Meriç Tunca
HOCAM SÜLEYMAN ŞENTÜRK 21
01/03/2023 O cuma okuldan boşa çıkınca doğruca Bursa'ya gittim. Bursa yolculuklarımı hep sevmişimdir. Bursa enteresan bir şehir. Evliya çelebi yeşilin envayi tonunu bulursunuz Bursa'da demiş. Ne güzel demiş. Sırtını güçlü bir dağa yaslayıp bu güvenle şımarıp büyüyen ve gelişen bir şehir bursa. Bursa'da bana benzeyen bir şeyler olduğunu hissederim hep. Uludağ'ın ormanına dalıp kaybolup gitme isteğim hep olmuştur. O ormanın içinde sonsuzluk olduğunu düşünürüm hep. İlk zamanlar kamil koça biniyordum. Ama Uludağ seyahat kurulduktan sonra hep Uludağ seyahat ile gittim geldim. Uludağ seyahate bindim mi oralı, Uludağ'lı hissederdim kendimi. Otobüs haremden hareket ettikten sonra kaptan mikrofonu açar ve yol güzergahımızı anlatır, yaklaşık dört buçuk saat sürecek bu yolculuğunuzda bizleri tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz derdi. Körfezi dolana dolana giderdik. Keyifle giderdik. Bursa'ya gitmenin keyfi, İsmail'in yanına gitmenin keyfi birleşir, bende sabırsızlık oluştururdu. Karamürsel'i geçtiğimiz andan itibaren Bursa'da sayardım kendimi. Yanlışım varsa düzeltirsiniz. Yalova termal bölgesindeki çiçek yetiştiricilerini ve o çiçekleri öyle severdim ki. Yalova'dan geçip kıvrımlı dağ yoluna başladığımızda kestane kestane bursa kokusunu almaya başlardım. O zamanki bursa otogarını çok severdim. Mersin dahil hiçbir şehrin otogarını hazetmezdim. Ama bursa otogarı bana çok samimi gelirdi. Bursa otogarı çok yakın, çok sevdiğim biri gibi gelirdi. Kardeşim gibi hissederdim. Kestane şekeri satan dükkanlar sanki koca Uludağ'ın özünü balını bize sunuyorlar hissi yaratırdı. Çok zaman yağmur yağardı, ıslanırdım, üşürdüm soğuğunda. Ama enteresandır ıslanmamışım, üşümemişim gibi hissederdim. İsmail'in evine giderken ıslanmayı çok severdim. Bu gidişimde farklılık vardı. Bir belirsizlik vardı. Giydiğim boyunlu kazağım boğuyordu beni. Sanki gırtlağımdan aşağıya hava gitmiyor gibiydi. Ve nihayet çok candan, çok samimi, kardeşim gibi hissettiğim bursa otogarına girdi otobüs. İsmail in o zamanki evi otogara yakın. Yürüme mesafesi beş dakika. Biraz ıslanıyorum ama hemen ulaşıyorum eve. Kapıyı şerife açıyor, kızgın bir ifade yüzünde ve benden iğrendiğini hissediyorum. İsmail ve Günsel hanım teyzede kapıda karşılıyorlar beni. Oturma odasına geçiyoruz hep beraber. Yemeklerini yememişler. Hep beraber yemek yiyoruz. Şerife çok tez kalkıyor yemek masasından. Derse çalışacam deyip odasına geçiyor. Peşi sıra İsmail ders bahane edip odasına geçiyor. Ve bu garipliğin ne olduğunu anlıyorum ve korkuyorum. Neden sonra birer kahve yapayım içelim diyor Günsel hanım teyze. İsmail'in kahvesi de, Şerife'nin kahvesi de odalarına veriliyor. Biz Günsel hanım teyze ile baş başayız oturma odasında. Daha ilk yudum kahvemi içip yuduyorum ki, Günsel hanım teyze başlıyor konuşmaya. Oğlum Bursa'ya bu defaki gelişim seninle görüşüp konuşmak için. Annenle baban geçen cumartesi akşam üzeri aniden telefon açıp Süleyman beye, akşam hayırlı bir iş için size gelmek istiyoruz demişler. Buyursunlar gelsinler dedik. Annen baban Allah'ın emri peygamberin kavli ile kızımız Şerife'yi sana istediler. Şaşırdık elbette. Ama Süleyman beyinde benimde hoşumuza gitti bu durum. Kızımız için çok erken olsa da, seni çok sevdiğimiz için çok memnun olduk. Memnun olduk olmaya ama... oğlum biz kızımıza sorduk. Ve sen kızla daha hiçbir şey konuşmamışsın bile. Şerife şok oldu ve hayır olmaz dedi bize. Bizde kızımıza hele bir düşün, önümüzde epey zaman var dedik ve konuyu kapattık. Şayet günün birinde kızımızın sana oluru olursa Süleyman beyde, bende çok seviniriz. Seninle ilgili her ikimizde büyük bir güven besliyoruz oğlum. Ama şuan senin işin çok zor. Hem şerife ile bir an önce görüşmelisin. Hem İsmail'le de bir an önce görüşmelisin. Sadece terliyorum.. çok terliyorum.. ama içimdeki belirsizlik duygusu geçiyor. Sonra aniden müsaade isteyip İstanbul'a döneceğimi söylüyorum. Önümüzdeki günlerde her ikisi ile de görüşürüm diyorum. Ben giderken İsmail kapıdan yolculuyor ama Şerife odasından kafasını bile uzatmıyor. Ertesi hafta İsmail'i arıyorum evlerini. İsmail açıyor telefonu. Bursa'ya gelecem diyorum. Gelme bu hafta diyor. Bu hafta seninle ilgilenemem diyor. Ertesi hafta arıyorum Şerife çıkıyor telefona. Abim yok diyor. Bu hafta sonu Bursa'ya gelecem hem abinle hem seninle konuşmam lazım diyorum. Gelme diyor. Benim seninle konuşacağım hiçbir şey olamaz diyor. Diyor amma ne deyiş. Ses öfke dolu. Yakınında olsam beni boğar bu kız. O beni boğar ama ben hiç müdahale etmem. Nefes almaya bile çalışmam. Üç dört hafta sonra gidiyorum bursaya. Arayıp bilgide vermeden gidiyorum. Kapıyı şerife açıyor. Ama öfkeyle bana bakarken abisine sesleniyor. Abiiiii arkadaşın geldiiii!!! Deyip odasına geçiyor hoşgeldin bile demeden. İsmail'le çıkıp yırmi kadar bira alıp geliyoruz. İkişer üçer bira içiyoruz. Ne zaman konuşacak olsam İsmail herhangi bir konu ile önümü kesiyor. Hiç birş ey olamıyor. İkisine de ulaşamıyorum. İsmail'den müsaade istiyorum aniden. Ve evden çıkıp otogara gidiyorum. Vardığım dakikalarda İstanbul otobüsü var aslında. Ama binmiyorum. İki saat kadar oturuyorum otogarda. İçin için dertleşiyorum otogarla, için için bursayla dertleşiyorum. Sonra bir daha Bursa'ya gitmemek üzere karar kılıp biniyorum gece yarısı İstanbul otobüsüne. Süleyman Şentürk'ü arıyorum hal hatır ediyoruz bir iki gün sonrası. Bundan sonra Bursa'ya gitmeyecem artık diyorum içime kaçan, mahcup ve kırık bir sesle. Olmaz diyor. Hep gideceksin diyor. Orası senin de evin diyor. Sende benim evladımsın diyor. Bir iki hafta sonra gene muttan çocukluk arkadaşım Levent Atalay ile buluşuyoruz. İstanbul jeodezi mezunu kendisi. Askere gitti ve acemi birliğinden döndü. 15 gün tatili var. Bir maaş ve bir yolluk almış. Bunu şu bir haftada yeyip bitirecez goca diyor. Bir gece vatan caddesi Aksaray ucundaki horhora gidiyoruz. Horhorun girişinde değirmen diye güzel bir içkili mekan var. Oraya gidiyoruz. Masayı donatıyor levent. Yetmişlik rakımızı koyup başlıyoruz sohbet ballandıra ballandıra içmeye. Yetmişlik bitiyor bir otuz beşlik geliyor. Lafda dönüp dolaşıp benim aşkıma geliyor otuz beşlikle beraber. Levent son durumu soruyor bana.. ben otuz beşlikten ilk koyulan dubleyi bir dikişte cavıladıyorum ve ikinciyi koyup gene cavıladıyorum. Levent hesabı istiyor ve kalk gidiyoruz diyor.. nereye diyorum... Bursa'ya gidiyoruz diyor.. Bursa'ya gidiyoruz. Otogarın ordaki büfeden yirmi bira alıyoruz buz gibi. Kapıyı şerife açıyor. Nazik bir sesle abi arkadaşların geldi deyip odasına geçerken hoş geldin diyor bana gülümseyerek. Otuz beşlikten üst üste cavılattığım iki duble rakı o ana kadar bir şey yapmamıştı ama o an çarpıyor beni. O gece sabahın önüne kadar üçer beşer bira içip yatmadan İstanbul'a dönüyoruz leventle. Levent ulen goca biraz daha dursak da acele etmeseydin ben konuşacaktım İsmail'le diyor. Göz kapaklarım çok ağırlaşıyor, her yer dönüyor, otobüs fırıldak gibi.. ulen bu otobüs İstanbul'u nasıl bulacak diyorum.. karanlıkta bir ışık beliriyor, bir kapı açılıyor kapıyı Şerifem açıyor gülen yüzüyle.. üzerinde sarı renkli yaprak yaprak desenli elbisesi.. hoş geldin diyor bana... yüreğimin içinde sapsarı bir çiğdem çiçeği açıyor ayrıklara aldırmadan..... |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 86 - - 02/08/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 86 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 85 - - 30/07/2024 |
GÖKSU KURUYOR MİLLET. GÖKSU BİRKAÇ YIL SONRA AKMAZ OLACAK..!!!! |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 84 - - 26/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 84 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 83 - - 23/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 83 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 82 - - 19/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 82 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -81 - - 16/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -81 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -80- - 12/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -80- |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -79- - 09/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -79- |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 78 - - 05/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 78 - |
Devamı |