İrfan Ünver NASRATTİNOĞLU
nasrattioglu@hotmail.com
GAZETECİ-YAZAR VE MİLLİ MÜCADELE KAHRAMANI HALİDE EDİP ADIVAR (Doğumunun 140.Yılında Anarken)
21/06/2024 Ülkemizde
II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinin önemli bir tanığı, kadın meselesi ve
Milli Mücadele'yi ele alan romanları ile Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının
gerçekçi roman geleneğinin öncüleri arasında yer almış bir yazar olan Halide
Edip Adıvar, 1884 yılında İstanbul Beşiktaş’ta, doğdu. Babası, II. Abdülhamit
devrinde Padişah Hazinesi kâtipliği, Yanya ve Bursa Tekel Müdürlüğü yapan
Mehmet Edip Bey, annesi Bedirfem Hanım'dır. Evde özel dersler alarak
ilköğrenimini tamamladı. Yedi yaşında iken yaşını büyüterek girdiği Üsküdar
Amerikan Kız Koleji'nden bir öğrencinin jurnali üzerine bir sene sonra padişah
II. Abdülhamit'in iradesi ile uzaklaştırıldı ve evde özel ders görmeye başladı.
İngilizce öğrenirken çevirdiği kitap 1897’de basıldı. Bu, Amerikalı çocuk
kitapları yazarı Jacob Abbott'un "Ana" adlı eseri idi. 1899 yılında
bu çeviri nedeniyle II. Abdülhamit tarafından Şefkat Nişanı ile ödüllendirildi.
Daha sonra kolejin yüksek sınıfına geri dönerek İngilizce ve Fransızca
öğrenmeye başlayan Halide Edip, Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nden lisans
derecesi alan ilk Müslüman kadın olmuştur. Halide Edip, kolejin son sınıfında
iken matematik öğretmeni olan Salih Zeki Bey ile evlendi. İkinci evliliği ise
Abdülhak Adnan Adıvar ile yaptı. 1903 yılında ilk oğlu Ayetullah, on altı ay
sonra da ikinci oğlu Hasan Hikmetullah dünyaya geldi. 1919 yılında İstanbul
halkını ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmaları ile
zihinlerde yer eden Halide Edip, Kurtuluş Savaşı’na da katılmış; Mustafa
Kemal’in yanında sivil görev yapmasına rağmen rütbe alarak savaş kahramanı
sayılmıştır. Savaş yıllarında Anadolu Ajansının kurulmasında rol alarak
gazetecilik de yapmıştır. II. Meşrutiyet’in ilanından itibaren yayımladığı
yirmi bir roman, dört hikâye kitabı, iki tiyatro eseri ve çeşitli
incelemeleriyle Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri Türk edebiyatının en çok
eser veren yazarlarındandır. Sinekli Bakkal adlı romanı, en çok okunan
eseridir. Eserlerinde kadının eğitilmesine ve toplum içindeki konumuna
özellikle yer vermiş, yazıları ile kadın hakları savunuculuğu yapmıştır. Birçok
kitabı sinemaya ve televizyon dizilerine uyarlanmıştır. 1926 yılından itibaren yurt dışında
yaşadığı 14 sene boyunca verdiği konferanslar ve İngilizce olarak kaleme aldığı
eserler sayesinde zamanının dış ülkelerde en çok tanınan Türk yazarı olmuştur.
İstanbul Üniversitesinde edebiyat profesörü olan Halide Edip, İngiliz Filoloji
Kürsüsü Başkanlığı yapmış bir akademisyen; 1950’de girdiği TBMM’de ise
milletvekilliği yapmış bir siyasetçidir. Eşi Adnan Adıvar, I. TBMM Hükûmetinde
Sağlık Bakanı olarak, hizmet etmiştir. Halide Edip bir yandan kadın
haklarıyla ilgili ilginç gazete yazıları, öte yandan “Dağa Çıkan Kurt” adlı
eseriyle, kısa süre içinde popüler bir yazar olarak, adını duyurmuştur. Ancak,
yazıları, muhafazakar çevrede tepkilere yol açmış, 31 Mart olayları sırasında,
iki oğlunu da yanına alarak, Mısır’a gitmiştir. Oradan da İngiltere’ye giderek
kadın hakları konusundaki yazıları nedeniyle kendisini tanıyan İngiliz gazeteci
Isabelle Fry’ın evinde konuk olmuştur. 1909'da İstanbul'a dönen Halide
Edip, siyasi içerikli yazıların yanı sıra edebi yazılar da yayınlamaya başladı.
