İrfan Ünver NASRATTİNOĞLU
nasrattioglu@hotmail.com
YAHYA KEMAL BEYATLI 140 YAŞINDA
23/02/2024 Millî Mücadelenin ve
Cumhuriyetimizin kuruluşundan kısa bir süre sonra Dünyaya gelen bizim kuşaklar,
alabildiğine millî ve dinî duygularla mücehhez yetiştirildik. Yüce Yaradan’ın
bana bahşettiği özelliklerden birisi, sesimin ve diksiyonumun güzel olmasıdır.
Bu yüzden, seksen yaşıma kadar, çeşitli mekânlarda dostlarımla birlikte olduğum
zamanlarda, şarkı ve türkü söylemem talep edilir ve ben de çığırırdım…Keza, ilk
okul sıralarından itibaren, zamanı ve yeri geldiğinde şiir okurdum. Örneğin ilk
okulda okuduğum, özellikle millî şiirlerle dikkati çekerdim. Bir millî bayram
gününde hocamız beni tahtaya kaldırıp, bir şiir okumamı istediğinde Yahya
Kemal’in şu şiirini okuduğumu, hiç unutmadım: AKINCILAR Bin atlı,
akınlarda çocuklar gibi şendik; Ak tolgalı
beylerbeyi haykırdı: İlerle! Şimşek gibi bir
semte atıldık yedi koldan. Bir gün dolu
dizgin boşanan atlarımızla Cennette bugün
gülleri açmış görürüz de Bin atlı, akınlarda
çocuklar gibi şendik; Bin atlı o gün dev
gibi bir orduyu yendik!. O ilk okul sıralarından bu güne Yahya Kemal sevdam hiç
bitmedi. Onunla ilgili, ülkemizde ne kadar kitap yayımlanmış ise, hepsini
okudum. O bir Makedonyalı, Üsküp’lü idi. 1976 yılından bu yana her yıl, hatta
kimi zaman yılda birkaç kez Üsküp’e, Makedonya’ya gittim. Onun yaşadığı
mekânları, onun hemşehri, hatta akrabalarını gördüm, tanıdım, aralarında samimi
dostlarım oldu… Yahya Kemal 1884 yılında Üsküp’te Dünyaya geldi. Şairdi, yazardı, diplomat oldu, Milletvekili olarak T.B.M.M.’nde yer aldı.Babası, dönemin Üsküp Belediye Başkanı, Nişli Naci Bey, annesi ise, Lefkoşalı şair Galib’in yeğeni Nakiye hanımdır. Küçük yaşlardan itibaren sanata ilgi duyan Beyatlı, sonraları kaleme aldığı şiirlerde çocukluk yıllarından, yaşadıkları bölgenin üzerinde bıraktığı etkilerden hissedilir şekilde bahsetmiştir. Lise öğrenimi için Üsküp İdadisi’ne giderken, İshak Bey Camiinin medresesine devam ederek Arapça ve Farsça öğrendi. Lise yıllarında şiir yazmaya başlayan Beyatlı, bu dillerin ve Tevfik Fikret önderliğindeki Servet-i Fünun akımını ortaya çıkaran diğer şairlerin de etkisi altında kalarak, aruz vezniyle dörtlükler kaleme almaya başladı. Sanata ilk adım attığı yıllarda, dönemin genç şairlerini ve üsluplarını derinden etkileyen Tevfik Fikret’in etkisinde kaldı. Beyatlı, 1897 yılında ailesiyle
birlikte Selanik‘e yerleşti. Annesinin
vereme yakalanarak vefat etmesi üzerine, ikinci defa evlenen babasına tepki
göstererek Üsküp’e geri dönen şair,
burada fazla kalmayarak, tekrar Selanik’e gitti. O süreçte geçirdiği zaman
