İrfan Ünver NASRATTİNOĞLU
nasrattioglu@hotmail.com
HÂLÂ AŞILAMAMIŞ OLAN BÜYÜK BİLGİN MEHMED FUAD KÖPRÜLÜ
25/06/2024 Türkiye’nin yetiştirdiği müstesna kişilerden
birisi olan Mehmed Fuad Köprülü, 4 Aralık 1890’da İsmail Fazıl Bey ile Hatice
Hanımın oğlu olarak İstanbul’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini
bitirdikten sonra 1907’de İstanbul Üniversitesi’nde hukuk tahsiline başladı.
Ancak buradaki öğretimden hoşlanmadığı için iki yıl sonra ayrıldı. Orta
öğrenimden başlayarak Farsça, Arapça ve Fransızca öğrendi ve bundan sonra
özellikle Batılı düşünce adamlarının eserlerini okuyarak entelektüel ufkunu
genişletmeye başladı. 1908’den itibaren çeşitli dergilerde şiirlerini
yayımladı. 1909’de Türk Edebiyat Tarihi’nde önemli bir yere sahip olan Fecr-i
Âti topluluğuna katıldı. Şiirin yanı
sıra edebiyat, sosyoloji ve tenkit yazıları kaleme aldı, Fransızca’dan
tercümeler yaptı. Çoğunlukla sosyoloji ve az da olsa felsefe yazılarını çeşitli
dergi ve gazetelerde yayınladı. Şiir, felsefe, sosyoloji ve tenkit üzerine
makaleler üretmesi, tercümeler yapmasının yanı sıra, 1910-1913 yılları arasında
Mercan, Kabataş, Galatasaray başta olmak üzere çeşitli İstanbul liselerinde
Türkçe ve edebiyat öğretmenlikleri yaptı. 20 Aralık 1913’te İstanbul Üniversitesi
Edebiyat şubesinde Halid Ziya (Uşaklıgil)’dan boşalan Türk Edebiyatı Tarihi öğretmenliğine atandı. Sürekli yazan Fuad Köprülü, Türkçülük
düşüncesinin örgütlenerek yaygınlaşmasında ve bir ideoloji haline gelmesinde
büyük katkıları olan Türk Derneği (1908), Türk Yurdu Cemiyeti (1911), Türk
Ocağı (1912) ve Türk Bilgi Derneği’nin (1914) çalışmaları içerisinde yer aldı.
Ziya Gökalp’ten destek gördü. 1913’te Bilgi Mecmuası’nın ilk sayısında kaleme aldığı “Türk Edebiyatı
Tarihinde Usul” adlı çalışması Türk Edebiyatı Tarihinin bilimsel metotlarla
kaleme alınması açısından ayrı bir öneme sahip oldu. II. Meşrutiyet yılları
boyunca çalışmalarında Türk Tarihi’nin çeşitli yönlerini ele aldı. İncelemelerini
ve yazılarını bilimsel metotlara uygun
kaleme almış ve Türkçülük mefkûresine
bağlı kalmıştı. Fuad Köprülü, beş yılı aşkın bir süre üzerinde
çalıştığı ve ona uluslararası alanda ün sağlayan “Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar” adlı eserini
1919’da yayımladı. Bu eseri sadece Türk Edebiyatı alanında değil, aynı zamanda
Türk Tarihi’nin de birçok sorununu kapsayan Türkoloji çalışmalarında da yeni
bir ufuk açtı.1921’de “Türk
Edebiyatı Tarihi”ni yazdı. Ardından 1922-1923’te “Anadolu’da İslamiyet, Bektaşiliğin Menşeleri” ve “Türk-Moğol Şamanizminin İslâm Tasavvuf
Tarikatları Üzerine Tesiri” adlı eserleriyle Türk din tarihinin temellerini attı. Köprülü, Müslüman
olan Türklerin milli ruhlarından, eski Şamani düşünüş ve inanışının Türk
tasavvuf anlayışına etkilerini ortaya koydu. Cumhuriyet dönemine girilirken 1923’te kaleme
aldığı “Türkiye Tarihi” adlı eseri, Atatürk’ün övgüsüne mazhar
oldu. Atatürk telgrafında, “Türkiye Tarihi’nizin gönderilen birinci
kitabını büyük zevk ve istifade ile okudum. Eser kıymetlidir, mühimdir. Bunu
vücuda getirmek için sarf ettiğiniz ve edeceğiniz mesaiyi takdir ederim.
