İrfan Ünver NASRATTİNOĞLU
nasrattioglu@hotmail.com
D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü 2025 YILI TURİZM BAŞKENTİ ANTALYA
31/01/2025 Başbakanlığı döneminde, Merhum Prof. Dr.
Necmettin Erbakan’ın çabaları ve Ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin öncülüğünde,
Azerbaycan, Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya, Pakistan ve
Türkiye tarafından kurulmuş olan ve uluslararası alanda kısaca D-8 olarak
tanımlanan Ekonomik İşbirliği Örgütü son aldığı kararla, 2025 yılının turizm
başkenti olarak Antalya’yı ilan etti. Örgütü
bu kararı son derece isabetli bir değerlendirme olmuştur. Zira Antalya’mız,
doğa ve tüm özellikleriyle, bugün gerçek anlamda bir turizm kentidir. Nitekim
geçtiğimiz 2024 yılında Antalya’yı 17 Milyon turizm ziyaret etmiştir. Bunların
4 milyonu Rusya’dan, 3,5 milyonu Almanya’dan, 1,5 milyonu İngiltere’den,
diğerleri de Polonya, Hollanda, Çekya, Romanya, Ukrayna, Litvanya,
Kazakistan’dan gelen turistlerdir. Bu yabancı turistlerin yanısıra Ülkemizin de
her yerinden insanlarımız Antalya’nın konuğu olmuşlardır. Mutadım
veçhile ben de gezi notlarıma baktım ve gördüm ki; ilki 1991 yılı olmak üzere
2016 yılı sonuna kadar 7 kez Antalya’ya gidip, kısa ve uzun süreli konuklamalar
yapmışım. 1960’lı yıllarda yazdığım notlardan,
noktasına, vergülüne kadar hiçbir değişiklik ve düzeltme yapmadan kısa bir alıntı
yapmak isterim: “Tabii manzarasının fevkalâdeliği
yüzünden her yıl binlerce turist çeken ve hükümetçe turizm bölgesi olarak ilan
edilen bir şehrimiz, Antalya... Körfez enteresan bir şekildedir, birçok yerde denize
akan şelale var ve denizin bazı yerlerinden, şehrin altına doğru dehlizler,
mağaralar uzanır. Antalya’da
büyük bir kış mevsimi görülmez; senenin hemen her ayı sıcaktır. Mart ayında
dahi deniz suyu sıcaklığı 18 derecedir. Antalya’nın
en meşhur iki plajı vardır. Bunlar Lâra ve Konyaaltı plajlarıdır. Beş
adet kapalı sineması (Şehir, Yıldız, İnci, Saray ve Emek sinemaları), iki adet
pavyon-bar vardır. Şehrin
bir büyük parkı, Tophane ve Mermerli olmak üzere iki de küçük parkı vardır.
Mermerli Park yanından yazın denize de girilir. Tophane’den ise deniz ve sahil
manzaraları söyredilir. Büyük
parka giden Atatürk Caddesi ortasından kanal geçer, kanalın iki tarafı parka
kadar palmiyelerle doludur. Keza parkın içerisi de palmiye ile doludur. Parkta
frenk yemişi ağaçları da çoktur. Büyük
Park’ta 2-3 tane çay bahçesi vardır. Parka giriş serbesttir. Burada ekim ayında
festival de tertiplenmektedir. Antalya’ya
15-20 günde bir yolcu vapuru uğramaktadır. Fakat yük nakleden şilep ve küçük
motorlar her zaman gidip gelirler. İskeleye inince, romantik denizcilik
manzaraları karşılar, hemen. Sağlı sollu uzanan iki dalgakıran, deniz
içerisinde birbirine yaklaşır ve ortasında bir göl oluştururlar. Balıkçılar,
ağları, sandallar, motorlar vesarie vesaire… Şehir
içinde belediye otobüsü ve dolmuşlar çalışır. Dolmuşlar umumiyetle çarşı
içinden yani Yivli Minare önünden kalkar. Yivli Minareden denize doğru
dönülecek olursa, sağ tarafa giden yol, Hastane Caddesi’dir. Bu yol Devlet
Hastanesi önünden, Bahçelievler, Meteoroloji ve Konyaaltı plajlarına kadar
gider. Sol taraf ise, Atatürk Caddesi’ne doğru, arka taraf Şarampol Caddesi”ne,
önünüz ise İskele’ye gider. Antalya’da
pek çok tatlıcı vardır. Bunlar yazın dondurma ve soğuk meşrubat yapar, kışın da
tatlı ve helva yaparlar. Antalya’da
umumiyetle hayat pahalıdır. Nakliye ücretleri ucuz, mesken ve gıda pahalıdır.
