İki seneye yaklaştı, ekonominin gidişatıyla ilgili endişelerimi paylaşmaya başlayalı. Devalüasyon/Türk Lirasının değer kaybı, temel sistemik problemler, ithalat bağımlısı ihracat sıkıntımız, katma değerli ürün üretmedeki sıkıntılarımız ve benzeri pek çok şeyden bahsettim.

Tüm bu sıkıntıların üzerine de malum virüs problemini müteakiben ekonomik faaliyetin durma noktasına gelmesi tuz biber ekti.

Orman yangınlarında yangının yönü çok kıymetli bir tarafa doğru gidiyorsa, mesela insan yerleşimlerinin ya da sanayi bölgelerinin vs olduğu yöndeyse, yangının ulaşmasını engellemek için bilinçli şekilde kontrollü yangınlar (karşı ateş) çıkartma tekniği vardır, orman mühendislerimiz konuyu iyi bilirler.

Büyük bir kayba uğramamak için nispeten küçük kayıplara razı olmak, ilerideki üzüntü ve pişmanlıkları engellemek için fedakârlık yapmanın teknik adıdır “karşı ateş” tekniği.

ZOMBİ FİRMALAR/İŞLETMELER

Özellikle küçük işletmelerimizin (KOBİ) son iki yıllık süreçte ödedikleri yüksek maliyetler (faiz vb) ve cirolarının düşmesi gibi sebeplerle sermayeleri, özkaynakları buharlaştı, yok oldu, hakikaten tahammülleri kalmadı. Maalesef işletmelerimiz yürüyen ölüler (Zombi) haline gelmek üzere, çok sayıda işletmenin ise kapanmak durumuna geldiğini, bir kısmının ise kapandığını görmemek mümkün değil.

Mersin'de yaşıyorum, şehir merkezinde, bazı ana caddelerde bile özellikle son dönem kapatma kararlarından sonra çok sayıda işletmeninin tamamen kapandığını, çalışanların işsiz kaldığını, bir çok boş dükkanda kiralık levhasının asılı olduğunu üzülerek izliyorum.

KARŞI ATEŞİ YAKMAK LAZIM

Bir önceki yazımda bahsettiğim üzere Hükümetimiz öncelikle İşsizlik fonundaki Tahvil stokunu Merkez Bankasına bloke ederek 120 Milyar TL civarında, Nisan, Mayıs, Haziran aylarında aylık ortalama 10 Milyar TL ilave borçlanma yapmak suretiyle toplam 150 Milyar TL tutarında piyasaya para sürme (Parasal genişleme) imkanına kavuştu.

ABD'nin 22 Trilyon Dolar seviyesindeki bastığı karşılıksız paranın üzerine 6 Trilyon Dolar seviyesinde ilave para basma kararı aldığını (Parasal genişleme) ve Avrupa ülkelerinin ise her birinin milyarlarca Euro tutarında para basarak yaşanan ve daha yaşanacak olan ekonomik kriz için vatandaşlarına, özelde de işletmelerine, KOBİ'lerine destek olma kararlarını biliyorsunuz.

Hükümetimizin şu ana kadar attığı adımlara ilave olarak mutlaka yukarıda yazdığım şekilde meydana getirdiği nakiti arttırarak hem vatandaşlarımıza, özellikle de istihdam sağlayan, ekonomiyi taşıyan başta küçük esnaflarımız olmak üzere tüm KOBİ'lerimize doğrudan nakit destek vermesi elzemdir.

Bu kapsamda oluşabilecek bir miktar enflasyon (ki, beklenenden çok daha az olacaktır) kısa sürede atlatılır ama millî değerlerimiz olan KOBİ'lerimizi geri getirme imkanı bulunmayacaktır.

Hükümetimiz, ortaya çıkacak çok daha büyük problemleri engellemek için “karşı ateşi” yakmalı ve bir miktar maliyete katlanarak muhtemel daha büyük problemleri engellemelidir.

Son istatistiklere bakarak, salgının Nisan ayı sonunda sakinleşeceği ve Mayıs ortasında normalleşeceği kanaatim güçlendi, moralimizi yüksek tutalım. Hayat devam ediyor, üretmeye, çalışmaya, katma değer vermeye devam edelim.