O arada, “Heyyula” ve “Raik'in Annesi” adlı romanları basıldı. Bu arada kız
öğretmen okullarında öğretmenlik ile vakıf okullarında müfettişlik görevlerinde
bulundu. Balkan Savaşı yıllarında kadınlar toplum yaşamında daha aktif rol
almaya başlamışlardı. Halide Edip de bu yıllarda Kadınları Yükseltme Cemiyeti
kurucuları arasında yer aldı ve yardım işlerinde çalıştı. Bu dönemde genç yaşta
ölen arkadaşı ressam Müfide Kadri'nin hayatından esinlenerek “Son Eseri” adlı
aşk romanını kaleme aldı. O arada eğitimle ilgili ders kitapları da yayımladı.
Aynı dönemde Türk Ocağı içinde Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu,
Hamdullah Suphi gibi yazarlarla tanıştı. Bu kişilerle dostluğu sonucu
Turancılık fikrini benimseyen Halide Edip, bu düşüncenin etkisiyle önce “Yeni
Turan” adlı eserini ardından 1911'de “Harap Mabetler” ve “Handan” isimli
romanları yayımladı. Balkan Savaşları 1913’te sona
ermişti. Öğretmenlikten istifa eden Halide Edib, Kız Mektepleri Umumi
Müfettişliği görevine getirildi. I. Dünya Savaşı başladığında bu görevdeydi.
1916'da Cemal Paşa'nın daveti üzerine okul açmak üzere Lübnan ve Suriye'ye
gitti. Arap eyaletlerinde iki kız okulu ve bir yetimhane açtı. Türk ordularının
Lübnan ve Suriye'yi boşaltması üzerine 1918’de İstanbul'a döndü. Hayatının
buraya kadar olan bölümünü “Mor Salkımlı Ev” adlı kitabında anlattı. Halide
Edip, İstanbul'a döndükten sonra Darülfünun'da Batı edebiyatı okutmaya başladı.
Türk Ocakları'nda çalıştı. Rusya'daki Halka Doğru hareketinden esinlendi ve
Türk Ocakları içindeki küçük bir grubun Anadolu'ya uygarlık götürmek amacıyla
kurduğu Köycüler Cemiyeti'nin Başkanı oldu. İzmir'in işgalinden sonra "millî
mücadele" en önemli işi hâline geldi. Karakol adlı gizli örgüte girerek
Anadolu’ya silah kaçırma işinde rol aldı. Vakit Gazetesi'nin sürekli yazarı, M.
Zekeriya ve eşi Sabiha Hanım'ın çıkarttıkları Büyük Mecmua'nın başyazarı oldu. Millî Mücadele taraftarı aydınların
bir kısmı işgalcilere karşı ABD ile işbirliği yapma düşüncesindeydi. Halide
Edip bu düşüncedeki Refik Halit, Ahmet Emin, Yunus Nadi, Ali Kemal, Celal Nuri
gibi aydınlarla 14 Ocak 1919'da Wilson Prensipleri Cemiyeti'nin kurucuları
arasında yer aldı. Cemiyet, iki ay sonra kapandı. Halide Hanım, Amerikan
mandası tezini Sivas Kongresi hazırlıklarını sürdürmekte olan Millî
Mücadele'nin önderi Mustafa Kemal'e yazdığı 10 Ağustos 1919 tarihli bir
mektupla açıkladı.[14] Ancak bu tez kongrede uzun uzun tartışılacak ve
reddedilecekti. Yıllar sonra Mustafa Kemal Nutuk adlı eserinde "Amerikan
Mandası için Propagandalar" başlığı altında Arif Bey, Selahattin Bey, Ali
Fuat Paşa ile telgraf görüşmeleri yanında Halide Edip'in mektubuna da yer
vermiş ve mandacılığı eleştirmiştir. Yıllar sonra Halide Edip'in Türkiye'ye
geri döndüğünde Millî Mücadele için "Mustafa Kemal Paşa haklıymış!"