Bilhassa narenciye mahsulü şayanı hayret derecede pahalıdır, Antalya menşeli
olmasına rağmen. Halbuki narenciye mahsulü pek boldur. Hemen her evin bir
bahçesi ve bahçesinde de portakal, limon, turunç, greyfurt gibi meyva ağaçları
vardır. Hele bunların ağaçlarında dururken getirdikleri manzaranın güzelliği… Antalya
belediye hizmetleri mükemmeldir. Caddeler tertemiz, devamlı kontrol edilmektedir.
Takdire şayandır. Zira şehirde her zaman birkaç turist görmek mümkündür. Şehrin
Yivli Minare gibi pek çok tarihi eserleri vardır. Ben hiçbir tarihi eseri
ziyaret etmek fırsatını bulamadım. Allah’ın bu pek çok güzellikler bahşettiği
şehri tekrar tekrar görmek insanı sıkmaz kanaatindeyim. Antalya,
görülmeye, gezilmeye değer fevkalâde güzel bir şehir… *** Kültür ve Turizm Bakanlığı
tarafından ilki İstanbul’da, ikincisi Bursa’da, üçüncüsü İzmir’de düzenlenen
uluslararası ve Merhum Sıtkı Soylu’nun da iştirak ettiği Türk Halk Kültürü
Kongrelerinin Dördüncüsü, 06-11 Mayıs 1991
tarihlerinde Antalya’da yapıldı. Bakanlığın ilgili Genel Müdürlüğü’nün daveti üzerine
katıldığım bu Kongrede “Batı Türkistan’da Aşıklık Geleneğinin Bugünkü
Durumu” konulu bildiri sundum. ALANYA Saat 15,00 de
Antalya’ya girdik. Otobüs bir süre bekledikten sonra yola devam ederek, 07 Ağustos 1976 günü Alanya’ya ulaştık. Son
nüfus sayımına göre Alanya’nın nüfusu 18.500 idi. Tabii yaz aylarında bu nüfus
40 bini buluyordu. Şehre girince ilk nazarda muhteşem Alanya Kalesi göze
çarpıyordu. Her şeyi ile dimdik ayakta olan bu kale, adeta tarihi haykırıyor
insanlara. Yine
ilk nazarda pansiyonculuğun, otel ve motelciliğin alabildiğine yaygın olduğu da
görülüyordu. Buna rağmen ağustos ayında konaklamak için yer bulmak zor
olmaktadır. Nitekim biz çocuklarım Meral, Gönül ve Salih’le bir pansiyonun açık
terasında geçirdik, ilk geceyi!...Adeta bütün Ankara, Alanya’ya gelmişti!
Kimler yoktu ki, sanatçı, gazeteci dostlarım, aile dostlarımız, komşularımız,
akrabalarımız… Alanya
halkı turizm kavramını ve yararını iyice benimsemiş. Halk yabancıya ilgi
gösteriyor. Ancak alış verişte kazık atmak için de hiçbir fırsatı
kaçırmıyorlar!... Alanya’nın
her yanı doğal plaj. Ama bakımsız ve pis! Sürüyle pansiyon, otel ve
motelcilerden toplanacak parayla daha güzel bir duruma getirilebilir, sahil
boyu… Alanya’lılar
Ankara televizyonu ile birlikte, Antalya paket yayınını, Kıbrıs televizyonunu
ve Libya televizyonunu izleyebiliyorlar. *** 20-23 Kasım 1997 tarihlerinde,
Alanya’da Belediyenin önderliğinde “Alanya 7.Tarih Ve Kültür Semineri” düzenlendi. Çağrılı olarak giderek katıldığım bu
seminerde “Urumçi’den Alanya’ya Ortak
Kültür Değerleri” konulu bir bildiri sundum. DAMLATAŞ MAĞARASI Alanya’ya
gidenlerin mutlaka gördükleri Damlataş Mağarasını biz de gördük. Astım
hastalığına iyi geldiği söylenen Damlataş Mağarasını, 1948 yılında Galip Dere
adlı kişi bulmuş. Dar bir girişten sonra geniş bir sahanlıktan alt kata iniş ve
çok dar bir mağara. Bu mağara hakkında kitaplarda çok geniş bilgiler var. Bu
nedenle ben geniş bilgi vermeyeceğim. Alanya’da gerek tarihi
ve turistik yerlere, gerekse şehir içi ve dışına motosikletlerle dolmuş
yapılmaktadır ve bu iş için özel örgüt kurulmuş. Bunu ilk kez Alanya’da gördüm. Tabii biz Alanya Kalesi’ne çıkıp gezdik, gördük.
