Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam321
Toplam Ziyaret923097
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
İrfan Ünver NASRATTİNOĞLU
nasrattioglu@hotmail.com
BÜYÜK BİR KAHRAMANI ANARKEN ALİ ÇETİNKAYA
21/02/2025

            Ali Çetinkaya, Cumhuriyet tarihimizin önde gelen şahsiyetlerinden biridir. Bir başka deyişle, Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünden itibaren, Cumhuriyetimizin kuruluş aşamasına kadar, kimlerin ilk sıralarda yer alması gerektiği hususunda bir değerlendirme yapılacak olursa, Ali Bey, ilk on kişi arasında rahatlıkla yer almalıdır. Zira O, sadece büyük bir asker değil; aynı zamanda büyük bir devlet adamıdır.

            Afyonkarahisar’lılar, bu değerli hemşehrileri için, “En büyük Afyonkarahisarlı” dediler. Çünkü cumhuriyet döneminde, Afyonkarahisar’da görülen tüm anıt yapılar, onun eseridir.

            Ali Bey, Şerifoğlu Ahmet Ağa ile Fatma Hanımın oğlu olarak, 1878 yılında Afyonkarahisar’da dünyaya geldi. Daha çocukluk yıllarında görülen liderlik vasıflarından dolayı arkadaşları O’na “Ali Vezir” veya “Vezir Ali” demeye başladılar.

            Büyük ölçüde Türkmen kökenli Türkler’le meskûn bulunan Afyonkarahisar’da doğup büyüyenler; millî ve manevî değerlerine bağlı olarak yetişirler. Türklük ve Bayrak, her bir Afyonkarahisarlı için, vazgeçilmez kavramlardır. Ali Bey de, bu duygular ile beslenmiş; yaşamı süresince bu kavramlara bağlı kalmıştır.

Ali Bey, 1885’de Afyonkarahisar’da,  Rüşdiye tahsiline başladı. İlk ve Ortaokulu doğduğu şehirde tamamladı. 1892’de Bursa Işıklar Askeri İdadi (Lise)’sine kaydoldu. 1895’de Harp Okulu’nda öğrenime başladı. 1898 yılında, Harp Okulu’ndan mezun oldu ve 20 yaşında bir Mülâzım (Teğmen) olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri saflarına katıldı.

            Teğmenlikten Yüzbaşılığa geçiş sürecinde Makedonya ve Arnavutluk dağlarında, Osmanlı Devletine başkaldıran çetelerle mücadele etti ve o yıllarda Enver Paşa, Resneli Niyazi Bey, Kâzım Karabekir, Kuşçubaşı Sami, Yakup Cemil, Çerkez Reşit, Kuşçubaşı Eşref, Yenibahçeli Şükrü, Topçu İhsan, Cemil Cahit (Toydemir), Rahmi (Apak), Canbolat vb gibi yakın tarihimizin önemli şahsiyetleriyle tanıştı.

1907 Tarihinde Manastır’da örgütlenen İttihat Terakki içerisinde yer alarak; gizli faaliyetlerin içinde bulundu ve Balkanlar’daki gayri Müslim çetelerle mücadele etti.

1908 yılında oluşturulan Hareket Ordusu’ndaki subaylar arasında Ali Bey de vardı. Bugünkü Makedonya topraklarındaki Manastır kentinde kurulan “Fedai” örgütünde yer aldı. Balkan Savaşlarına filen katıldı; Birinci Dünya Savaşı’nda da Irak Cephesinde savaştı…

1911 Yılında İtalyanlar’ın Libya’yı işgal etmeleri üzerine, Yarbay Enver Bey (Paşa) komutasında, Bingazi’de konuşlandırılan Osmanlı-Türk Kuvvetleri içerisinde Mustafa Kemal (Paşa), Ali Fethi (Okyar), Nuri (Conker) ve Ali (Çetinkaya) Bey de vardı. Ali Bey, Libya’ya gönüllü olarak gitmiş; Mustafa Kemal Paşa’nın Derne Bölgesi Komutanlığını üstlenmesiyle birlikte Ali Bey de bu komutanlığa bağlı olarak “Ubeydât Kolu” komutanlığına getirildi ve İtalyan Kuvvetlerinin (deyim yerindeyse) canına okudu.

            Ali Bey, daha sonraki aşamada 172.Piyade Alayı Komutanıdır ve görev yeri Ayvalık Cephesidir…28 Mayıs 1919 Tarihinde batılı ülkelerin şımarık evlâdı olan Yunanistan, Ayvalık sahiline asker çıkarmaktadır! İstanbul’daki Osmanlı yönetimi “bırakın çıksınlar”diye kesin emir vermiş olmasına rağmen, Ali Bey “ateş” emri vererek, düşmana karşı durur...Büyük Atatürk’ün daha sonraki nutkunda belirttiği gibi, düşmana ilk kurşunu atarak, millî mücadeleyi fiilen başlatan kişi Ali Çetinkaya’dır.

