Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam391
Toplam Ziyaret871277
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
İrfan Ünver NASRATTİNOĞLU
nasrattioglu@hotmail.com
KÜÇÜK TÜRKMENİSTAN KURTARILDI
13/12/2024

            Kendisi de her vesileyle Türkmen olduğunu beyaz eden Araştırmacı-Yazar Dr. Mehmet Tekin, Hatay’da çok değerli araştırmalar ve yayınlar yapmıştır. Büyük Hatay depreminde kaybettiğimiz bu değerli kültür insanının, yayımlanan çok sayıdaki eserlerinden birisinin adı “Küçük Türkmenistan” adını taşıyor ve bu günkü Suriye topraklarında yaşayan insanların büyük çoğunluğunun Türkmen kökenli olduklarını, yer göstererek vurguluyordu. 

            Yirminci yüzyılda Osmanlı Devletimizin çöküşünü müteakip, coğrafyamızda yeni oluşumlar yaşanırken, Hataylı kardeşlerimiz, bu ilimizde bağımsız bir Devlet kurmuşlar, ama bu Devlet kısa bir süre sonra, ilgili resmi kuruluşlarının ittifakla aldıkları karar uyarınca Türkiye Cumhuriyeti’ne ilhak etmişlerdi.

Türkiye’nin ve hatta tüm insanlığın amansız düşmanı olan ABD, Türkmen ve Araplar’ın kardeşçe yaşadıkları Suriye’de, Türkiye’ye ve Bölgemize egemen olabilme amacıyla, insan satın alarak, terörist örgütlemiş ve bunları başımıza bela etmiştir.

Suriye ülkemiz ve milletimiz için derece önemlidir. Babadan oğula intikal eden bir Hanedanın gaflet, dalalet ve hatta ihanetiyle Suriye mahvedilmiş, nihayet başımıza bela olmuştur!.. 

***

            Suriye’de, milyonlarca Türk kökenli insanın yaşamakta olduğu bilinen gerçektir. Suriye toprakları içerisinde kalan Türk toplulukları Humus’a bağlı Tel kaleh, başkent Şam’a bağlı Kuneytira, Cerablus ve Azez civarı, Halep şehri ile öteki kentlerde ikamet etmektedir. Bayır-Bucak ve Lazkiye Türkleri’nin yaşadıkları köyler ise şunlardır:

            Bayır

            Gebelli bucağının merkez kentidir. Dervişân, Gebere, Şeren, Kara Ahmet, Gökdağ, Yumurcak, Mılıklı, Kepir, Muruklu, Kilis, Ulucak, Kara Pınar, Aşağı Karamanlı, Yukarı Karamanlı, Saldıran, Kocağız, İsa Pınar, Kulcak, Kulcak Pınar, Çukurcak, Kolçak, Musıbın, Kabaklı, Civalık, Kör Ali, Cımam (Canlı), Kızıl Curacık, Züveyk, Elkasap, Kislecük, Mahruka, Kuruca, Kızınca, Akça Bayır, Aynül Hakak, Şahruram köylerinde, Türk nüfusu çoğunluktadır. Esasen Bucak nüfusu büyük ölçüde Türkmenler’den oluşmaktadır.

            Bucak (Basit)

            Bugünkü Suriye haritasında Basit adıyla belirtilen bu kentin eski adı, Bucak’tır. Bayır-Bucak Türkmenleri deyiminin kaynağı, sözünü ettiğimiz Bayır ve Bucak adlarından kaynaklanmaktadır. Bucak’taki Türkler’in yoğun olarak yaşadıkları ve İsa Beyli Bölgesi olarak tanımlanan sahadaki köyler şunlardır: Kara Mustafa, Büyük Pınar, Çiçekli Yazı, Turunç, Meydancık, Acramlı, Hasancık, Saray, Camuslu, Bedrusiye (Bödrüsü), Karaca, Çamurlu, Bostancık, Fakı Hasan, Karabacak (Bacak), Molla Mahmudlu, Ubeydiyye, Karamanlı, Kara Gücük, Türkmenli, Çalkamalı, Kastel, Seğirt Ali, Elmalı ve Ayvalı.