dediğini Prof. Dr. Yıldız Sertel yazmıştır. 15 Mayıs 1919 günü İzmir’i
Yunanların işgal etmesi üzerine İstanbul’da ardı ardına protesto mitingleri
düzenlenmekteydi. İyi bir hatip olan Halide Edib, 19 Mayıs 1919 günü Asri
Kadınlar Birliği’nin düzenlediği ve kadın hatiplerin de konuşmacı olduğu ilk
açık hava mitingi olan Fatih Mitinginde kürsüye çıkan ilk konuşmacıydı, attığı
nutuk ile belleklerde büyük iz bıraktı. 20 Mayıs’ta Üsküdar mitingi, 22
Mayıs’ta Kadıköy mitingine katıldı. Bunları Halide Edip’in başkahramanı haline
geldiği Sultanahmet mitingi izledi. İrticalen yaptığı konuşmada sarf ettiği
“Milletler dostumuz, hükûmetler düşmanımızdır.” cümlesi bir vecize halini aldı. İngilizler İstanbul’u 16 Mart
1920’de işgal ettiler. Hakkında idam emri çıkardıkları ilk kişiler arasında
Halide Edip ve eşi Dr. Adnan da vardı. 24 Mayıs’ta padişah tarafından onaylanan
kararda idama mahkûm edilen ilk 6 kişi Mustafa Kemal, Kara Vasıf, Ali Fuat
Paşa, Ahmet Rüstem, Dr. Adnan ve Halide Edip idi. Haklarında idam kararı çıkmadan önce
Halide Edip, eşi ile birlikte İstanbul’dan ayrılıp Ankara’daki Millî
Mücadele’ye katılmıştı. Çocuklarını İstanbul’da yatılı okulda bırakarak 19 Mart
1920 günü Adnan Bey ile at sırtında yola çıkan Halide Hanım, Geyve’ye
ulaştıktan sonra buluştukları Yunus Nadi Bey ile birlikte trene binip Ankara’ya
gitmişti. Halide Edip, Ankara’da Kalaba'daki
karargâhta görev aldı. Ankara yolunda iken Akhisar İstasyonu’nda Yunus Nadi Bey
ile birlikte kararlaştırdıkları gibi Anadolu Ajansı isimli bir haber ajansının
kurulması Mustafa Kemal Paşa'dan onay görünce ajans için çalışmaya başladı.
Ajansın muhabiri, yazarı, yöneticisi, ayak işlerine bakanı olarak çalışıyordu.
Haber derleyip Millî Mücadele’ye ilişkin bilgileri yayınlıyordu. Avrupa
basınını takip edip Batılı gazetecilerle iletişim kurmak, Mustafa Kemal'in
yabancı gazetecilerle görüşmesini sağlamak, bu görüşmelerde tercümanlık yapmak,
Yunus Nadi Bey'in çıkardığı Hâkimiyet-i Milliye gazetesine yardımcı olmak ve
Mustafa Kemal'in diğer yazı işleri ile ilgilenmek Halide Edib'in yürüttüğü
işlerdi. 1921’de Ankara Kızılay başkanı oldu.
Aynı yılın Haziran ayında Eskişehir Kızılay’da hasta bakıcılık yaptı.
Ağustos’ta orduya katılma isteğini Mustafa Kemal’e telgrafla iletti ve cephe
karargâhında görevlendirildi. Sakarya Savaşı sırasında onbaşı oldu. Yunanların
halka verdiği zararları incelemek ve raporlamakla sorumlu Tetkik-i Mezalim
Komisyonu’nda görevlendirildi. “Vurun Kahpeye” adlı romanının konusu bu dönemde
oluştu. Konusu Kurtuluş Savaşı sırasında geçen Ateşten Gömlek romanı, 1922'de
savaş henüz devam ederken İkdam gazetesinde tefrika edildi ve "Kurtuluş
Savaşı anlatıları" türünün kurucu metni kabul edildi. 1923'te kitap olarak
yayımlanan Ateşten Gömlek'te ve Kalp Ağrısı (1924), Zeyno'nun Oğlu (1928) adlı
romanlarında Kurtuluş Savaşı'nın değişik yönlerini gerçekçi biçimde dile
getirebilmesini savaştaki deneyimlerine borçludur. Savaş boyunca cephe karargâhında
görev yapan Halide Edip, Dumlupınar Meydan Muharebesi’nden sonra ordu ile
İzmir’e gitti. İzmir’e yürüyüş sırasında rütbesi başçavuşluğa yükseldi.
Savaştaki yararlılıklarından ötürü İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.
Kurtuluş Savaşı, Türk ordusunun zaferiyle sonuçlandıktan sonra Ankara'ya döndü.
