Meriç Tunca
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -59-
26/12/2023 Ulen musdaaa.. gençliğinde bi bok değilidin amma yaşlanınca ibiraamın gır eşşeğinden yakışıklı oldun sen.. Yukarıdaki cümleyi, zamanın tozlu sayfalarından anımsadığım bu sohbet cümlesini yazının ilerisinde biraz kurcalayacağım elbet. Bugün sizlerle geçmişe gidelim istiyorum. İnsan ilişkilerine, nüktedan sohbetlere, paranın egemen güç olmasından hemen evvel yaşanan hatırlı günlere gidelim. Yaklaşık 20 -22 sene evvelisi şunu yaşadım. Ve ucuna iliştireceğim diğerinide bizzat ilgili kişiden dinledim.. Ben parayla birlikte büyüdüm. Benim kadar küçüktü eskiden o da. Ama çok obur olduğundan birçok değerimizi arsızca yedi ve ben ortaokula giderken o çok büyük oldu. Oburluk ve arsızlıklarıyla çok ocaklar söndürdü. Bunun yanı sırada kendisi gibi arsız ve tamahkar birçok insan yetiştirdi. Konuyla ilgili şiirimi 35 yıl evvel yazdım. Aydıncık'ta kucum Ahmet amca vardı. Daha evvel bu şahıstan ve diğerlerinden bahsettim. Kucum Ahmet beni nasıl sevdi bilmiyorum. Ama çok sevdi. Karnı acıktığında benim muayenehanenin merdiveninde kimseyi rahatsız etmeden oturmaya başlardı. Açsa gelirdi. Sevdiği kişilerden başkasından bir şey yemez içmezdi. İçeriye girmezdi bütün ısrarlarıma rağmen. Söylediğim yemeğini merdivende yer, tek çöp Maltepe sigarasını (sadece Maltepe içer) verdimde ateşledi mi giderdi. Paket kabul etmez, kulak arkası yedek sigarayı kabul etmezdi. Bana ağzı yapıştırılmış bir zarf verdi bir gün. Bunu postaneden at dedi. Adres kısmında kendi el yazması Rauf Denktaş.. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanı yazılıydı. Gönderen kısmında kucum Ahmet yazıyordu. Merakım beni esir etti ve mektubu atamadım postaya. Bir hafta ağzı kapalı bekledi evde. Merakım çok ağır basınca mektubu açıp okudum. Hayatım boyu bu ve benzeri cürümlerim hep oldu zaten. Pek matah bir adam değilim. Her yol var bende de. Mektupta şu yazılı. Kısa ve öz. Rauf nasılsın. Bu mektubu yazma maksadım şu. Bizim buraya çok iyi bir çocuk tayin olup geldi. Çok iyi doktor olduğunu herkes söylüyor. Ben hiç muayene olmadım amma, bu çocuğu çok sevdim. Rauf bilirsin iyiler pek sevilmez toplumda. Bu çocuğun altını oymak istiyor herkes. Çok iyi birisi diyenler bile. Benim yakınım sensin. Nazım sana geçer. Bu çocuğu korumanı istiyorum. Selamlar. Mektubu suçukarak okudum mahcup mahcup. Okuyunca iyice mahcup oldum. Ama beni çok çok seviyor olduğunu da öğrendim. On on beş gün sonra mektubu sordu. Yollamadın mektubu dedi. Bir kağıt verdi elime. Bu telefonu ara dedi. Kağıttaki telefon numarasının altında Rauf Denktaş yazıyordu. Günlerce arayamadım. İçim içimi yedi. Bir akşam çevirdim numarayı. Alo!! Alo. Buyurun ben Rauf. Kimsiniz. Çok şaşırmış şekilde tanıttım kendimi. Seni tanıyorum doktor bey dedi. Ahmet ağa senden bana çok bahseder. Ötesini yazmayayım. Aydıncığın etkin simalarından, babam yaşlarında Ali Bahar amcayla sohbetimiz esnasında kucum Ahmet geçti yoldan. Ali emmi... hayat!!! Dedi gayri ihtiyari. Ve anlattı. Yıllar var delirttiler gucum aamadı dedi. Sıfır otobüs, küçük otobüsler 90 000 liraydı. İstanbul'da ika acente satar. Biri Sirkeci'de biri eminönünde. Gucum amadıla karşılaştık. Nereye böyle telaşlı ali ağa dedi. İstanbul'a gidip otobüs alacam acantadan amad dedim. Sirkeci acentaya selamımı söyle seni üzmeden versinler dedi. Hülase ben İstanbul'da Eminönü acentasına vardım ilk. Otobüs ben varana kadar olmuş 110 000. Kırk bin liram var. Kırk bin peşin üzerini sekiz taksit yapıverin dedim. İstanbul'dan güvenilir kefil getirirsen olur dediler. Kimseye gidemem o iş için. Sirkeci acentaya vardım. Fiyat aynı ve konu aynı. İstanbul'dan güvenilir kefil. Tam çıkıyordum. Gucum Ahmet'in selamı var size deyiverdim. Oturttular beni. Yemeklediler. Kahve ikram ettiler. Sonra otobüsü hiç peşinsiz 11 taksit ve faizsiz verdiler. O vakitler gucum yeni dellendiydi. Amma çok hatır yapmış her yerde. Bana da hatırı yıllarca ekmek yedirdi dedi. Eskiden hatır böyle güçlüydü. Para büyürken öncelikle hatırı yedi. Hatırı yedikten sonra çok büyüdü. Şu lafta hep kulağımdadır. Uzun Abdullah(mutun asbapçısı) borcunu ödemeyen birine şöyle diyor. Bende seni taşköprüde elime alıp tiğrim tiğrim tiğrildetmezsem adam değilim. Bu lafa da döneriz. Bayburt mecburi hizmet bölgem. Aslında bunu daha evvel ayrıntılı yazdım. Şimdi üstün körü tekrar edeceğim. Hamam kültürünün insanları yıkayan pak eden hamların toplumu da pak ettiğini, son sevgi, saygı ve hatır kırıntılarını orda gördüm. Hamamdan çıkmadan evvel kuru peştemallerle oturulan yerde hamamcı çay soda ikram eder. Bunlar içilirken sohbetler edilir. Hamam sonrası ferahlığı sohbetleri bunlar. Genç bir Bayburtlunun yanına oturdum peştemalim ile. Merhabalaştık herkesle. Karşımızdaki yaşlı esnafın biri yanımdaki gence sordu. Ahmet yeğenim senin bir şeye canın mı sıkkın? Önemli bir şey yok Fevzi ağa. Bugünki çekin birini ödeyemedimde, ona biraz üzüldüm. Kalk dedi beriki. Bende fazla var. Hemen ödeyelim. Rahmetli baban zamanında az tutmadı elimizden. Gülerek ve sevişerek çıktılar. Şu kesin. Her ikisi de o akşam eve çok mutlu gitti.. Hatır toplumların en büyük değeriydi eskiden. Hatır içinde sevgi ve saygıyı barındırırdı, güven verirdi. Şimdi araki bulasınız hatırı. Hatırda banknotlada, sevgi saygı ve adamlıkta. Mut köprüsünde durup dört yanınıza bakınca her şeyi görürsünüz cıscıbıl... Ulen musdaaa diyordu o eski hatırlı ve nüktedan adamlar. Muzipçe dokanıyorlardı birbirlerine. Gençliğin bi bok değilidi amma, yaşlanıp saçına ak oturunca ibraamın gır eşseği gibi güzelleştin. Belliki biraz düzelmiş yıllar yolunda beriki. Ama gelebildiği mertebe ibraaamın gır eşşeği kadar. Muzip, manidar ve ders yüklü. Ve zaman törpüsünde yuvarlana yuvarlana güzel ve tebessüm yüklü. Seni taş köprüde elime alıp da tiğrim tiğrim tiğrildetmezsem bende adam değilim diyor uzun Abdullah. İlgili kişi meydan mahallesinden. Mahalleden şehir merkezine, çarşıya inerken taşköprü karşılar ilk. Sözde küfür yok. Anlayana hoş kinaye. Seni diyor madara etmeye bu taşköprüden başlarım. Bütün muta senin nanelerini anlatırım. İnsan içine çıkmaz ederim. Sözün anası bu. Karşı tarafın bütün hatırı ve saygınlığı kaybolacak. Ne güçlü bir serzeniş. Kulağa takılan ne güzel bir küpe. Saygılarımı sunuyorum herkeşlerime.. Ben en küçüğüydüm evimizin bir zamanlar Babamın gözdesi, annemin sevgilisiydim Ben sadece isterdim Bazen de gülücük verirdim Onlarsa her zaman sever Her zaman yaparlardı isteğimi Bütün kardeşlerim gibi Ve anam babam gibi Değerliydim ben de Hem de çok değerli Onunsa hiç değeri yoktu Halbuki komşumuz çok değerli Onun hiç değeri yoktu Arkadaşlarımsa çok değerliydi Ben birlikte büyüdüm parayla Küçücüktü/ Benim kadar küçüktü bir zamanlar Sevgi, saygı ve dostluk değerli Hatır çok değerliydi Onunsa hiç değeri yoktu bir zamanlar Ben büyümeye başladım sonra, günlerle beraber O da büyüdü benimle Ve öldü onsuz dostluklar Ben büyüdükçe büyüdü Yuttu koca hatırı Yedi saygıyı Sevgi sustu Benden hızlı büyüdü O yetişkin Bense hala çocuk Büyüdüm yetişkin oldum ben O ise ulaşılmaz oldu Ben okudum doktor oldum O toplumun en büyüğü Ben mürekkep yalamaya çalıştım O mürekkebi aldı Şimdilerde saygı ve dostluğu o veriyor Sevgiyi konuşturuyor |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 86 - - 02/08/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 86 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 85 - - 30/07/2024 |
GÖKSU KURUYOR MİLLET. GÖKSU BİRKAÇ YIL SONRA AKMAZ OLACAK..!!!! |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 84 - - 26/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 84 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 83 - - 23/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 83 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 82 - - 19/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 82 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -81 - - 16/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -81 - |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -80- - 12/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -80- |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -79- - 09/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -79- |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 78 - - 05/07/2024 |
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 78 - |
Devamı |