Merhaba,

Bildiğiniz üzere kendisine, temsil ettiği ideolojiye ve zombi partisine oy vermeyen, askere, polise, bekçiye, doktora, sanatçıya, romancıya, müzisyene, gazeteciye, öğretmene, memura; ”bize oy vermeyen memura, şuna buna ben memur şu bu demem…”kıvamında ,sanki kime ne dediği kimsenin umurundaymış gibi, boşlukta, boş, bomboş bir canlı olduğunu defalarca beyan etmiş, siyasi ucubenin yeni harikası da vizyona girdi..

Tek millet olabilmek adına cümleler sarf eden bir başkanın olduğu ülkede, ”selamı sabahı kesin” diyen bir ana muhalefet şeyi.. ki bu şey utanmadan çıkıp “kutuplaşmadan” ve bu kutuplaşmanın nedeninin bu ülkenin başkanı olduğundan bahsedebilen bir faydasızdır. Bu faydasıza göre bu ülkenin yarısından fazlası “haramzade”dir. Bu ağzından çıkanı kulağı duymayan zavallıyı başlarında görmeye devam etmeyi içine sindirebilen “güya” halk ta vatanseverdir. Yersen.

Aslında bu yeni bir şey değil. Büyüyünce ne olacaksın? Sorusuna cevap veren ilkokul çocuğunun ergen zihninde kurduğu engin ve uçsuz bucaksız hayal dünyasında astronot olabilme ihtimali, bu densiz fırkanın mensuplarının cümle kurarken kullandığı ön şart cümlesinin gerçekleşme ihtimalinden ulaşılmaz ölçüde yüksektir. O cümleyi biliyorsunuz: İktidara geldiğimizde….devamında ne söylerse söylesin, ilkokul çocuğu astronot olur, bu hala aynı ön şart cümlesinden sonra ne yapacağını söyleyen hastalıklı bir hayalperest olarak kalır. Bu cümlenin yani iktidara geldiğimizde şeklindeki girizgahın, F. Altaylı denen kullanılmış kişinin” ne zaman adam oluruz” diye bir köşe oluşturup, bu soruyu kendisine hiç sormamasından hiçbir farkı yoktur. Çünkü Altaylı'nın bu soruya kendisine sorulduğunda verecek cevabı olmadığı gibi, zombi fırkanın da o ön şartlı cümlesinin devamı yoktur.. Her ikisi de bir varmış bir yokmuş diye başlayan masalların gerçekliğinden bile aşağıdadır. Bu ikisinden biri olan ve gazeteci kılığında arz-ı endam eden Altaylı, şimdilerde bir mafya eskisinin sözlerinden bir skandal oluşturma gayretinde. Sanki bu mafya ehli kişi her sözü dosdoğru, her söylediği gerçek, yalan, iftira, kirli işlere hiç bulaşmamış, kimseyi öldürtmemiş, uyuşturucu kullanmamış, yumuşamamış, velhasılı hiçbir negatife bulaşmamış; yani bildiğin peygamber, ne bileyim evliya filan ki, ettiği her laf araştırılmalıymış.. Bu şimdilik köşesinde ve kendisinden kısa zamanda alınacak olan tv ekranında bunları söylüyor, yazıyor.

Asıl iş şartlar olgunlaştığında mecliste bir gala ile yapılacak. Zombi siyasetin ucube temsilcisi şimdiye kadar yüzlerce kez yaptığı gibi manasız bir yorgunluğun çıkış noktası olacak. Tacizin tecavüzün eksik olmadığı dünyasının, diğerleriyle selamı sabahı kesmesini isteyen muhterem'in yakın zamanda mecliste bir soru önergesinin mimarı olması yine ve milyonuncu kez kaçınılmaz olmuştur. Önerge meclisin umurunda olmayacaktır ama şu kesinlikle zombi'nin gezi zekalı yancıları tarafından yazılıp söylenecektir: ”Sedat Peker'in iddiaları araştırılsın önergesi Ak Parti ve MHP oylarıyla reddedildi” Bu kifayetsiz ve gereksiz topluluktan asla ve asla göremeyeceğiniz hamle nedir derseniz yakın bir mevzu ile örnekleyelim: Bu zombi bu devlete o kadar büyük bir düşmanlık içindedir ki; ”Bu devleti yıkmamız lazım” diyen Ahmet Şık hakkında bırakın önerge vermeyi, Tipsizliğinin Özgürlüğünü gevezelik olarak yaşayan vekili ile Ahmet Şık gibi bir devlet düşmanına sahip çıkmaktan utanmaz.. Bu utanmazlığı ve bu devlet düşmanlığını ise Cumhuriyet, Sözcü gibi güya vatansever gazeteler hiç görmez. Özellikle ota boka Atatürk'ün kurduğu…..diye vıcık vıcık bir yağcılıkla başlayan, düşük IQ sahibi okurlarına sürekli aynı malzemeyi kakalayan Yozdil bu duruma hiç temas etmez. Çünkü ilçemiz de dahil, Yozdil karşı çıkmadıysa vardır bunda bir keramet deyip Ahmet Şık'a sahip çıkmaya hazır çok yoğun bir sığır nüfusumuz var. Allahtan ki bu yoğunluk genel nüfusumuza oranlanınca yok hükmünde kalıyor, ama zaten azınlık olan muhalefetin ucube kısmına dahil olanlar için epeyce yüksek. Madem selamı sabahı kesin diyene lider diyorsunuz; daha beter olun o zaman..

Afiyet olsun…