diliminde yazdığı şiirlerde “Esrar”
takma adını kullandı. Ancak sürekli olarak İstanbul‘un
edebi ve düşünsel hayatına girebilmeyi hayal ediyordu. Dolayısıyla, 1902 yılında, lise eğitimine
devam etmek amacıyla İstanbul’a taşındı ve Vefa
Lisesi‘ne kaydedildi. Servet-i Fünuncu İrtika ve Malumat adlı dergilerde, “Agah Kemal” mahlasıyla şiirler yayınlamaya
başladı. İmparatorluğun
kurtuluşunu demokratik rejimlerde gören diğer muhalif arkadaşlarıyla birlikte,
köhnemiş yönetime yönelik eleştirel söylemlerde bulundu. Dönemin siyasi,
düşünsel ve edebi topluluğu olan Jön
Türkler‘e özenen Yahya Kemal, sarayın baskısından kurtulmak ve
özellikle Fransa‘da konuşlanan bu cephenin
içinde yer alabilmek için Paris‘e
gitti. İlk iş olarak, Fransızca eğitimine başladı. Bir yıl süren bu eğitimin
ardından 1904‘te, yüksek öğrenimini yapmak için, Siyasal Bilgiler
Fakültesi’ne girdi. Türklüğün öz değerleri,
kimlik arayışı, Türk şiir ve sanatının tarihi gibi konularda derinlemesine
incelemeler yaparak, dinamik bir sanat anlayışı geliştirdi. Fransız
edebiyatından ve bilhassa şairlerinden ilham alan Beyatlı, edebiyatla meşgul
olan birçok kişi ile bir araya gelme fırsatı buldu. Gidiş amacı siyasi olmasına
rağmen, siyasetten ziyade sanatsal faaliyetlere yöneldi. Ahmet Rıza, Sami Paşazade Sezai, Abdülhak Şinasi Hisar, Abdullah Cevdet, Şefik Hüsnü ve Prens Şahabettin gibi
dönemin ünlü simalarıyla dostluk oluşturdu. 1912 yılında, İstanbul’a geri dönen Beyatlı, eğitim camiasında hizmet vermeye
başladı. 1913‘te Darüşşafaka‘da edebiyat ve tarih
derslerine girdi. Ertesi yıl, Medresetü’l-Vaizin’de uygarlık tarihi dersleri
verdi. 1915‘e gelindiğinde, İstanbul
Darülfünunu’a (İstanbul Üniversitesi) Uygarlık
Tarihi, Batı Edebiyatı, Türk Edebiyatı dersleri için öğretim görevlisi olarak
atandı ve bu görevini 1923‘e
kadar sürdürdü. Aynı zamanda edebiyat faaliyetlerine devam ederek, Türk dili ve
Türk tarihi gibi konularda çeşitli dergilerde makaleler yayımladı. Peyam gazetesinde, “Süleyman Nadi” mahlasıyla,
“Çamlar Altında Muhasebe” başlığı altında yazılar kaleme aldı. 1918 yılındaki Mondros Mütarekesi‘nin
ardından, Ati, Tevhid-i Efkar gibi dergiler için
yazılar kaleme alan Beyatlı, aynı görüşleri paylaştığı şair ve yazar
arkadaşlarıyla birlikte, “Dergah” adlı
bir derginın yayınını başlattı. Milli Mücadele dönemine giren sosyal
gelişmeleri yakından takip etti ve ulusun bağımsızlığından yana bir çizgide
ilerledi. 1918 yılında, “Yeni Mecmua”
adlı dergide, “Bulunmuş Sayfalar” başlığı altında yayımlamaya başladı.
Şiire 1910, hatta daha da önceki
yıllarda başladıysa da, ilk defa Yeni Mecmua’da geniş kitlelere açıldı.