            Behlûliye

            Fellah Araplar’ın çoğunlukta bulunduğu Bucak’ta Türkler, iki büyük kentte otururlar. Bunlardan birisi, Türkler’in “Burç” dedikleri, Burc-ı İslâm köyü, öteki köy ise, “Suleyb”dir. Nüfusu 10 binin üzerinde olan bu iki köy, en büyük Türk köyleridir.

            Lazkiye

            Suriye’nin en büyük limanı olan Lazkiye, 1950 yılından itibaren, kırsal kesimden akın akın gelen Türkler’in yoğun olarak yaşadıkları bir kenttir. Kentin kuzeyinde kurulan Türk bölgesinde 200 binden fazla insan yaşamaktadır. Türkmen Mahallesi ve Türkmen Harası adlı mahallelerde, bu göçlerden önce de Türkler vardı ve sayıları az değildi.

            Keseb    

            Önceleri Ermeniler ile meskûn bulunan Keseb Bucağı, Hatay vilayeti sınırları içerisinde bulunuyor iken, Ermeniler’in büyük rüşvetler vermeleri sonucu, Suriye sınırları içinde kalmıştır. Buna rağmen bu bölgedeki Çınarcık, İkiz Oluk, Kara Duran, Kabacık, Eski Ören, Düz Ağaç gibi köylerde Türkler yaşamaktadır.

            Suriye’nin Tarihsel Süreci

            Asırlarca, dört kıt’ada at oynatan Türk Milletinin, dünyanın her yanına yayılmış olması gayet tabiidir. Bugün nerede insan yaşıyorsa, orada Türk-ler vardır ve Adriyatik’ten, Çin Denizi’ne kadar, Türkçe seyahat edebilmek mümkündür.

            Uzun yıllar, dünyanın şurasında burasında yaşayan Türkler hakkında çeşitli yayınlar yapılmıştır ama; maalesef, Suriye’de yaşayan Türkler gündeme getirilmemiştir. Faşist Suriye yöneticilerinin baskıları altında kalan, bizim insanlarımız “Ben Türk’üm” diyememiş; diyebilme cesaretini gösterenler ise, sadece “Türkmenim” demekle yetinmişlerdir.

            Oysa, 1071 Malazgirt Savaşından çok daha önce Türkler, Suriye topraklarına gelip yerleştiler. Anadolu’nun güneydoğu bölgesi ile bu bölgeye bitişik olan Suriye topraklarının, gerçek bir Türk Yurdu oluşunun kanıtı, Hatay’ı da içine alan bölgeye, tarih içerisinde “Küçük Türkmenistan” denilmiş olmasıdır.

            Bugün Bayır-Bucak Türkmenleri, veya Lazkiye Türkleri biçiminde adlandırılan Suriye Türkleri, Anadolu’da yaşayan insanların büyük çoğunluğu gibi Türkmen’dir…

            Arap Ülkeleri, yayınladıkları haritalarda, Hatay’ı, Suriye toprakları içerisinde gösterirler. Hatta Suudi Arabistan, Hatay doğumlu Türk vatandaşlarına bir süre vize vermemiş, bu konu diplomatik sorun haline gelmiştir.

            Gerçek olan odur ki, Suriye’nin batısındaki Bayır-Bucak bölgesi, Hatay ilimizin devamıdır; ama bölge, katkısız bir Türk yurdudur. Dolayısiyle bu bölgenin Hatay’a, yani Türkiye’mize bağlı olması gerekirdi…

            Yakın tarihimize bir göz atalım: 1936 yılında Suriye’deki manda yönetimine son verildi. Fakat uzun müzakerelere rağmen Fransa ile Türkiye bir anlaşmaya varamadılar. 1938’de bağımsız Hatay Cumhuriyeti kuruldu ve cumhurbaşkanlığına Tayfur Sökmen seçildi. Büyük Atatürk hayatının son yıllarında Hatay konusuna büyük önem verdi. Bağımsız Hatay, bir ilk adımdı. İkinci ve asıl adım 29 Haziran 1939 tarihinde atıldı ve Hatay Parlamentosu, aldığı bir kararla, Anavatan Türkiye’ye ilhak etti. Bu durum Türkiye’de büyük sevince neden oldu; ama Bayır-Bucak Türkleri’nin, Türkiye dışında tutulması, buradaki kardeşlerimizde hayal kırıklığı yarattı. Çünkü onlar Suriye içinde kalmışlardı ve adeta, faşist Suriye yönetimlerinin insafına terkedilmişlerdi!...