İhtisasınızın tecelli edecek eserleri millete, Cumhuriyet’e ifa olunabilecek
hizmetlerin en kıymetlileri mertebesinde bulunacaktır” diyerek Cumhuriyet’in
Fuad Köprülü’den beklentileri olduğunu vurguladı. İsmayıl
Hakkı Baltacıoğlu’nun Üniversite Rektörlüğü’ne seçilmesinden sonra, 1924’te
Edebiyat Fakültesi Dekanlığına getirildi. Ardından Atatürk’ün isteğiyle 22 Mart
1924’te Milli Eğitim Bakmanlığı Müsteşarlığına atandı. Bu görevi sırasında Türkiyat Enstitüsü’nün kuruluşunu
gerçekleştirdi. Bilahare Edebiyat Fakültesi’nde dersler vermesinin yanı
sıra İlahiyat Fakültesi’nde Türk Din Tarihi, Mülkiye’de Müesseseler Tarihi ve
Türk Tarihi ile Siyasi Tarih, Sanâyi-i Nefise Mektebi’nde de Medeniyet Tarihi
dersleri okuttu. O arada birçok akademik kuruluşun da üyesi oldu ve alanında
giderek ün sahibi oldu. 1933 yılındaki Üniversite reformu sırasında
Ordinaryüs olan Köprülü, tekrar Edebiyat Fakültesi Dekanlığına getirildi.
Atatürk’ün isteğiyle siyasete girdi ve 1935 Haziran’ındaki ara seçimde 5. Dönem
Kars milletvekili oldu ama mesleki çalışmalarını sürdürdü. Mülkiye Mektebi’nde Osmanlı-Türk Müesseseleri
Tarihi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Orta Zaman Türk Tarihi derslerini
yürüttü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde eskiden beri sürdürdüğü
derslerine girmeye devam etti. Bu süreçte dikkati çeken gelişmelerden biri de
Ankara’da yayımlanan Ülkü-Halkevleri
Dergisi’nin yönetimini 1935 Temmuz ayından itibaren üstlenmesidir.
Dergi, Köprülü’nün etkisiyle Türkoloji ağırlıklı bir kültür ve fikir organına
dönüştü. Fuad Köprülü, 1941’de milletvekilliği ile
üniversite hocalığını birlikte sürdüren kişilerin, sadece birini yapmaları
gerektiği yönündeki karar üzerine siyaseti seçti. 7
Ocak 1946’da, Celal Bayar, Adnan Menderes ve Refik Koraltan ile birlikte Fuad
Köprülü de, Demokrat Parti (DP) kurucuları arasında yer aldı. 1950 seçiminde
İstanbul Milletvekili olarak TBMM’ne girdi. 1957 yılına kadar kurulan Menderes
Hükümetlerinde Dışişleri ve Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı gibi çok
önemli görevlerde bulundu. II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan yeni dünya
düzeninde Türkiye’nin dış politikasının
belirlenmesinde etkili oldu. Türkiye’nin Batı bloğunda yer almasında,
Kore’ye asker gönderilmesinde, NATO’ya girilmesinde, Kıbrıs sorunu gibi hayatî
derecedeki konularda Türk diplomasisine yön verdi. Demokrat Parti’nin
kurucularından ve siyasi mücadelesiyle Türkiye’nin demokrasi düzeyini
yükseltmeye çalışan Fuad Köprülü, 1957’de de partisinden istifa etti. İstifa
gerekçesindeki şu satırlar anlamlıdır: “Hayatımın on yılından fazlasını
sarf ettiğim Demokrat Parti programından ayrılmış, eski hüviyetini tamamen
değiştirmiş olan bugünkü DP zihniyeti ile uyuşmak, benim için imkânsız olduğu
cihetle DP’den çekiliyorum. Demokrasi nizamına iman etmiş bütün Türk
vatandaşlarının, aralarındaki her türlü ihtilafları bir tarafa atarak, bu gaye
uğrunda işbirliği yapmaları bir vatan borcudur”. Fuad Köprülü, istifasından kısa bir süre sonra
Hürriyet Partisi’ne geçti. 1958’de ABD’nde Harvard ve Columbia
Üniversitelerinde araştırmalar yaptı, konferanslar verdi. 27 Mayıs 1960 askeri
darbesinden sonra 6-7 Eylül olayları gerekçe gösterilerek tutuklandı. Dört
aylık tutukluluktan sonra 1961 Ocak ayı başlarında serbest bırakıldı. Bir grup
arkadaşıyla yeniden siyasi hayata girerek 18 Aralık 1961’de Yeni Demokrat
Parti’nin kurucuları arasında yer aldı. Parti, Demokrat adını taşıdığı için