Sonrasında, Edebi Mecmua, Şair, İnci, Dergah, Şair Nedim, Büyük Mecmua, Yarın adlı dergilerde de
eserleriyle yer alan Beyatlı, kuvvetli üslubu ve usta söz sanatçılığı ile, o
dönem Türk edebiyatının baş aktörleri arasında yer aldı. Tüm yönleriyle, Büyük
Atatürk’ün de dikkatini çeken Yahya Kemal, 1922 yılında
başlayan Lozan Antlaşması görüşmelerine
gönderilen kurulda danışman olarak yer aldı. Yüce Önder’in çağrısı ile, 1923 yılında Ankara‘ya taşındı. Burada “Hakimiyet-i Milliye (Ulus)”
gazetesinde başyazarlık yapmaya başladı. Cumhuriyetin ilanından sonra oluşan
1.TBMM’nde, 1926 yılına kadar Urfa milletvekili olarak yer
aldı. Daha sonra Polonya Başkenti Varşova
ve İspanya Başkenti Madrid’de, T.C., dolayısiyle Atatürk’ü temsil eden
Büyükelçi oldu. Daha sonra tekrar
siyaset sahnesine dönen usta şair, Yozgat (1934), Tekirdağ (1935) ve son olarak 1943–1946 yılları
arasında İstanbul milletvekili olarak TBMM’nde yer aldı. Ardından Pakistan
Büyükelçisi olarak atandı, 1949 yılında
da yaş haddinden dolayı emekliye ayrıldı. 1957 yılında
tedavi için Paris’e gitti. Ancak ertesi yıl hastalığı oldukça ilerledi ve 01 Kasım 1958 tarihinde, kaldırıldığı
İstanbul Cerrahpaşa Hastanesi‘nde hayatını
kaybetti. Doğumunun 140.yıldönümünde Türk Tarihinin önemli şahsiyetlerinden
olan Yahya Kemal Beyatlı’ya Allah’tan Rahmet diliyorum. Klasikleşen pek çok
şiirinin ve yazısının olmasına rağmen, hiç kitap yayımlamamış olan Yahya kemal,
hiç de evlenmemiştir. 1949 yılında, “Hayal
Şiir” adlı manzumesiyle İnönü
Şiir Ödülü‘nü alan Beyatlı’nın, İstanbul Spor ve Sergi Sarayı
civarındaki bir parka heykeli dikilmiştir. Ölümünden sonra, “Yahya Kemal’i Sevenler Derneği”
ile “Yahya Kemal Enstitüsü ve Müzesi”
(1961) kurulmuştur. Şairin birçok
ünlü eseri, bu enstitü tarafından şu başlıklarla kitap bütünlüğünde
yayımlanmıştır... ŞİİR: Kendi Gök Kubbemiz
(1961), Eski Şiirin Rüzgârıyla (1962)
Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş (1963),
Bitmemiş Şiirler (1976) DÜZYAZI: Aziz İstanbul (1964), Eğil Dağlar (1966), Siyasi Hikayeler (1968), Siyasi ve Edebi Portreler, Edebiyata Dair (1971), Çocukluğum Gençliğim Siyasi ve Edebi Hatıralarım (1973), Tarih Musahabeleri (1975), Mektuplar-Makaleler (1977). |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI - 19/11/2024 |
TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI |
TÜRKİSTAN SALT KAZAKİSTAN’DA BİR KENT DEĞİL BÜYÜK BİR COĞRAFYADIR - 15/11/2024 |
TÜRKİSTAN SALT KAZAKİSTAN’DA BİR KENT DEĞİL BÜYÜK BİR COĞRAFYADIR |
Dünya Liderleri ATATÜRK İÇİN NELER DEDİLER?... - 08/11/2024 |
Dünya Liderleri ATATÜRK İÇİN NELER DEDİLER?... |
ROMA'YI KURAN TÜRKLER E T R Ü S K L E R - 29/10/2024 |
ROMA'YI KURAN TÜRKLER E T R Ü S K L E R |
BİLGE KAĞAN - 25/10/2024 |
BİLGE KAĞAN |
KIRGIZİSTAN MİLLÎ OZANI TOKTOGUL 160. YAŞINDA - 04/10/2024 |
KIRGIZİSTAN MİLLÎ OZANI TOKTOGUL 160. YAŞINDA |
ÖLÜMÜNÜN 500. YILDÖNÜMÜNDE ŞAH İSMAİL HATAYİ - 01/10/2024 |
(Ve Türk’ün Türk’ü kırdığı Çaldıran Savaşı) |
TÜRKLERİN EFSANEVİ ATASI DEDE KORKUT - 24/09/2024 |
TÜRKLERİN EFSANEVİ ATASI DEDE KORKUT |
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 50 YAŞINDA - 20/09/2024 |
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 50 YAŞINDA |
Devamı |