Hafız Nazmi.. kuzucu Nazmi.. Nazmi Öztürk.. benim yaşantımda aklım erdikten ölümüne kadar yaşamıma değen, her değdiğinde beni ve etrafındaki herkesi neşelendiren bir isim.. bana göre kozlardan yazacağım o portrelerin her birisi bilge, her birisi çağının filozofu.. 

Nazmi amcam çok zeki.. zekasını çok zaman gülmecelere evirir.. güldürür.. düşündürür.. Gürkan amcamla ortak kamyonları abdigaz kamyonu daha sonra başka bahislerde uzun uzun yazmak istiyorum.. bu kamyonun bendeki bir anısını kısaca yazmak istiyorum.. ben küçükken yaylaya gittiğimizin birinde bu kamyonun şoför mahalline babamla bindik beraber.. yanlışın olabilir.. ama bende kaldığı ve hatırladığım kadarı ile.. bu küçük kamyonun burnu küçük bir yamuk prizma gibiydi.. motor kaputunun bir yarısı siyah, bir yarısı bordo renkliydi .. ben öyle hatırlıyorum.. bu kamyon o dönemde muttan kozlar ve söğütözüne yolcu taşımakta.. o gün kamyonu Nazmi amcam kullanıyor.. ortağı Gürkan amcam kasada muavinlik ediyor.. muttan yola çıkınca dar stabilize yolla kozlar yol ayrımına kadar gidilir.. kozlar yol ayrımından sonrası toprak yol ve pınargözüne kadar dik yokuş ve bol virajlı.. içinden geçtiğimiz ormanda ağustos böceklerinin gür sesli şarkıları hakim.. kamyonun ön camında enteresan bir durum var.. kamyon ön camdan klimalı.. ön cam sağ ve sol yanlardaki kelebek kanatlı vidalar biraz gevşetilip ön cam ileriye itilince cam boydan boya ileri yukarıya kalkmakta, böylece içeriye serinlik dolmakta.. bu haliyle mutun ilk klimalı minyatür gılıklı, güçlü kamyonu bu kamyon.. 

Nazmi amcam bu kamyonu kullandığında da, sonraki yıllardaki reno toros otomobilini kullandığında da, yola hep, direksiyonun üs kısım altındaki, aracın göğsü arasında kalan direksiyon yarım dairesinden bakmıştır.. yukardaki cümle nasıl olduysa bilemiyorum.. aynıyla okuyacaksınız.. Nazmi amcamın reno toros otomobili biz gençlere çok hizmet etti.. nazmi amcamın aynı bizim gibi aile yapısındaki çocukları.. dört erkek ve en küçük kız.. bizde de aynı durum.. dört erkek, en küçük kız.. ama nazmi amcamın çocukları bizden birer yaş büyük.. 

Nazmi amcam babama sepet kafasın sen der .. hem sepet kafa hem kopyecisin.. hep benden kopye çektin sen der.. ben ilk çocuğumu oğlan yaptım.. bir sen sonra kopye çekip sende oğlan yaptın.. ben ikinciyi oğlan yaptım.. sende kopye çekip oğlan yaptın.. kopyecisin ve sepet kafasın sen tunca der.. Nazmi amcamın çocukları büyükten küçüğe Ahmet, Suat, Hidayet, Bülent, elif.. bizde de büyükten küçüğe İbrahim, Rasim, Meriç, Tuna, Hatice... 

Nazmi amcamın bütün çocuklarıyla ilişkilerimiz hep sıkı fıkı oldu.. Nazmi amcamın iki numaralı oğlu Suat deniz astsubay o zaman.. yaz aylarında izine geldiğinde güzel anılar biriktirmekteyiz.. Suat abim deniz astsubaylığındaki ve denizaltındaki anılarını keyifle anlatır geldiğinde.. bu durumdan dolayı Yaşar Tuncer abim ona deniz amirali Suat dedi.. bu isimde tuttu.. denizamiral Suat.. nice laf üretti yaşar abim.. denizamiral Suat bir gün İzmir'den basmış denizaltının kontağına.. mersine bira içe içe gelmiş.. Silifke'de dalyandan göksuya da dalış yapacakmış ama gücün durutmuşlar.. vs.. vs.. 

Kahvede akşamları kahve kapanmaya yakın içilen biralardan sonra şarap içmeye başlanır.. gene öyle bir gecede Suat abim rano torosla geldi kahve civarına.. bira şarap faslı sonrası, bende kahveyi kapattım.. Suat abim haydin birer şarap alıp yıkılgana yürüyelim dedi.. yedi kişiyiz.. biz yola yürüyecez ki Suat abim arabayı çalıştırdı.. atlayın dedi.. doluştuk yedi kişi.. yıkılganda şaraplarımızı içtik beyaz nohutla.. şaraplarımızı doldurduğumuz bardaklarımızı arabanın motor kaputuna ve tavan üstü çatıya koyuyoruz.. hülase döndük geldik.. şimdiki otelin sol köşe hizasında yaşlı çürük bir söğüt var.. Suat abim o söğüde arabayı hafifçe dokandırarak park etti.. güle oynaya indik.. kahve önünde birkaç saat daha eğlenip sohbetleştik.. gece sonunda eve herkes yürüyerek gitti.. 

