Önce Merkez Bankası Başkanının alınıp yerine tecrübeli bir eski bakanın atanması, arkasından son iki yıldır süreci doğru okuyup götüremeyen bakan beyin sitemli istifamsı (!) af talebi üzerine yerine atanan Bakan beyle uzunca süredir devam eden kur artışı (devalüasyon/Liramızın değer kaybı) durdu ve hatta bir miktar geriledi, ortalık biraz sakinleşti..

Alınan bilgiler ve hesaplamalara göre geçen hafta içinde Bono/Tahvil piyasası ve BIST pay piyasasına (Borsa'ya) nette yaklaşık 900 milyon Dolar yabancı sermaye girdi. Merkez Bankasının SWAP( Döviz takası) işlemlerinden 2.3 milyar Dolar çıkış yaşandığı ve başka çıkışlar da dikkate alınırsa toplam haftalık girişin 5 milyar Dolar civarında olabileceği düşünülüyor. Devamı geldiği takdirde dövizde stabilizasyona katkısı olacaktır.

24 Kasım itibariyle BDDK özellikle yabancı sermayeli bankaların hiç hazzetmediği Aktif Rasyosu (AR) uygulamasını kaldırdı. AR, kısaca bankalara “ne kadar mevduatın varsa en az o kadar kredi vermek zorundasın” talimatıydı. Talimata uymayan bankaya ağır para cezaları kesiyordu. 2018 yılından bu yana özellikle de pandemi döneminde ekonominin hareketlenmesi için sisteme para verilmesi, kredi musluklarının açılması gerekiyordu ve bu bir kısım bankanın keyfine bırakılamazdı, o açıdan pek çok tarafla birlikte ben de destek vermiştim.

Piyasa, “eski Bakan'dan kurtulmanın” verdiği sevinçle ve yeni ekibin doğru mesajlarıyla beklenmedik seviyede bir kredi açtı, yalnız beklentilerle ilgili gerçekleşmelere dönük stres fazla olacaktır.

Beklentiler sadece ekonomi ve finansta yapılacak düzenlemelerin çok üzerinde oluştu. Şimdilik verilen mesajlar da bunu destekliyor. Buna rağmen süreçte uygun adımlar atılmazsa şiddetli bir cezalandırma/kur şoku yaşayabiliriz.

Merkez Bankası döviz rezervimiz yapılan SWAP işlemleri ve satışlar sebebiyle ekside, turizm geliri neredeyse sıfırlandı, üstelik kış girişi, BOTAŞ ın doğalgaz ithalatı tavan yapacak, Kamu Bankalarının elindeki dövizler de harcandı, yerine Hazine kağıdı verildi, yurtiçinden döviz ve altın borçlanma yapıldı, oradan gelen ilave imkan da harcandı, özetle cephanesi bitmiş durumda bir savaş veriyoruz.

Gerek hukuki düzenlemelerin yapılması, gerekse piyasa şartlarına uygun tavır ve söylemlere devam edilmesi, bu aralar aşırı ihtiyaç duyulan önce sıcak para girişinin sağlanması, ardından da yatırım ortamının uluslararası normlara uygun hale getirilmesi ile uzun vadeli, gerçek yatırımların çekilmesi yolunda devam etmeliyiz.

Kısacası, söylem değişikliği ve bankacılıktaki birkaç iyileştirme haricinde temel parametrelerimizde her hangi bir iyileşme yok şimdilik. Sevinmek için erken, yine de iyi niyetle izlemeye devam edelim.