Bu yazımda sizlere Mut-Claudiopolis Hakkında bilgiler vereceğim. Değerli dostum Abim Diş Hekimi Ümit Akgün'e değerli yardımlarından ötürü teşekkür ederim.

CLAUDİOPOLİS:

Bugün Mut, Seleukia'nın 53 km kuzey batısında İmparator Agustus(i.ö 63-14,yy) döneminde kurulmuş olan "Colonia iulia Agusta Felix ninica" kolonisine Polis- statüsünü İmparator Claudius (i ö 10-54) verdi ve ismi de ona atfen Claudiopolis konuldu. Antik coğrafya da Claudiopolis yanlışlıkla Kapadokyadaki Katonia'ya Ninika ise haklı olarak, Klikyadaki Lalas (s) is'e ait varsayılmış. İ.S 4. yy da artık koloninin kuruluşu yanlış olarak imparator Claudios'a atfedilmeye başlanmış. Claudiopolis Seleukia başpiskoposluğuna bağlı bir pikoposluk olarak önceleri Antiochia patriğine 7. yy dan itibaren Konstantinopol patriğine ve Antiocheia nın 969 yılında tekrar fethedilmesinden sonra yeniden Antiocheia patriğine tabi olmuş Claudiopolis'in tanınmış ilk piskoposu olan Aidesios (Adhaesius) 325 yılındaki1. Nikaia konsülüne katıldı. 

Piskopos Montanus ise 381 Konstantinopol konsülünde hristiyan cemaatının önderlerinden Paulus tarafından temsil edildi.

 Gerontios 431 Efes kosülünün üyesiydi. Theodoros ise 449 Efes ruhani meclisinde bulundu Johannes'de 518 Konstantinopol ruhani meclisindeydi

Zacharios 680/81 Sisinnios'da 692 Konstantinopol konsüllerine iştirak ettiler İmparator Diocletianus (i.s 245-313) döneminde Pisidya'nın Antioceia yakınlarındaki Klytos kökenli Alpheios, Zösimos ve Alexander isimli kardeşlerle yoldaşları Marcus Klaudyopolis te şehit edilmiş Buna keza Klikya ile münasebetleri öteden beri anılan Tarachos, Probus ve Androikos da aynı akıbete uğramışlardır.

1069 yılında 4. Romanos diogenes evvelce İkonya'yı fethetmiş olan bir Türk hücum kıtasını takiben Klaudiopolise geldi ancak geri döndü Klaudiopolis 13. yy da Küçük Ermenistan'a ait 4/5 . yy ait bir kitabe bir fırıncının mezar yerini tarif ediyor . Bir başka kitabede ise bir diyakosdan bahsediyor. 1300 cıvarında Mut Selçuklulara ait bir darbhane.

Yeniçağdaki yoğun iskan faaliyetleri Mut'taki Roma ve erken Bizans dönemine ait kalıntıları önemli ölçüde eksiltti 19 yy ın başlarında roma- erken bizans şehir mıntıkasında hala bir sütunlu yol tapınak ve başka umumi binalar seçilebiliyordu Şehrin içinde bir tiyatro vardı. Kitabeler Athena Polias ve Zeus Olimpos tapınakları ile Severus ve Caracalla (i.s 196/198) nın bir Museion'u (yunanca periler tapınağı anlamına gelen bu tabir eski çağlarda eserlerin bir araya getirildiği yer anlamına geliyor) belgeliyorlar. Şehrin suru güney batıda etrafa hakim bir yükseltiyi sarıyor ve muhtemelen Mut çayına doğru dik bir şekilde kopan kayanın batı yakasını takip ederek kuzey bayırı eski şehrin bugünkü merkezinin olduğu yerde çevreliyordu güney batıda muhtemelen orta imparatorluk zamanının şehir suruna ait bölümler var.

 Bir de dışı dikdörtgen içi yuvarlak olan orta büyüklükte yontma kireç taşlarından inşaa edilmiş bir kule Surun bu bölümlerinde devşirme malzeme kullanılmış.

Güney-doğuda şehrin dışındaki tepenin içinde bir nekropol vardı.

 Burada bir zamanlar çok sayıda bulunan kireçtaşından yapılma lahit 19 yy dan itibaren başka yapıların inşaasında devşirme malzeme olarak kullanıldı. Üzerinde kitabeler olan bazı lahitler bulundu ve kopya edildi. 

Eski şehrin (orda kısmen devşirme malzeme ile inşaa edilen lal paşa camii ile Karamanoğullarından kalma iki türbe duruyor) Kuzey batısındaki yükseklikte preistorik bir yerleşim alanı üzerinde 14. yy dan kalma(?) Karamanoğullarına ait kale duruyor.