baskılara uğradı ve 1962’de savcılıkça kapatılmaya çalışıldı. Fuad Köprülü
ifade vermek zorunda kaldı. 1965’te siyasî hayattan çekildi. Son yıllarını
kırgın bir ruh hali içinde geçirdi ve 28 Haziran 1966’da İstanbul’da
Baltalimanı Hastanesi’nde vefat etti. Büyük Bilginin kitap bütünlüğündeki eserlerinden
bazıları şunlardır: Hanedanlar
İnsanlar ve Yerler / Türk
Edebiyatı Ders Notları /Edebiyat
Araştırmaları/ Bizans
Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri / Türk
Edebiyatında İlk Mutasavvıflar/ Nasreddin
Hoca / Bugünkü Edebiyat / Hayat-ı Fikriye / Osmanlı
İmparatorluğunun Kuruluşu/ İslam ve
Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları ve Vakıf Müessesesi / Divan
Edebiyatı Antolojisi / Tarih
Araştırmaları-1 / Türk Edebiyatı Târihi / Türk Tarihinin Ana Hatları /
Erzurumlu Emrah/ Tevfik Fikret ve Ahlakı / Millî Kıraat / Türk Saz Şâirleri Antolojisi /
Edebiyat Araştırmaları/ Azeri Edebiyatına Ait Tetkikler /Millî Edebiyat
Cereyanının İlk Mübeşşirleri ve Divan-ı Türk-i Basit / Türk Saz Şairleri
Antolojisi / Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar / Anadolu'da Türk
Dili ve Edebiyatı'nın Tekamülüne Bir Bakış / Türkiye Tarihi / Demokrasi Yolunda
/ Fuzuli Hayatı ve Eserleri / Türk Tarih-i Dinisi / Malumat-ı Edebiyye / Türk
Dilinin Sarf ve Nahvi / Mektep Şiirleri / Yeni Osmanlı Tarih-i Edebiyatı / Ali Şir
Nevai. Hâlâ aşılamamış olan bir
bilgin, tarihçi, edip, sosyolog, Hocaların Hocası, siyasetçi ve şair olan
Ord.Prof.Dr. Mehmed Fuad Köprülü’nün 1955 yılında kurduğu ve bugün de dim-dik
ayakta olan “Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu”ndan daha sonraki bir
yazımda söz edeceğim. Bu yazımı Köprülü’nün şu şiiriyle noktalamak isterim: AKINCI TÜRKÜLERİ Tuna
boylarında sıra selviler Tanyeli
estikçe sessiz ağlarmış Gül
bahçelerinde baykuşlar öter Şu
viranelikler eski bağlarmış Kırık
minareden duyulmaz ezan Hep
ocaklar sönmüş devrilmiş kazan Bir
inilti duydum sandım bir ezan Sesime
ses veren karlı dağlarmış Söğüt
dallarında hasta serçeler Eski
akın destanını heceler Tuna
ağlıyormuş bazı geceler Göğsünde
kefensiz şehitler varmış Kırık
minareden duyulmaz ezan Hep
ocaklar sönmüş devrilmiş kazan Bir
inilti duydum sandım bir ezan Sesime
ses veren karlı dağlarmış Haydi
eski ozan al sazı ele Düşmanlar
içine düşsün velvele De
ki: Hor bakmayın bu durgun sele O
yetmişbir kavme akın çıkarmış Bozulan
bağların üzümü acı Asi
köle kesmiş eski haracı Yine
yedi kral giymişler tacı Şahin
yuvasını kargalar sarmış |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI - 19/11/2024 |
TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI |
TÜRKİSTAN SALT KAZAKİSTAN’DA BİR KENT DEĞİL BÜYÜK BİR COĞRAFYADIR - 15/11/2024 |
TÜRKİSTAN SALT KAZAKİSTAN’DA BİR KENT DEĞİL BÜYÜK BİR COĞRAFYADIR |
Dünya Liderleri ATATÜRK İÇİN NELER DEDİLER?... - 08/11/2024 |
Dünya Liderleri ATATÜRK İÇİN NELER DEDİLER?... |
ROMA'YI KURAN TÜRKLER E T R Ü S K L E R - 29/10/2024 |
ROMA'YI KURAN TÜRKLER E T R Ü S K L E R |
BİLGE KAĞAN - 25/10/2024 |
BİLGE KAĞAN |
KIRGIZİSTAN MİLLÎ OZANI TOKTOGUL 160. YAŞINDA - 04/10/2024 |
KIRGIZİSTAN MİLLÎ OZANI TOKTOGUL 160. YAŞINDA |
ÖLÜMÜNÜN 500. YILDÖNÜMÜNDE ŞAH İSMAİL HATAYİ - 01/10/2024 |
(Ve Türk’ün Türk’ü kırdığı Çaldıran Savaşı) |
TÜRKLERİN EFSANEVİ ATASI DEDE KORKUT - 24/09/2024 |
TÜRKLERİN EFSANEVİ ATASI DEDE KORKUT |
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 50 YAŞINDA - 20/09/2024 |
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 50 YAŞINDA |
Devamı |