Buraya giriş 2 TL idi…Kale 1212 yılında Selçuklu Devleti’nin burayı işgalinden
sonra yapıldı. Ülkemizdeki en mükemmel kalelerden birisi. Yapılan
restorasyonlardan sonra, daha da heybetli görünüyor. Dış ve İç Kale…Kale
içindeki evlerde hâlâ oturanlar var. Kalede Sultan Sarayı, Kilise, mahzenler,
su sarnıcı, gözetleme kuleleri var. Ve Kale’den kentin görünüşü, tek kelimeyle,
muhteşem… MANAVGAT 12 Ağustosta Manavgat’ı
gezip görmeye gittik. 10.700 nüfuslu ilçe. Kentin ortasındaki ilginç Demir Köprü
hemen dikkati çekiyor. Ama ben özellikle ünlü Manavgat Şelalesini görmeye
gitmiştim. Manavgat Şelalesi,
Sarılar Köyü tarafından işletilmektedir. Ama daha iyi değerlendirilebilirdi.
Umduğumu bulamadım. Manavgat, turizmin nimetlerinden yararlanamıyor. İçe dönük
ve kendi yağı ile kavrulan bir ilçe. Tipik bir Anadolu kasabası, ama verimli
toprakları olan ve de halkı mutlu yaşam sürdüren bir kasaba… SERİK 14700 nüfuslu bir
kasaba olan Serik’i de gördük. Topraktan pamuk fışkırıyor, adeta. Alanya-Serik
arasında çok sayıda oteller, moteller var. Örneğin bir benzin istasyonu dahi
mokamp haline getirilmiş!... ASPENDOS Romalı’lardan kalan bir
tiyatro sarayı… 3 TL ya girilen bu saray dimdik ayakta. Tribünler, mahzenler
vb. Ama sürüyle para harcanarak dışarıya yapılan o helâ ve tesislerin pisliği,
ne öyle?...PTT acentası, satış reyonları var. Manavgat-Serik yolundan
5 km. içeriye girilerek, Aspendos’a ulaşılıyor. Antalya festivalinde,
burada gösteriler, konserler düzenleniyor. Burada bir oyun seyretmek herhalde
çok iyi olurdu ama, bizim gittiğimiz tarihlerde hiçbir etkinlik yoktu. Çünkü
akustiği, inşa tarzı, esasen tiyatro olarak yapılmış olan ideal bir mekân. Düden Şelalesi Antalya merkezine 10 km
mesafedeki Düden Şelalesi de gördüğümüz mekânlardandır. D.S.İ. tarafından
düzenlenen ve bakımı yapılan ideal bir piknik-dinlenme yeri. Düden Şelalesi tam
bir şelale değil ama, kıştan çıkarken böyle bir görünüm arzetmektedir. Düden’de
güzel bir lokanta, ihtiyaca cevap veren satıcılar var. Buradaki parkın içerisi
çok güzel. 3 yüzme havuzu var, ama nedense boş duruyor, kullanılmıyor. Düden-Antalya
arası dolmuşla, 10 dakikalık mesafedir. Düden’de bir mağara
girişinden dehlizlere, oradan aşağıya suyun yanına iniliyor. Ama inerken
başınızı vurmamak için çok dikkatli olmak zorundasınız. Düden’e 2 TL olan DSİ
antetli biletle girdik. Burası Antalya’lılar
için bir nimettir. Alanya’dan bir
günlüğüne kiraladığımız minibüsle gezi yaparken, uçaklarla pamuk tarlalarının
ilaçlandığını gördük. S İ D E Alaturka alafranga
karışımı bir turizm beldesi olan Side’yi de gezip gördük. Side, eski bir Roma
kenti. Burada çok sayıda turist vardı. Aspendos örneği bir tiyatro ve tarihi
kentin bir bölümü ayakta duruyor. Henüz restore edilmemiş. Aslında tam kazı da
yapılmamış. Yapılsa daha kimbilir neler çıkacaktır? Yeni Müze binasında
kıymetli taşlar, belgeler sergileniyor ve muhafaza ediliyor. Ama Müze dışı
tamamen sahipsiz ve adeta Allah’a emanet edilmiş!... Side sahilleri modern
yapılarla, plajlarla dolmuş. Pansiyonculuk hayli yayılmış. SORGUN Side’den sahil boyunca
5-600 metre Alanya’ya doğru gidildiğinde, Sorgun’a varılmaktadır. Ama bu yolu
normal kara yolundan katederseniz, 5 km.dir ve de yolun 4 km.si toprak yoldur. Sorgun bir orman köyü.