            Araplaştırma Politikası

            Suriye’deki yerleşim birimlerinin adları bugün de Türkçe’dir. Ama son on yıllar içerisinde Türk düşmanlığı ve ülkemize karşı düşmanca tavırlar, iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilemiştir. Özellikle Hafız Esad döneminde Türkler’e uygulanan baskılar iyice yoğunlaşmış ve o arada Türkleri Araplaştırma politikası, kardeşlerimizi hayattan bezdirmiştir!... Bunun başlıca nedeni, Suriye’deki ne idüğü belirsiz yöneticilerin, Türkiye’den korkmalarıdır. Çünkü onlar bilirler ki, Hatay ilimizin devamı olan topraklar gerçek Türk yurdudur. Bildikleri bir başka gerçek de Türkiye ile başa çıkamayacak olmalarıdır. Bu yüzdendir ki, ülkemizin başına bela olan terör örgütlerini desteklemişler ve bu örgütleri maddi-manevi, besleyip, korumuşlardır.

            Evet, Suriye’yi yönetenler, Türkiye Cumhuriyeti ile iyi geçinmek varken, sürekli olarak düşmanlığı beslemişlerdir. Sinemalarda Türk filmlerinin gösterilmesini yasaklamışlar, Türk diline karşı adeta savaş açmışlardır. Suriye’ye Türkiye’den hiçbir neşriyat sokulmamış, Türkçe musikinin dinlenilmesi engellenmiştir.

            Türk gençlerinin Arap kızlarla evlenmelerinin teşvik edilmesi, Arap dilini gerektiği biçimde öğrenmeyenlerin yüksek okullara alınmaması gibi nedenler de, Türk gençlerinin Araplaşmasına yol açmıştır. Ağır baskılara dayanamayan kimi Bayır-Bucak Türkmenleri, Anavatan bildikleri Türkiye’ye kaçıp gelmeleri ve merkezi Ankara’da olan “Bayır Bucak Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği” ni kurarak, sorunlarını, Türkiye kamuoyu ile paylaşmaları yeterli olmamıştır.

            Suriye’de varlığını sürdüren Bayat, Avşar, Karakeçili, İsabeyli, Musabeyli, Akar, Çandırlı, Havran, Sincar, Sarıkeçili vb. Türkmen aşiretleri bugün, Anadolu’da ve Kuzey Irakta ve elbette Türkmenistan’da da varlıklarını sürdürmektedir. Ne yazık ki bu insanlarımızın önemli bir kısmı Türkçe’yi unutmuşlar, Kürtçe de denilen, Türkçe, Arapça ve Farsça’dan oluşan bir dili konuşmaya başlamışlardır.

            Caber Kalesi

            Türk Kalesi de denilen Caber kalesi, Türkiye sınırına 100 km. uzaklıktadır. Fırat Nehri’nin orta boyunun sol kıyısında, suya doğru çıkıntı yapan bir tepeciğin üzerinde kurulmuş olan bir kaledir. Rakka’dan Balis’e uzanan yol üzerinde bir konak yeridir. Caber Kalesi bugünkü Rakka şehrinin 50 km. batısında, Fırat’ın sağ tarafında bulunan Sıffır’ın karşısında ve Halep şehrinin doğusundadır.

            Bu Caber Kalesi’nin, Türk Milleti için büyük önemi vardır. Zira bu kalenin eteğinde, 600 metre karelik bir tel örgü içerisinde kutsal bir Türk Mezarı bulunmaktadır. Bir de anlaşmalara göre nöbet bekleyen, bir Türk Jandarma karakolu…Şanlıurfa Vilayetimizin Akçakale Jandarma Komutanlığından, 1 astsubay ve 9 erden müteşekkil bir takım, Türk Bayrağının çekildiği Caber Kalesinde nöbet tutmaktadır. Bu takım her ay değiştirilmektedir.

