Merhaba,

Vahap Seçer başta olmak üzere Ekrem İmamoğlu haricindeki bütün büyükşehir belediye başkanları gaflet içindedir. Bu başkanlar bir türlü mevzunun ehemmiyetini kavrayamamış, ülkeleri için en azından yakın bir ilde bir miting düzenlemeyi akıl edememişlerdir. Elbette ki İmamoğlu kişisinin Diyarbakır ilinde miting düzenleme girişiminin altında, Ongun bir danışman, Kaftanlı bir Canan ve ne olacağına karar verememiş bir APLA gibi akıl hocalarının planlama kabiliyetinin olduğu çok belli. İstanbul'un bütün ihtiyaçlarını gidermiş, tüm sorunlarını çözmüş, tabiri caizse şehri abad etmiş bir kahraman olarak elbette ki ülkemizdeki diğer illere de gidip oraları da abad etmesini hayranlıkla izliyoruz.

Diyarbakır gezisinde kendisini karşılamaya gelmeyen CHP il başkanı ve il teşkilatının, bu başarıdan başarıya koşan muhteşem kişiliği, siyaset gurmesini, geleceğin ultra yöneticisini kıskandığı çok belli olmuştur. Bu siyaset dehasını ve O'nun erdemini çok çabuk fark edip O'na gereken ilgiyi gösteren ise HDP heyeti olmuştur. Heyetin içinde CHP'liler için M. Kemal'in itleri diyen, diyebilen Sırrı Sakık'ın olması da çok önemli değildir. Önemli olan bunlara kulakları tıkayıp CB seçimlerinde HDP desteğini garantiye almaktır. Yukarda sözünü ettiğim duayen akıl hocalarının ve danışmanlarının belirlediği strateji ile daha sonra Elazığ ve Bayburt illerinde okul temeli atma törenine de katılmıştır. ”Temel Atmama” töreni yapan birisi olarak, ülkenin yararına olduğu anda “temel atabilen” bir süper kahramana da dönüşebilmektedir. İstanbul BŞB'nın başka illerde ne işi olduğuna dair yapılan tezviratlar ise tamamen hasetlikten, kıskançlıktan kaynaklanan bir hadisedir. İstanbul için seçilen bir ismin, tüm ülkede çok sevilmesi, geleceğin ultra süper yöneticisi, başkanı olacağı şimdiden belli olduğu için taraflı tarafsız tüm siyasi çevreler kıskançlıkla karışık bir hayranlıkla O'nun siyaseten yükselişini izlemek zorunda kalmıştır.

Biliyorum; ciddiye alınacak bir tarafı yok. Evet son derece yetersiz, ilk seçimde nereye veya neyin veya kimin adayı olacağı bile belirsiz, siyaseten mevta olacağı aşikar, tipik bir Nurettin Sözen vakası ile karşı karşıyayız. İstanbul'u alan Türkiye'yi alır mottosunu, yazıldığı gibi okuyan ve okuduğu kadar anlayan bir suhte var sahnede. HDP seçmeninden aldığı destekle 5-6 belediye kazanan ve bunu genel seçime tahvil etmek için “erken seçim” zırvaları üreten bir muhalefet ve bu muhalefetin “erken seçim” olabileceğine inanan cahil bir seçmeni var maalesef. Bu seçmen o kadar cahil ki, bırakın erken seçimi; seçim zamanında yapılsa bile oy dağılımındaki değişen dengelerden dolayı “koalisyon” olacağını iddia edebiliyorlar. Kısacası bu cehaletin bu yeni sistemi tam olarak idrak edemediği çok net. İşte bu cehalet ve ve bu basiretsizlik, dahası bu idrak yoksunluğu, bu kitlenin her seçim öncesi gördüğü hayalleri daha 2 yıl önceden, hastalık derecesinde görmesine yol açıyor. İmamoğlu CB olacakmış. Bunun için Biden amcaları onlara destek sözü vermiş. Sırf bu yüzden Biden Amca'nın kara ordumuz dediği YPG; ve o YPG'ye sırtını dayadığını söyleyenlerin partisi HDP ile samimi pozlar vermek için Diyarbakır'a gitmiş bir hayalperestten sınıf başkanı bile olmaz. Oraya gitmişken HDP il binası önünde 2 yıldır evlatlarını bekleyen Annelere de bir selam verseydi iyi olurdu, ama HDP'li destekçilerini incitmemeyi tercih etti. Eşinin, Selo'nun eşiyle kanki olması da çok sevimli gerçekten. Yakın zamanda Paris Metrosu, Milano Köprüsü, Berlin Viyadüğü, Atina tüneli gibi eserlerin temelini de atmasını bekliyoruz kendisinden. Sadrazam adayı birinin oğlum deyip Fatih'e benzettiği sıradanlık simgesi zatın peşindekilere şimdiden geçmiş olsun diyorum. APLA sadrazam olabilir, ama İmamoğlu sınıf başkanı bile olamaz.

Afiyet Olsun…