Merhaba,

Günlerdir olduğu gibi mevzumuz döviz kuru ve buna bağlı olarak artan fiyatlar. Kur önceki gün tam tersi bir reaksiyon göstererek ani bir düşüş yaşadı.

Bu düşüşe Durmuş'un yorumu oldukça ilginçti. Bunun alım yapmak için bir fırsat olduğunu, en geç iki güne kadar kur artışının tekrar eski seviyeyi göreceğini iddia eden bir söylemi oldu. Durmuş daha önce de gece yarısı ve Resmi Gazete ibareleri içeren bir iddiada bulunmuştu. İddiaları talimatla yaptığı bariz bir şekilde belli olduğu için kendisinin ciddiye alınma endeksi de düşüyor elbette.

Bunun yanında Halk TV adlı kanalda kurdaki düşüş haberini veren şirin kişi neredeyse ağlayacaktı. Yanlış anlamayın, sevinçten değil, kederden. Bu kanal gibi fondaş, kullanışlı, talimatla iş yapan bir başka yayın organının ünlü kişisi de RTE'na yapılması planlanan bombalı saldırı önlenince; ”neyse ki…” demek yerine “ne yazık ki” diye başlayarak suikastin önlenmesine üzüldüğünü açık etti.

“Sandık gelirse, döviz kendiliğinden düşer” diyerek mevzunun aslında tam olarak ne olduğunu, efendilerinin ne istediğini açık açık söyleyen kişi de bu fondaş medyanın siyasi söylemini tamamlamış oldu. Kısacası, her zaman olduğu gibi; hiçbir planı, hiçbir ekonomi programı olmayan fırkanın müdürü yine muhteşem zekası ile kur artışının çözümünü bulmuştu. İşsizliği, muhtarlara birer özel kalem müdürü atayarak çözeceğini söyleyen dahi siyasetçinin bu çözüm önerisi tüm yurtta coşkuyla karşılandı.

Cumhuriyet ceridesi ve malum fondaş yazarçizer ve bunların siyasi ayakları yine bir skandalı da ortaya çıkardılar. Aselsan Katar'a satılmıştı. Bu hükümet ve başındaki RTE artık çok ileri gitmişti. Klişe deyimle, ”kabul edilemezdi ”Bu hezeyanın hıh deyicisi olan sosyal medya fenomenleri de boş durmadı tabii. Çin'e giden trenin Halkalı istasyonunda kaldığını söyleyen, bunun yalan olduğunu bile bile söyleyen, ortaya çıkınca hiç utanmayan bir “sözde haberci” klanı tarafından yönlendirilen, bir yalana katkı verdiğini idrak dahi edemezken, kendisini ve paydaşlarını sık sık “orantısız zeka” jargonuyla kutsayan bu embesil sürü yine çığlık çığlığa mevzunun üzerine atıldı tabii. Kısa zamanda Katar'a bir şube açıldığı, bunun da her global marka için olduğu gibi, Aselsan gibi 12 farklı ülkede şubesi olan bir marka adına normal bir faaliyet olduğu ortaya çıktı. İnsani bir erdem, meslek ahlakının seviyesi ve hepsinden önemlisi karakterin bir koruyucusu olan UTANMA duygusu bu sürüde olmadığı için yine hiçbir şey olmamış gibi devam ettiler.

Toparlamaya çalışırsak içimizde o kadar çok kullanışlı yaratık var ki, bunların ülkemiz adına olumlu hiçbir şeye tahammülleri yok. Bu yüzden ülkemiz yaşadığı olumsuzluklarda, kayıplarda, hatta doğal afetlerde bile bu satılmış, fondaş, sahtekar, yalancı ve yüzsüz sürü ile de uğraşarak enerjisini boşa harcıyor. Bu akıl ve idrak yoksunu kullanışlı sürünün gözü o kadar dönmüş ki, başlangıçta iktidar düşmanlığı, sonra RTE düşmanlığı şeklinde evrilen kuduzlukları Türkiye düşmanlığına dönüşmüş durumda. Bu zavallı sırtlan sürüsü bilmelidir ki; Türkiye Cumhuriyeti çok büyüktür. Devletimiz çok güçlüdür ve Türk milleti feraset kelimesinin tam karşılığıdır. Tarih boyunca içinde yaşayan bu sürüngenlere aman vermemiş ayakta kalmıştır. Yine öyle olacaktır.

Afiyet Olsun…