Bülent ÜSTÜNDAĞ
KEKLİK AVI DESTANI
01/06/2022 Avcılık her zaman hastalık derecesinde insanların kanına işlemiş, çok zorluğa katlandırmıştır. Bilirsiniz alageyik hikayesini gerdek gecesine girecekken, uğraşıp avlayamadığı geyiğin sesini duyan damat, gerdeği bırakıp ava gitmiştir.. Böyle bir avcılığı Rahmetli araştırmacı yazar Doğan atlayın Kaleminden okuyalım, adı geçen şahısların hepsine Allahtan rahmet diliyorum.. Eskiden (çok değil 1970 li yıllara kadar) dağlarımızda keklik bol mikdarda bulunurdu. “Taban gübresi” adıyla tarlalara atılan “süper fosfat”; kekliği, yabani güvercinin, culanın ve daha birçok dağ kuşlarının neslini kesti, tarihe karıştırdı. Şimdi bize tatlı anıları ile lafı kaldı… İşte o kekliğin bol olduğu zamanlarda Mut'ta sayılır avcılar vardı. Onlar yörenin en iyi kekliğini alır, en iyi şekilde bakıp en iyi avı yapmaya özenirlerdi. O zamanın meşhur avcılarından şimdi hayatta kimse kalmadı, hepsini rahmetle anıyoruz. Bazılarının isimlerini herhangi bir sıralamaya koymadan rast gele yazıyorum: Niyazi Özbek, Sadık Keskin, Gardiyan Süleyman, Muhammet Ağa, Tahsildar Nuri Efendi, Neşri Atlay, sağlık memuru Azmi Atlay. Ahmet Toplu Gencelili Abide Mehmet, Becili Mustafa Atalay, Gıravgalı Mehmet Yıldız, daha çokları sayılabilirse de bilgi vermek için bu kadarı yeter diyorum. Keklik avı mensimi geldiğinde bunlar gruplar halinde beş, sekiz günlüğüne Göğden, Kızılova, Söğütözü, Saypınar gibi avlıklara giderler hem avlanırlar, hem de en tatlı tarafından sohbet edip hoşça vakit geçirirlerdi. 1970 yılı av mevsiminde tertip edilen Kozlar avcılığı sırasında avcı Mehmet Yıldız kümede beklerken hemen yakınında şaşkın şaşkın gezen bir keklik görür ve tetiğe basar… Ne var ki vurduğu keklik, her nasılsa kafesinden atan kendi kekliğidir… Mehmet Yıldız vurduğu kekliğin kendi kekliği olduğunu anlayınca çok üzülür, olayı bir müddet saklamak ister ama arkadaşları şüphelenirler sıkıştırınca da itiraf eder. Ben de olayı duyunca Şu şekilde dillendirmişim: Sabahleyin Mut'tan kalktın yürüdün Kar'in boğazını usul geç Yıldız Kelceköy, Gedikköy hayli yoruldun Çınarın dibinden bir su iç Yıldız Eşekler meydanı Ardıçlı tapır Oranın kekliği ormanda yatır Eşeğin çiğnine embeli batır Kuruca köprüden çabuk geç Yıldız Bundan sonra yolun yokuşa sardı Yalnız mezar derler bir makam vardı Köşk'ün yokuşu da epeyce yordu Soğuktur Köşk'te de bir su iç Yıldız Yolun çatallaştı hiç fala bakma Darısekisi'ne gidip yolu uzatma Usul çık Mavga'yı gök tere batma Yıkılgan'a vardın bir yol seç Yıldız Eski yola sap ta git yavaş yavaş Menzil sona erdi Kozlar'a ulaş Avcılar bekliyor onlara yanaş Onlarla anlaşmak biraz güç Yıldız Kozlar'da bu gece misafirlik var Akşam mezesine tavşan keklik var Bu meze rakıya pek güzel uyar Sulandır rakıyı öyle iç Yıldız Gece oldu yalan faslı başladı Arkadaşlar birbirini taşladı Sıra sana geldi laf yavaşladı Çok yalan söyleme biraz uç Yıldız İptida Barçın'dan duyuldu sesi Sesini duyanın coşar hevesi Her kuranda öter artar nefesi Koca kekliğin de namı var olsun Arayı arayı zor bulmuş idin Kekliğin kıymetin sen bilmiş idin İki bin liraya vermemiş idin Sebep olanlara dünya dar olsun Koca keklik bu dağların şahıydı Cümle kuşların da padişahıydı Ne oldu demeden ayağı kaydı Cennette melekler ona yar olsun Kanimi geldi kalkıp bakmadın Kekliği istedi duyup takmadın İki bini saydı dönüp bakmadın Göz etti Kanimi gözü kör olsun Büyük bir hevesle çıktın Kozlar'a Kozların kekliği benzer kazlara Kısmet olup erişirsen yazlara Keklik avlar iken şansın gür olsun Erte kuranında kalktın yürüdün Bulut gibi Daz tepeyi bürüdün Keklik elde hayli çarık sürüdün Keklik avladığın yer havadar olsun Koca keklik ilk kuranda son öttü Vadesi yetmiş ki kafesten attı Hasiret taşına acele çıktı Rabus çifte gayri sayedar olsun Yıldız kurduğun küme dar mıydı Etticeğin daim ah-ü zar mıydı Koca keklik bu cihanda var mıydı Lafta kaldı gayri namı var olsun Ettin bir yanlışlık söyleme sakın Kekliği keserken etrafa bakın Seyyari dilinden kendini sakın Öteki keklikler bir ayar olsun 1- Kanimi Değerli halk türküleri sanatçımız Musa Eroğlu'nun babasıdır, o da keklik avcısı idi 2- Rabus=Av tüfeği markası |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
CLAUDİOPOLİS - 14/12/2022 |
CLAUDİOPOLİS |
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE - 30/11/2022 |
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE |
MUT'UN ESERLERİ YOK OLAN DEĞERLER - 09/11/2022 |
MUT'UN ESERLERİ YOK OLAN DEĞERLER |
ÇATMA (Yayla Barınağı) - 02/11/2022 |
ÇATMA (Yayla Barınağı) |
MUT - 26/10/2022 |
MUT |
NUR SOFU - 19/10/2022 |
NUR SOFU |
MÜFTÜ NADİR MUTLUAY - 12/10/2022 |
MÜFTÜ NADİR MUTLUAY |
DAĞPAZARI MUHAREBESİ - 05/10/2022 |
DAĞPAZARI MUHAREBESİ |
MUT DEVLET MERKEZİ - 28/09/2022 |
MUT DEVLET MERKEZİ |
Devamı |