13.10.2021 tarihli gazetemizde yayınlanan “Yol Yakınken” başlıklı yazımda, toplumda sıkıntılara yol açan problemlerin çözümünün ertelenmemesi gerektiğini, seçime yakın döneme kadar bekletilirse hem mağduriyetlerin artacağını, hem de siyasî getiri (oy alma) bakımından beklenen sonucu vermeyeceğini yazmıştım.

Bu konular bana göre; 2018 den itibaren döviz kurunun aşırı yükselmesi (TL nin değer kaybı) sonucu fakirleşme yaşayan alt gelir gruplarına yapılacak ciddi iyileştirmeler yapılması gerekliliği,

1999 da DSP-ANAP-MHP koalisyon Hükümeti tarafından temel hukuk kuralları çiğnenip geriye dönük işletilerek milyonlarca insanın emeklilik şartları aleyhte değiştirilmişti. Kamuoyunda Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) olarak bilinen bu grubun (ki, içinde ben ve pek çok akranım var) -20 yıldır yapılmayan- haklarının geri verilmesi gereği,

Kamuda çok uzun yıllardır oluşmuş parçalı ve anlamsız personel yapısının, farklı statülerde yapılan çalışmaların düzenlenmesi (Kadrolu, sözleşmeli, daimi, geçici vb), çalışan verimliliğine yönelik düzenlemelerin (3600 ek gösterge, tazminatlar, yıpranma vb) , adil iş ve ücret dağılımının sağlanması için -20 yıldır atılmayan- adımların atılması gerekliliği,

Siyasette ve üst düzey bürokraside The Cemaat (FETÖ) ile geçmişte simbiyotik (kazan-kazan) ilişki kurarak saltanat sürmüş pek çok kişiye hiç dokunulmazken, basit sebeplerle (Legal gazeteye abone olmak, Devletten lisanslı bankaya para yatırmak, MEB tarafından hibe desteği verilen okula çocuğunu göndermek vb) pek çok insanın canı yakıldı, işlerinden oldular, toplumda en ağır itham olan “vatan hainliği” ile damgalandılar, hapislere girdiler. Sempatizan seviyedeki –bir kısmı takipsizlik, bir kısmı beraat kararı almış- insanlara yapılan muamelelerin bir şekilde telafi edilmesi gerekliliği, olarak sayılabilir.

Dünyadaki dolar bazlı %10 civarındaki enflasyonun (Bknz: ABD ve AB enflasyonu) yetersiz ekonomi kadrolarıyla yapılan yanlış uygulamalarla ülkemizde %150 seviyesinde yaşanmasına yol açan durum, iktidar açısından işi tamamen kötüye götürdü. Dolayısıyla önerimde dile getirdiğim zamanda değil de gecikmeli verilen zamlar iyileştirme olarak görülmedi, verilen zararın –kısmî- telafisi olarak görüldü.

3600 ek gösterge biraz da genişletilerek herkese +600 olarak yansıtıldı, (konuya yabancı olanlar için, memurların emekli maaşı ve ikramiyesini etkileyen bir katsayı), kamuda çalışan sözleşmeli personelin kadroya alınmak üzere çalışıldığı açıklandı, EYT için yaklaşık 2023 yılı başı sözü verildi.

Geriye Cumhuriyetin 100. yılı vesile edilerek af çıkartılması kaldı. Onu da yapacakları konuşuluyor. Tahminler gerçekleşti birer birer.

Kısaca, seçime bir yıldan az kalmasının teşvikiyle (!) en geç 2018-2021 döneminde yapması gereken şeyleri hükümet yapmaya başladı ama geç kaldı ve samimiyeti haklı olarak sorgulanıyor.

Kısacası, aynen yazdığım gibi oldu, geç yapılan şeylerin kıymeti olmadı, değdi mi bu kadar ertelemeye? Bedeli ağır olacak gibi görünüyor, hayırlısı olsun inşallah.