başını unutsun; ve adam ne laf etti be diyebilsin. Cümlenin söyleyeceği şeyden ziyade “ben” mesajı veriliyor. Ben olmayacağım da kim olacak? Ben olur dersem olur, en iyi ben bilirim, en ben benim ben ,ben, ben, ben. Parıltılı cümle yani çok konuşup hiçbir şey söylemek te bu cümlenin özelliklerine dahil. Yani konuyla ilgili söylediği hiçbir şey yokken kendisiyle ilgili makale kıvamında mesajlar var. Net olarak “ben aday olamazsam adayınızı desteklemem” diyerek önceki dönemden nostaljik esintiler veriliyor.

Sonuçta sayılı günler çabucak geçecek ve yine sandığa gideceğiz. Sandıktan da her zaman olduğu gibi toplumsal irade çıkacak. Toplumsal iradenin demokrasi olduğu bilincine sahip olanlar bu sonuca saygı duyarken, ”demokrasi sadece sandık değildir” şeklinde ve benzeri cümleler kuranlar azınlıkta kalacak. Bu azınlığın demokrasiyi cumhuriyetle eş anlamlı zanneden bireylerden oluştuğu düşünülünce de kimsenin umurunda olmayacak

Afiyet Olsun