Eşi, Dışişleri Bakanlığı'nın İstanbul temsilcisi oldu. Halide Edib, cumhuriyetin ilanından
sonra Akşam, Vakit ve İkdam gazetelerinde yazdı. Bu arada Cumhuriyet Halk
Fırkası ve Mustafa Kemal Paşa ile siyasi fikir ayrılıkları yaşadı. Eşi Adnan
Adıvar'ın Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşunda yer alması sonucu
iktidar çevresinden uzaklaştılar. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın
kapatılıp Takrir-i Sükun kanununun kabul edilmesiyle tek parti dönemi
başlayınca, kocası Adnan Adıvar ile birlikte Türkiye'den ayrılmak zorunda
kalarak İngiltere'ye gitti. 1939 yılına kadar 14 yıl boyunca yurt dışında
yaşadı. Bu sürenin 4 yılı İngiltere'de, 10 yılı da Fransa'da geçti. 1936
yılında en ünlü eseri olan Sinekli Bakkal’ın İngilizce orijinali "The
Daughter of the Clown" yayımlandı. Roman aynı yıl Türkçe olarak Haber
gazetesinde tefrika edildi. Bu eser 1943 yılında Ödül aldı ve Türkiye’de en çok
baskı yapan roman oldu. 1939'da İstanbul'a döndü ve 1940 yılında İstanbul
Üniversitesi'nde İngiliz Filolojisi kürsüsünü kurmakla görevlendirildi,
kürsünün 10 yıl başkanlığını yürüttü. Shakespeare hakkında verdiği açılış dersi
büyük yankı uyandırdı. 1950 yılında Demokrat Parti listesinden İzmir
milletvekili olarak TBMM'ye girdi ve bağımsız milletvekili olarak görev yaptı.
5 Ocak 1954 günü Cumhuriyet Gazetesi'nde Siyasi Vedaname başlıklı bir yazı
yayımlayarak bu görevinden ayrıldı ve tekrar üniversitedeki görevine döndü.
1955'te eşi Adnan Bey vefat etti. Eşinin ölümünden dokuz yıl sonra,9 Ocak 1964
tarihinde de Halide Edip, 80 yaşında iken böbrek yetmezliği sebebiyle hayatını
kaybetti. KİTAPLARI Heyulâ / Raik’in Annesi /
Handan /Yeni Turan / Son Eseri / Mev'ud Hüküm /Ateşten Gömlek/ Vurun Kahpeye /
Kalp Ağrısı / Zeyno'nun Oğlu / Sinekli Bakkal / Yolpalas/ CinayetiTatarcık /
Sonsuz Panayır / Döner Ayna / Akile Hanım Sokağı / Kerim Usta'nın Oğlu/ Sevda
Sokağı Komedyası / Çaresaz / Hayat Parçaları / Harap Mabetler / İzmir'den
Bursa'ya/ Kubbede Kalan Hoş Seda / Türkün Ateşle İmtihanı / Mor Salkımlı Ev
/Kenan Çobanları/ Maske ve Ruh. FİLMLERDE *1993'te Amerikan TV dizisi The
Young Indiana Jones Chronicles'ın "Istanbul, September 1918" adıyla
yayınlanan 25. bölümünde Halide Edib'i Zuhal Olcay canlandırdı. *1994 yılında
TRT 1'de yayınlanan Kurtuluş dizisinde Ayda Aksel, *2017'de Kanal D'de
yayınlanan Vatanım Sensin dizisinde Selma Ergeç *2020 yılında TRT1'de
yayınlanan Ya İstiklal Ya Ölüm dizisinde Dolunay Soysert Büyük kahraman yazarımızı
canlandırdılar. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI - 19/11/2024 |
TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI |
TÜRKİSTAN SALT KAZAKİSTAN’DA BİR KENT DEĞİL BÜYÜK BİR COĞRAFYADIR - 15/11/2024 |
TÜRKİSTAN SALT KAZAKİSTAN’DA BİR KENT DEĞİL BÜYÜK BİR COĞRAFYADIR |
Dünya Liderleri ATATÜRK İÇİN NELER DEDİLER?... - 08/11/2024 |
Dünya Liderleri ATATÜRK İÇİN NELER DEDİLER?... |
ROMA'YI KURAN TÜRKLER E T R Ü S K L E R - 29/10/2024 |
ROMA'YI KURAN TÜRKLER E T R Ü S K L E R |
BİLGE KAĞAN - 25/10/2024 |
BİLGE KAĞAN |
KIRGIZİSTAN MİLLÎ OZANI TOKTOGUL 160. YAŞINDA - 04/10/2024 |
KIRGIZİSTAN MİLLÎ OZANI TOKTOGUL 160. YAŞINDA |
ÖLÜMÜNÜN 500. YILDÖNÜMÜNDE ŞAH İSMAİL HATAYİ - 01/10/2024 |
(Ve Türk’ün Türk’ü kırdığı Çaldıran Savaşı) |
TÜRKLERİN EFSANEVİ ATASI DEDE KORKUT - 24/09/2024 |
TÜRKLERİN EFSANEVİ ATASI DEDE KORKUT |
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 50 YAŞINDA - 20/09/2024 |
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 50 YAŞINDA |
Devamı |