Merhaba,

Seçime katılacak olan partilerin aday listeleri açıklandı. İki partiden seçilebilecek sıralarda iki aday var ilçemizden. AKP’den Zeynep Yılmaz ve CHP’den Mehmet Saydam. Büyük aksilikler ve sürprizler olmazsa her iki isimde milletin meclisinde yer alacak. Başarılar diliyorum ve şimdiden tebrik ediyorum değerli vekillerimizi.

Bu seçimin önceki genel seçimlerden farkı sadece erken olması değil. Bu seçimle birlikte Başbakanlık makamı tarih olacak. Başkanlık sistemine fiilen geçilecek. Bu yolun başında sistem değişikliği gündeme geldiğinde karşı çıkanlar vardı. Hatta bu konudaki referanduma “hayır” denilmesi ve bu sonucun çıkması için çalışanlar vardı. Şimdi bunların hepsi aslında istemedikleri sistemin Başkanı olabilmek veya meclisinde olabilmek için çalışıyorlar. Zaten bu olmasaydı insanlık en ilkel yönetim biçimleri altında yaşamaya devam ediyor olurdu. Mesela hanedanlık veya saltanat dediğimiz yönetim biçiminde yöneticiler hep aynı sülaleden olurdu. Bunun günümüz dünyasında sembolik birkaç örneği Avrupa da olduğu gibi bazı az gelişmiş ülkeler ile kendine komünist diyen sahte ülkelerde devam ediyor.

Bizde ise padişahlık sistemi sona erdikten sonra tek adam sistemi devreye girmiştir. Ülkemizin yer aldığı coğrafyanın bir kısmının düşmandan temizlenmesinde görevli insanlar savaş bitince sivil kıyafetler giyip yönetici olmuşlardır. Bu dönem anlatılırken yapılan bu uygulamanın en büyük açıklaması “o zamanki şartlar” şeklindeki zırvadır. Maalesef bu zırva birçok insanın o konuda konuşabildiği tek şeydir. Almanlar yenildiği için biz de yenik sayıldık diye başlayan bir tarihin yazılması elbette talimatla olmuştur. Bu talimat bu tarihin okullarda ders olarak okutulması emri ile de ders kitabı olmuştur. Bu talimatı verip “tarih” yazdıranlar bu konuda başka ülkelerin de “tarih” yazdığını ama kendileri gibi “yalan” yazmayacaklarını hesap edememişlerdir. Kendisini allameyi cihan olarak gören, konuya ve tarihine hâkim olduğunu 1919 dan önce bir tarihi olmadığını sanan saflar, kazara aynı dönemin tarihini başka ülke kaynaklarından okuyunca “bilerek cahil bırakıldıklarını” anlıyorlar. Bugün ilkokul seviyesinde verilen yakın tarih bilgisini yeterli sayıp, üniversite okusa bile kendini geliştirmemiş milyonlarca insan var ki bunlardan bazıları geçtiğimiz dönemlerde meclise girdiler. Bu sistem içinde bir şey oldular. Kendi tarihlerini ve her şeyden önemlisi demokrasinin tarihini bile bilmeden milletin meclisinde boş yere israfa neden oldular. Bu ülkeye 1923 te demokrasi geldiğini söyleyebilen vekiller vardı mecliste. Hatta demokrasinin cumhuriyet olduğunu iddia eden kıt zekalılar bile bu mecliste oturdu. Bazıları yine aday adayı oldular ama çoğu aday olamadı. Bölgeden bir örnek bile verebiliriz. Çokça çadırdan bahseden bilmem kaç kere vekil olmuş birisi yine aday adayı olmuştu ama listede yoktu. Kısacası bir kere bulaşan bırakıp gitmek istemiyor. Ülke geneline baktığımızda Deniz Baykal ismini duymadığımız bir genel seçim yok gibi bir şey. Sadece 1999 seçimlerinde CHP barajın altında kaldığı için meclise girememişti. Yaklaşık bir ay sonra yine seçilecek ve yemin edecek. Artık eskisi gibi genç olmadığı için kimseyle iddiaya girip Rodos a yüzmeye çalışacağını zannetmiyorum. Meclis açılış teamülü yine eskisi gibi olursa meclis başkanı olacak, frak giyecek. Sonra meclis başkanı seçseler keşke. Adam bir meclis başkanı bile olamadan emekli olmasın. Öyle ya da böyle demokrasinin işlerliği seçimlerin yapılabilmesi ve millet iradesinin sandığa yansımaya başladığı dönemin, yani “tek adamlıktan” demokrasiye geçiş sürecinin ve devamının önemli aktörlerindendir kendisi.

Seçimin ülkemize milletimize ve devletimize huzur ve mutluluk getirmesi en büyük dileğimiz. Tabii bir başka dileğimizde kavgasız gürültüsüz bir seçim ortamının olması. Demokrasiye ve rakiplerine saygılı her aday ve her partiye başarılar diliyorum. HDP hariç. Nazarımda onlar parti değil, demokrasiye ve insan hayatına da saygıları yok. Azalarak bitsinler

Afiyet olsun.