            Tarihi mezar, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin dedesi, (Ertuğrul Gazi’nin babası) Süleyman Şah’ın medfun bulunduğu kabirdir. Süleyman Şah buradan Anadolu’ya geçmek isterken, hastalanmış, Fırat Nehri’nden geçerken, atından düşerek, vefat etmiş ve sözünü ettiğimiz yere defnedilmiştir.

            Birinci Dünya Savaşından yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması ve yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu aşamasında; 20 Ekim 1921 tarihinde Ankara’da, Fransa ile bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre Suriye, Fransızlar’a bırakılıyor, ama Caber kalesi’nin statüsü de belirleniyordu. Buna göre Süleyman Şah’ın Caber Kalesi’nde bulunan mezarı, müştemilatı ile birlikte Türkiye’ye bırakılacak ve Türkiye orada, muhafızlar bulundurabilecekti. Ayrıca Türk Bayrağı da Caber Kalesi’nde sürekli dalgalanacaktı.

            Aslında Caber Kalesi, Türkiye ile Suriye arasında bir dostluk köprüsü olabilirdi, ama olmadı!...Suriye’deki kargaşa ve kriz, maalesef Süleyman Şah türbesinin, yerinin de değiştirilmesine neden oldu!...

            Evet, Süleyman Şah türbesi ve sayıları milyonlarla ifade edilen Türk varlığının Suriye’de bulunmaları, iki komşu ülke arasında sağlam bir köprü olabilir... Zira bu iki ülke, coğrafyanın birbirleriyle dost geçinmeye mecbur ettikleri ülkelerdir. Bu böyle olduğu içindir ki, Türkiye Cumhuriyeti, büyük bir devlet olma niteliğiyle, Fırat suyunun, Suriye topraklarına akışına hiçbir zaman mani olmamıştır.

            Ben sözün burasında Devletimizi yönetin zevata derim ki; “Süleyman Şah’ın na’şını lütfen eski mekânına koyunuz…

            Türkiye tarihin her döneminde, kendi içinden büyük insanlar çıkarmıştır. İşte Atatürk’ten sonra Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye gerçek kimliğini yaşatan lider olarak tarih sahnesindedir. Ve O’nun dik ve kararlı duruşu ile Küçük Türkmenistan kurtarıldı…

            Bugün gelinen noktada Milletimiz tek yumruk olmalı ve liderinin arkasında durmalıdır. Bakınız ABD’nin devrik ve bunak lideri Türkiye’ye geliyor. Niçin geliyor, biliyor musunuz? “PYD’ye dokunmayın” diye…Nedir bu PYD?...PKK’nın Suriye’cesidir!...

            Tüm siyasi partilerin liderleri gelinen noktada, Devletimizin resmi söylemlerine ters düşecek söylemlerden sakınmalıdırlar…



160 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Mevlâna’yı Anma Haftasında MEVLÂNA VE SULTAN DİVANİ’Yİ ANMA - 10/12/2024
Mevlâna’yı Anma Haftasında MEVLÂNA VE SULTAN DİVANİ’Yİ ANMA
ÖLÜMÜNÜN 550.YILINDA TÜRK BİLGİN ALİ KUŞÇU’YU ANARKEN - 06/12/2024
ÖLÜMÜNÜN 550.YILINDA TÜRK BİLGİN ALİ KUŞÇU’YU ANARKEN
KARAMANLI TÜRKLERİ - 29/11/2024
KARAMANLI TÜRKLERİ
G 20 - 26/11/2024
G 20
İSLÂM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) - 22/11/2024
İSLÂM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT)
TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI - 19/11/2024
TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI
TÜRKİSTAN SALT KAZAKİSTAN’DA BİR KENT DEĞİL BÜYÜK BİR COĞRAFYADIR - 15/11/2024
TÜRKİSTAN SALT KAZAKİSTAN’DA BİR KENT DEĞİL BÜYÜK BİR COĞRAFYADIR
Dünya Liderleri ATATÜRK İÇİN NELER DEDİLER?... - 08/11/2024
Dünya Liderleri ATATÜRK İÇİN NELER DEDİLER?...
ROMA'YI KURAN TÜRKLER E T R Ü S K L E R - 29/10/2024
ROMA'YI KURAN TÜRKLER E T R Ü S K L E R
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu