(Geçen Sayıdan Devam)

      Şimdi bir fıkra anlatmak istiyorum. Adamın biri girmiş bir papağancıya.. şu papağan kaç lira demiş birini gösterip. On milyon demiş dükkân sahibi. Hem Türkçe hem İngilizce biliyor. Peki şu ne kadar demiş diğerini gösterip. O yüz milyon demiş. Beş dil biliyor bu. Ve dilleri kullanırken aksanda yapıyor. Bir diğerini göstermiş. O yüz milyar eder. Ama onu satmıyorum demiş. Sormuş beriki. Bunun özellikleri ne ki böyle. Bizde çözemedik demiş papağancı. Bu hiç dilde bilmez. Akşama kadar öylece durur. Ama buraya gelen bütün papağanlar ona hocam der. Kıssadan hisse. Annem Ayten Tunca. Allah'ım nice güzel günler versin daha. Bir insanın hiç mi sevmeyeni olmaz. Olur elbet. 

      Mesela beni sevmeyende sevenlerim kadar çok. Annemi sevmeyen tek kişiye rastlamadım daha. Kim görse tanısa sever annemi. Benim sevimsiz yönüm genceli goduşluğumdan hodulluğumdan, bilmişliğimden. Annem de gencelili. Gencelili Hatice'nin kızı. 

      Ancak ne anneannemin ne annemin hodulluğunu görmedim. Her ikisi de nereye gitse seviliyordu. Annem halâ nereye gitse yüksek mertebeden saygı görür sevilir. Tevazunun ve sabırın sınırı yok anamda. Anam seksen küsur yaşında, hala çocukları ve torunları için çırpınır. Bu işin böyle olmasında atalarının birkaç yüzyıl köselerli aşireti reisi olmaları da illaki etken.

      Görgü ve tavazuunun annemde genetik olduğunu düşünmekteyim. Ama annemi en çok güzelleyen, o güzelliklerin bizlerinde üzerine dökülmesini sağlayan en büyük güç, o öksüzle bu yetimin büyük aşkları. Her kalp böylesi büyük aşkı görsün isterim..

      Tuncalar devam ediyor. Artık üçüncü kuşak tuncalar yetişti. Dördüncü kuşak Tuncalarda serpiliyor. Üçüncü kuşak Tuncalardan bahsetmek istiyorum biraz. Tunca Tunca bu ailenin en büyük üçüncü kuşak Tunca'sı. Hepsiyle gurur duyuyorum, gurur duyuyoruz elbette. Ama Tunca Tunca, tunca ile Ayten Tunca'nın ilk torunu. Bu haseple değeri de yüksek. Çok seviyor, gurur duyuyorum onunla. Mut shel petrolün başında o var. Ve ilçe yaşantısında etkin ve sevilmekte. Üçüncü kuşak Tuncaların ikincisi Ayten bay. Evli ve öğretmen. Ankara'da yaşıyor avukat olan eşinin işi dolayısı ile. Üçüncü kuşak Tuncalardan olan bu ikisi göz bebelerimiz. Diğerleri de gözbebeklerimiz elbet. Ama bu ikisi yan yanayken çağırıldıklarında Ayten tunca deniliyor ki... anamm. İbrahim abimin iki çocuğu var. İbrahim abime bizim jenerasyon büyük dolma der. 

      Dedemin de babamın da ismini taşır. Ama kahveci dolma İbrahim'i abim temsil eder. Abimin ilk çocuğu Ayten. İkincisi ise Ahmet Yalçın Tunca'mız. En yakışıklı üçüncü kuşak Tunca Ahmet'imiz. Rasim abimin üç oğlu var. Tunca Tunca, MehmetTunca ve Efe Tunca. Tunca ve Mehmet üniversite tahsillerini bitirdiler. 

Efemiz tıp fakültesinde okuyor. Biliyorum ki babasından da başarılı olacak. Benim iki oğlum var. Süleyman Şentürk tunca büyük oğlum. İbrahim tunca küçük oğlum. İkiside istanbul üniversitesi hukuk fakültesi mezunu. Büyük oğlumun Tunca hukuk bürosu var mutta. Küçük oğlum istanbulda staj yapıyor. Büyük oğlum aynı zamanda mut siyasetinde etkin. Chp gençlik kollarında. İlçemiz geleceğinin aktif ve etkin siyasi figürlerinden olacağını umuyorum ve bekliyorum. Kardeşim Tuna'nın bir oğlu var Turan Tuna Tunca. Şu an Almanya'da. Bizim üçüncü kuşak Tuncaların ikinci yakışıklısı. Kız kardeşim Hatice'nin iki çocuğu var. Büyük olan Tuna Arda. Küçük olan ise Göksu kızımız. Üçüncü kuşak Tuncaların bana göre en zekileri bu iki isim. Bütün bu saydığım üçüncü kuşak Tuncaların ilçemize olan sevgi ve aşkları yoğun. Bizler için Mut sevgisi ve muta olan aşk bambaşka. Tıpkı tunca ve Ayten Tunca'nın aşkları gibi.

      Şimdi biraz biraz ikinci kuşak Tuncalardan ve yaptıkları işlerden bahsetmek istiyorum. Bunu yazarken annem gibi tevzuu sahibi olmayacam. Bütün çıplaklığı ile anlatacam.

      En büyüğümüz İbrahim Tunca. İstanbul üniversitesi iktisat fakültesi mezunu. Çeşitli bankalarda birkaç yıl çalıştıktan sonra belediyede muhasebe müdürü olarak çalıştı üç beş yıl kadar. Sonrasında kardeşi Rasim Tunca'nın telkini ile ve yardımlarıyla Tunca inşaat ltd şirketi kurup on yılı aşkın süre demir çimento, inşaat malzemeleri, hafriyat işleri ve kum ocağı işletti. Bu süre zarfında mutun köylerinin hemen hemen tamamına devamlı destekler sağladı. İlçe belediyemize de azami desteklerini sürdürdü  köylerdeki hemen bütün köy konaklarının yapımında Tunca inşaatın ücretsiz harcı kesinlikle var. Bu yardımları yaparken asla yılgınlık da sergilemedi. Asla olmazlanmadı herhangi bir yardım talebine. Babam vefat edene kadar baba oğul, özelliklede tunca her yardım talebine kendi işlerinden evvel koştular. Bu koşmacada ilçe belediyesi de dahil.

      Benim büyüğüm Rasim Tunca göz hastalıkları uzmanı. Dalında Türkiyenin en iyi hekimleri arasındadır abim. Elini uzatmadığı ve yardım etmediği tek bir mutlu yoktur. 

      Çalışma hayatı boyunca birçok iş alanı girişimleri oldu. Birçok işyeri açtı. Birçok kişiye ekmek kapısı oldu sıfırdan yarattığı işyerleri. Şu an yarattığı isyerlerinin birçoğunu satmış olmasına rağmen o işyerlerinde Rasim Tunca sayesinde yüzlerce kişi çalışmakta ve evlerine helal rızık götürmekteler. Bunca yıl zarfında da mut ve mutlularla ilgili hangi yardım talebi olmuşsa anında üstüne düşeni yerine getirmiştir. Yüzlerce üniversite talebesini bizzat okutmuştur. Silifke'ye ilk lazer cihazını getirmiş, ilk tomografi ve görüntüleme merkezini bizzat açmıştır. Ki; bunları yaparken hep kendinden vermiştir. Kazandığı parayı yaşam alanındaki insanlar için cömertçe harcamıştır.

Ben Meriç Tunca. Benim esamem okunmaz. Çok matah bir insanda değilim. Onun için kendimle ilgili yazmak istemiyorum. Meriç tunca en başarısız ikinci kuşak tunca ferdidir.

      Tuna Tunca orman fakültesi mezunu orman mühendisi. Uzun yıllardır görev yaptığı her yerde işini ehlince yapan ve çok sevilen bir kişidir. İkinci kuşak Tuncaların en bonkörü Tuna Tuncadır. Bütün kardeşlerimle gurur duyarım. Ancak bana abi olma hissini yaşatan Tuna Tunca benim bir numaralı gurur kaynağımdır.

Hatice Tunca gıda mühendisi olup yıllardır çeşitli bölgelerde ilçe tarım müdürlüklerinde başarı ile çalışmaktadır. Son büyük depremde İskenderun'da çok ciddi sıkıntılar yaşadıktan sonra Mersine yerleştiler. Çalışma hayatına Mersinde devam etmekte. Bizim ailemizin en özel çiçeğidir kız kardeşim.

Minasibince kalsın artık yazı. Yazının başında dediğim gibi. Öksüz ve yetimin evliliği ve güzel aşkı annemle babam. Bizlerde, beş kardeş bu öksüz ve yetimlerin çocukları olarak geldik dünyaya. Büyük şans bizler için. 

Rahmetli babamı çok seviyor ve özlüyorum. Annem yaşlı artık, ama çırpınır hala çocukları için. Kocası ve bütün sevdikleri için dua eder her an. Her an dünyanın güzelliği için dua eder. 

      Gözbebeğim annem benim ve kardeşlerimin, ve dahi torunlarının. S43ülalemi seviyorum. Dedelerimi ve onların atalarını. Dayılarımı. Amcamı. Amcamın çocuklarını. Herkese böyle sevgiler nasip etsin yüce yaradan. Bana olduğu gibi herkese cömert olsun doğa.

      Hepiniz güzele çoğalınız. Saygıyla.. hoşça kalın..

 

-BİTTİ-