Merhaba;

Geçmiş bayramınız mübarek olsun. Bayram geçince böyle denmesini hiç anlayamadım ama genelin refleksine uymak lazım. Bayramlaşma bayramda yapılır. Bayram geçtikten sonra yapılabiliyorsa bu; bir sonraki bayramın arefesine kadar geçmiş bayramı kutlayabilirsin anlamına gelir ki bence tuhaf bir durum. Tıpkı “iki bayram arası düğün olmaz” saçmalığı gibi. İki bayramın arasında olmayan her hangi bir gün var mı? İlla ki iki bayram arasındadır.

Birde aklı sıra kendini modern, laik, kültürlü zanneden sperm israfı canlıların sordukları bilimsel bir soru var: Ramazan gelince seviniyorsunuz, bitince bayram yapıyorsunuz. Demek ki ramazanın gidişine seviniyorsunuz. Peki ramazan gelince niye yalandan sevinmiş gibi yapıyorsunuz? Evet bilimsel kısmı tamamen soruyu soran kişinin hissiyatına bağlı değişimler gösteren bir genel kültür sorusu değil mi? Ya da çok kültürlü canlı bu soruyu kendisine idol olarak seçtiği başka bir canlıdan duymuş olabilir ki bu durum bilimselliğe aynı anda tarihsel bir boyut ta katar.

Sorumuzun cevabı şöyle sevgili canlı: Ramazan bitince yapılan bayram, ramazan gelince hissedilen sevincin finalidir. Ramazan gelince sevinenler, ramazanı hakkıyla ve Allah'ın emriyle eda edip yaşadıkları için, bir ramazan ayının tamamını daha o ayın ibadeti ve sağlıkla tamamladıkları için sevinçleri artar ve bayram yaparlar. Neticede Bayram ramazan bitti diye değil, Ramazanı yaşadık diye yapılır. Kendi terminolojinde ve kısa tarihinde sana Bayram diye sundukları şeyleri her yıl kutlarken; kutladığın bayramın öznesini hangi duygularla andığını bir anlamaya çalış. Mesela bunu önümüzdeki 30 Ağustos'ta yapabilirsin. Savaş bitti diye mi bayram yapıyoruz, yoksa savaşı kazandık diye mi? Eğer senin mantığın doğru olsaydı çok kültürlü canlı; biten her savaşın sonunda sonuç ne olursa olsun bayram yapmak lazım gelirdi.

Gelelim günümüze. Önümüzdeki Pazar günü seçim var. Hem Cumhurbaşkanımızı hem de meclis aritmetiğini oluşturacak vekilleri oylayıp seçeceğiz. Huzurlu bir ortamda kavgasız gürültüsüz bir seçim ve sonucunda ülkemize milletimize hayırlı yöneticiler vekiller seçeceğimiz bir şölen olur inşallah.

Kendi açımdan kısaca katılımcıları değerlendirmeye çalışacağım. Öncelikle Saadet Partisinin bu seçimde yaptığı ittifakın ne kendisine ne de diğerlerine faydası olmayacaktır. %0.28 civarındaki oy potansiyelinin bir kısmı da zaten saadete oy vermeyecek.

İyi Parti'nin alacağı oy oranı ittifaka katkı verecek düzeyde olabilir. İyi parti alacağı oyların çoğunu MHP den kopan seçmenlerinden alacaktır. Kamuoyunda seslendirildiği gibi her kesimden oy alacağı bir görüntüsü yoktur. Bu yüzden %7-8 oranında bir oy alır. Saadet gibi İP'nin de baraj sorunu yoktur. HDP en son seçimde kendi blok oylarının %8 civarında olması ve CHP'nin kampanyası ile oylarının artması sonucu barajı aşıp meclise girebilmişti. Şu an HDP'nin blok ya da kemik oy oranı %4 civarındadır ki CHP'nin aynı yardımı yapması artık çok zordur. İlla yapacam derse CHP'nin oyları %20nin altına düşebilir. Bu şekilde CHP'ni de değerlendirmiş olduk. Zaten ikisi artık ayrılmaz bir ikili oldular. MHP her ne kadar İP üzerinden oy kaybına uğramış olsa da Cumhur ittifakının semeresi ve kemik MHP oylarının toplamı ile %18 i zorlayacaktır. AKP ise kendi merkez sağ oylarını koruyabilir diye düşünüyorum. Bu da %47 oy demektir. Kabaca topladığımızda açıkta kalan %3 civarı bir oy görünmektedir. Bu da kararsız oy dediğimiz türden oylar olup sandık günü tercihlere dağılacaktır.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise karşısına aday çıkmadığı için tek başına seçime girecek olan Recep Tayyip Erdoğan seçimi kazanıp ilk turda Başkan seçilecektir. Devletimize ülkemize ve milletimize şimdiden hayırlı olsun.

Afiyet Olsun.