Sabah kahveyi açtım çayı çıkardım.. kahve temizliğini bitirdim.. tam çay içecem.. babamla Nazmi amcanın sesi duyuldu.. Nazmi amca bir şeyler sayıyor.. bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi.. bağırdı bana Meriiiiçç... buyur Nazmi amca.. yeğenim arabaya gece yedi kişimi bindiniz.. evet Nazmi amca.. nerden bildin.. taksinin üzerine bardaklarınızla imza atmışsınız.. bak şu yan üsttekinde Meriç yazıyor.. bizim şarap bardaklarından bardağın dışına taşırdığımız şaraplar kıpkırmızı boyamış otomobili.. hakikaten kıpkırmızı yedi bardak altı lekesi.. gülerek sesledi Nazmi amcam.. yolu sularken arabayı da yıka dedi.. babam karşı çıktı.. arabayı ikimiz yıkayalım orda dedi.. sonrada kahveye biz bakalım bugün.. Gürkan ocakçı olsun.. sen garson ol dedi.. Nazmi amcam cevap verdi gülerek.. ulen sepet kafa her işi Gürkan ile ben yapacam da sen ne yapacaksın deyiverdi.. 

Rasim'le İbo'da gelince kahvenin ortasındaki okey masasında çocuklarımla oyun oynayıp size yumuş buyuracam dedi babam.. hakikaten kahvenin ortasına bir basa koyuldu.. babam ve üç kardeş okey oynamaya başladık kolalarımızı içip şişeyi üfleyip düdük öttürerek.. Nazmi amcam ve Gürkan amcam akşama kadar kahveye baktılar.. ertesi günü avukat nadir ince amcam babama kızdı.. dün iyi bir edepsizliğe imza atmışsın tunca dedi.. babam nadir amcamı çok sever sayar.. nadir amcamda babamı sever.. ulen tunca hepimizin çocuğu kendi kahvelerine giderken sen niye bu kadar yetişkinin arasında çocuklarınla oyun oynayıp edepsizlik ediyorsun dedi.. abi çocuklarınla evde aynı masaya oturuyorsun.. çocuklarınla o masada belki içkinizi de içiyorsunuz beraber.. bu iş ha evde olmuş ha kahvede.. bizim ve sizlerin de hiçbir çocuğu saygısızlık yapmayacağına göre, aynı kahvede herkes otursa, çocuklar bir masada oyun oynarken meşrebince, bizlerde beriki masada oynasak.. hep beraber eğlensek iyi olmaz mı dedi babam.. nadir amcam eski köye yeni adet getirme tunca dedi.. ama o eski köye yeni adet iki üç ay içerisinde geliverdi.. gençlerle yaşlılar aynı kahvede oturur olduktan sonra bir gün.. nadir amcamın da olduğu bir sırada Nazmi amcam.. ulen tunca ilk defa benden kopye çekmedin.. ilk defa bizler senden kopye çektik.. çocuklarımızla aynı ortamda aynı yerde oturur olduk.. afferim sana dedi... nadir amcamda usulünce babamı onayladı.. böylesi de güzel oldu işin açığı deyiverdi....... 

Kahvenin önüne bir traktör karpuz indirildi.. bizim baskülde yanına koyuldu.. bu karpuzları kilosu şu fiyattan satın dedi babam.. o baskülü gören herkes tartılmaya başladı.. şeref hoca basküle çıkıp bağırdı bana.. yavrum Meriç beni bir tart hele dedi.. Nazmi amcam şeref hocanın belini yoklayıp, seksen iki kilosun dedi.. şeref hocayı tarttım.. tamıtamına seksen iki kilo.. yavrim Nazmi nerden bildin kilomu dedi şeref hoca... beline baktım ya hoca... ben maldan anlarım deyiverdi... kahvede herkes gülmelerde.. kahvede herkese benden çay.. şeref hocanın çayı ise özel şekerli gırtlama çay...... 

Yıllar sonra Nazmi amcamın evinin üst çaprazına, kayınvalidemin yerine ahşap ev yaptırdım ve komşu oldum Nazmi amcama.. beraber çok şarap içtik akşamları.. Nazmi amcamın horozu benim küçük oğlum İbrahim'i korkuttu ve elini gagalayıp kanattı.. Nazmi amcam hemen kesti horozu.. bunun çorba olma vakti gelmiş deyip İbrahim'i öpüp okşadı korkma diye.. o yıl kışın Nazmi amcam her ikindi aradı beni.. şarabımızı algel ahırımıza da içip öyle gidelim evlerimize dedi.. çok zaman gittim kelköyün ilerisindeki bahçesine.. bahçenin yanıbaşındaki ahırının önünde şaraplarımızı içtik.. 

