Toplumumuzun siyaseten kutuplaştırılmaya çalışılması, siyasetin mevcut yolculuğu epeyce yordu herkesi. Benim gibi nispeten mesafeli duran insanları soğuttuğu gibi, bizzat siyaset içinde bulunup da tiksindiğinden uzaklaşan çok tanıdığım insan var.

1990 lı yılların sonundan başlayıp 2010 yılına kadar doğan kuşak (“Z Kuşağı deniliyor malum”) teknoloji/internet/sosyal medya çağı olarak adlandırılan bir dönemin içine doğdular.

Z kuşağı, izlediğim kadarıyla, içine doğdukları ortamın etkisiyle başka şeylerle meşgul olup pek siyasete ilgi göstermiyorlar. Genelde hepsinin politikayla ilgisiz (Apolitik) olduğunu görüyorum.

Nüfus istatistiklerine bakılırsa halen 5-6 milyon Z kuşağı sayılabilecek seçmen var ve her geçen yıl bu sayı artıyor, muhtemelen bir sonraki seçimde 8-9 milyonlara ulaşacaklar. Sonraki seçimlerde ise tamamen hâkim seçmen kitlesinin Z Kuşağı ve sonraki doğumlulardan oluşacağı aşikâr.

Mevcut siyasi partilerin bu kuşağa yönelik söylemler gerçekleştirdiğini ise görmüyorum. Bu konuda bir hazırlıkları olup olmadığı bile anlaşılmıyor. Siyaseten apolitik olan bu kesimin ülke siyasetine kazandırılması kaygısını görmüyorum.

Gelecek gençlerin elindeyse ve her geçen yıl Z kuşağı seçmen sayısı artıyorsa, en azından mevcut iktidarın kendi iktidarının devamı için, muhalefetin ise seçim kazanıp iktidara gelebilmek için olsa bile bu nesle yönelik planlar, projeler yapması gerekmez mi?

Benim gözlemlediğim, özellikle mevcut iktidarın Z kuşağında pek de karşılığı olmadığı, daha çok orta yaş ve üzeri seçmene yaslandığıdır. Muhalefet ise çoğu konuda olduğu gibi bu konuya da hazırlıksız maalesef. Toplum sağlam bir alternatif görmediğinden bir bakıma mevcut iktidara ve politikalarına “kerhen” de olsa destek vermek zorunda kalıyor.

Kısacası, hangi parti Z kuşağını politize edebilir ve kendine çekebilirse o kazanacak diyorum, vesselam…