Çam ağaçları arasında yerli ve özellikle yabancı turistler kamp kurmuşlar. Yöre
orman işletmesinin kontrolunda. O nedenle sahilin bu kesimi parsellenememiş.
Kıyıdaki ilginç yazlıklar da köylülere ait. Antalya-Alanya arası
sahillerinin en güzel kumsalı ve denizi Sorgun’dadır diyebilirim. Sorgun’lular,
buz dolabına “gazlı dolap” diyorlar. İNCE KUM Alanya-Manavgat
yolundan 1 km. kadar içeride ve Alanya’ya 30 km uzaklıkta bulunuyor, İnce Kum.
Orman İşletmesi tarafından düzenlenen çok güzel bir yer. Gerek plajı, gerek
kumsalı ve tesisleri her bakımdan mükemmel. Burada yerli ve yabancı turistler
konaklıyor. Ne var ki mükemmel olan tesisler çok pis ve bakımsız. Doğal olarak
eleman yokluğundan, turistlerin pisliğinden ileriye geliyor bu durum. Orman
İşletmesi minibüs başına 10, taksi için de 5 TL alıyor. Bunun dışında bir ücret
almıyorlar… ULAŞ Karayollarında çalışan
işçilerin oluşturdukları ULAŞ-İŞ sendikası halk yararına bir dinlenme parkı
yapmış. Alanya’ya birkaç km. mesafede, Manavgat istikametinde bulunuyor, Ulaş.
Çok mükemmel bir piknik yeri. Ancak denizin birden derinleşmesi, buranın plaj
yeri olarak kullanılmasını engellemektedir. Orijinal soyunma
kabinleri yapılmış. Mimarisi de çok güzel ve de kıvanç verici. Alanya’lıların
kalabalıktan sıkıldıkları vakit koşup gelerek dinlenebilecekleri bir yer, Ulaş. BELEK Ankara’da bunaldığım,
sıkıldığım, özlediğim ve dinlenmek istediğim bir tarihte (29 Aralık – 06 Ocak
2008) arasında, Antalya’nın sahil kesimindeki turistik Belek kentine giderek,
dört başı mamur bir otelde bir hafta kalarak, gönlümce eğlendim. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TÜRK DÜNYASININ 2025 YILI KÜLTÜR BAŞKENTİ KAZAKİSTAN AKTAU - 24/01/2025 |
TÜRK DÜNYASININ 2025 YILI KÜLTÜR BAŞKENTİ KAZAKİSTAN AKTAU |
BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU (BDT) KÜLTÜR BAŞKENTİ: LAHIÇ - 21/01/2025 |
BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU (BDT) KÜLTÜR BAŞKENTİ: LAHIÇ |
KARDEŞ ÜLKELER ARASI EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI 2025 TURİZM BAŞKENTİ ERZURUM - 17/01/2025 |
KARDEŞ ÜLKELER ARASI EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI 2025 TURİZM BAŞKENTİ ERZURUM |
TÜRK KÜLTÜRÜNDE ABDALLAR Ve Emirdağ Abdalları - 10/01/2025 |
TÜRK KÜLTÜRÜNDE ABDALLAR Ve Emirdağ Abdalları |
AVRUPA TÜRKLERİ - 07/01/2025 |
AVRUPA TÜRKLERİ |
2024 YILINDA DÜNYADAKİ ÖNEMLİ OLAYLAR - 03/01/2025 |
2024 YILINDA DÜNYADAKİ ÖNEMLİ OLAYLAR |
Türkiye Liderliğinde Kurulan Uluslararası Örgüt EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ: D-8 - 31/12/2024 |
Türkiye Liderliğinde Kurulan Uluslararası Örgüt EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ: D-8 |
DÜNYA’DAKİ ATATÜRK ANITLARI - 27/12/2024 |
DÜNYA’DAKİ ATATÜRK ANITLARI |
KÜÇÜK TÜRKMENİSTAN KURTARILDI - 13/12/2024 |
KÜÇÜK TÜRKMENİSTAN KURTARILDI |
Devamı |