O yıl yaz gelince gene bir gün bahçe ahırda şarap içtik.. kayısı bahçesindeki kayısılar toplanmış satılmış.. akşam üzeri eve giderken bakkal talibin orda dur beş dakika dedi.. indik arabadan.. Nazmi amcamın elinde siyah poşet.. talipe verdi.. şunları say ve hesabı görelim bir dedi.. poşet açıldı ki içi para.. talip sen sayıver doktorum dedi.. saydım.. şu kadar dedim.. talip kara kaplı defteri açtı.. sayfaya uzun uzun bakıp bir şeyler saydı.. hesap makinesi ile çarpım işlemi yaptı.. sonra birde çıkarma işlemi yapıp 36 borcun kaldı Nazmi emmi dedi.. o ne deyiverdim gayri ihtiyari... Nazmi amcam talibi beklemedi cevabı verdi.. kış boyu susuz mu kalaydım Meriç dedi gülerek..... yaz aylarında işten çıkıp akşam üzeri yaylaya dönünce, kahve civarında durup, haydi gidelim Nazmi amca, şarabımız soğuk derim.. onun ardıcın dibinde bir köpek öldüreni boğuveririz beraber.. gene durdum haydi dedim.. oyun oynuyorlar.. okey.. masanın etrafındaki sehpalarda oyuncuların biraları var.. gel bir bira iç benden dedi.. son el bu.. bu el bitemezsem yıkılıyorum.. hesabı da sen ödeyiver gel de dedi gülerek.. üzerinde oturan Ömer ali çetini gösterip, şu sevimsiz beni ütüyor dedi.. ömerali çetin gülerek birasını ıçip bitirip bana da ver bira dedi kahveciye.. 

Nazmi amcamın yanına oturdum.. baktım eli tek.. sarı yediliye biter eli.. sarı yedi çekti Nazmi amcam.. sen bitince kim yıkılıyor dedim... ömerali geder dedi.. amma taş gelmiyor bana, Ömer ali mende buruda beni taşlıyor dedi.. taşı bitmedi ve kendisini bitirecek olan sarı yediliyi attı.. o yediliyi atınca da ömer ali sarı yediliyi hazırladı atmak için.. Nazmi amcam gülerek bir bira daha istedi.. Ömerli çetine sıra gelince satı yediliyı büyük bir keyifle attı.. Nazmi amcam birası gelene kadar bekledi.. bira gelince.. büyük bir yudum içip sarı yediliyi alıp bitti oyunu.. Ömer ali çetin itiraz etti Nazmi amcamın eline bakarak.. yahu şimdi sen attın onu diye bağırdı.. Nazmi amcam gülmelerde.. ulen a salak oyun çağırmalı değil mi.. ben sarı yedi atıp senden sarı yedi çağırdım.. sende kuzu kuzu geldin.. bana boşuna kuzucu demezler dedi.. kahvede tek gülmeyen kişi ömerali çetindi......yıllar içerisinde demans (bunama) gelişti Nazmi amcamda.. bir akşam üzeri geldim.. kahveci hasanın kahvesinin önünde durdum.. Nazmi amcam oturuyor..

O dönemde Nazmi amcamın eşi Ayşe yengem Nazmi amcama iki lira çay parası veriyor harçlık.. çay bir lira.. bira on lira.. haydi gidelim Nazmi amca dedim.. olur dedi.. şurdan hasandan iki bira alayımda içelim eve giderken dedi.. hasan iki bira ver dedi hasana.. hasan poşete koyduğu iki birayı Nazmi amcama verdi.. Nazmi amcam bir lirayı uzattı.. hasan bağırdı nöğrün Nazmi emmi sen dedi.. hasana göz attım biralar bende diye.. öyle olunca hasan bir lirayı Nazmi amcama geri uzattı.. bunun üzerine Nazmi amcam iki bira daha ver dedi hasana.. hasana göz attım gene.. gene iki bira daha verdi ve bir lirayı Nazmi amcama iade etti hasan.. 

Nazmi amcam iki bira daha ver öyleyse dedi.. bağırdım hasana.. hasan o bir lirayı al!!! Nazmi amcama iki bira daha ver ve bizi eyleme gayri!!! Ardıcın dibinde üçer bira içecez bi daha!! Dedim.. 

Nazmi amcam gülerek yanıma gelirken hasana sesledi.. paranın üstü kalsın sende hasan.. iki birada sen iç yeğenim benden dedi... 

Anılarına, anılarımıza saygıyla...