Ali Bey, 12 Ocak 1920’de açılan 18 Mart 1920’de çalışmaları durdurulan ve nihayet 11 Nisan 1920’de Padişah buyruğu ile feshedilen son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Mustafa Hulusi ve Ömer Lütfü Beylerle birlikte Afyonkarahisar Mebusudur. O arada, Türk Tarihi için bir yüz karası olan  Mondros Mütarekesi imzalanmış; İstanbul yabancı kuvvetler tarafından işgal edilmiştir. İşgalci İngiliz askerleri, Türk Milliyetçilerini teker teker yakalayıp, Malta Adası’na sürgüne göndermektedir. Ali Bey de, İstanbul’da Köprü üzerinde yakalanarak Esat Paşa, Müşir Şakir Paşazade Arapkirli Cevat Paşa ve Yakup Şevki Paşa ile birlikte, aynı vapur içerisinde Malta’ya gönderilenler arasındadır.

Öte yandan Büyük Atatürk, Samsun’a çıkmış; daha sonra Erzurum ve Sivas Kongrelerini toplayıp, Ankara’ya gelmiş ve Büyük Millet Meclisi’ni açmıştır. Bu Meclisin girişimleriyle, Malta sürgünlerinin serbest bırakılmaları sağlanmış ve Ali Bey de 11 Mart 1922 Tarihinde Yurda dönerek, T.B.M.M.’nde, Afyonkarahisar Milletvekili olarak yerini almıştır.

            O dönemin askerleri, cepheden cepheye koştukları için, evlenip yuva kurabilmeleri ya mümkün olmamış ya da bu konuda biraz geç kalmışlardır. Ali Bey de Malta sürgününden kısa bir süre önce, İstanbullu Âli Beyin kızı, 1903 doğumlu  Mefharet Hanımla evlendi. 17 yaşında evlenen Mefharet Hanım, 20 yaşında iken, 1923’de tek varlıkları olan İstiklâl hanımı dünyaya getirdi. İstiklâl Hanım, 21 Ekim 1948 tarihinde, yakın siyasi tarihimizin mümtaz şahsiyetlerinden birisi olan (eski Ulaştırma Bakanlarından)  Emin Paksüt’le evlendi. İstiklâl-Emin Paksüt çiftinin de 19 Ekim 1949  tarihinde  Gülbün, 03 Kasım 1953 de Osman adlı iki çocukları dünyaya geldi. Çeşitli ülkelerde diplomasinin çeşitli kademelerinde ve Büyükelçi olarak görev yapan Osman Paksüt, Anayasa Mahkemesinde üye ve Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Osman Paksüt’ün Sinan ve Sinem adlı bir oğlu ile bir kızı olup, ikisi de yurt dışında yüksek tahsil  yaptılar.           

Ali Bey, Albay rütbesiyle emekliye ayrılır ve asker kimliğinden uzaklaşıp, bütünüyle siyasete ve sivil olarak devlet hizmetine soyunur…

            16 Şubat 1934 Tarihinde İsmet İnönü Hükümetinde Nafia (Bayındırlık) Bakanı olarak yer alır. Bu görev sonraki Celal Bayar ve Refik Saydam Hükümetlerinde de devam eder.

1939 yılında, Muhabere ve Münakalat (Ulaştırma) Bakanlığı kurulunca, Ali Bey, bu bakanlığın ilk bakanı olur. O dönemde Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlıkları, en çok yatırımların yapıldığı, en fazla paranın harcandığı bakanlıklar olup Yüce Atatürk’ün dürüstlüğüne en güvendiği Ali Beyi, önce Bayındırlık, sonra Ulaştırma Bakanlığının başına getirmiş olması çok önemli bir tercih ve değerlendirmedir.

            O arada, CHP’nin tüzüğünün hazırlanması, çeşitli yasa tekliflerinin Meclise sunulması, parti yöneticiliği, İstiklâl Mahkemesi Başkanlığı, Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği, Türk kooperatifçilik hareketine katkıları gibi, pek çok hizmetleri vardır.

Ali Çetinkaya, 1946 Genel Seçimlerine kadar, Afyonkarahisar Milletvekili olarak, TBMM’nde bulundu ve 21 Şubat 1947 Tarihinde vefat etti.

            Ali Bey, gerçek anlamda Türk Milliyetçisidir. Hayatının her aşamasında, yüreğinde taşıdığı bu duyguyu açıkça beyan ettiği gibi; yazıp yayımladığı kitap ve makalelerinde de vurgulamıştır. Keza TBMM kürsüsünde yaptığı tüm konuşmaları millî duygularını yansıtmaktadır.

            Cumhuriyetin ilk yıllarında Ali Çetinkaya, yatırım işlerinden sorumlu bir bakan olduğu halde, Devletin tek kuruşunun dahi heba edilmemesi için, son derece dikkatli ve titiz olmuştur. Tüm Devlet hizmetlerinden inzivaya çekilirken tek varidatı, Ankara Samanpazarı semtindeki eski bir mesken olmuştur…

            Bilindiği üzere cepheden cepheye koştuktan sonra T.B.M.M. Üyesi olarak sivil bir yaşamın içinde yer almış olan Ali Bey’in ne denli namuslu ve dürüst bir insan olduğunu çok iyi bilen Yüce Atatürk, İstiklal Mahkemesi oluştururken, onu bu mahkemenin Başkanlığına atamıştır. Sonraları bu görevinde alınan kararlarla ilgili olarak Ali Beyi şiddetle eleştirenler, ona karşı büyük haksızlık  yaptılar ve hâlâ bu haksızlığı yineleyenler vardır. Örneğin İskilipli Atıf Hoca’nın idamından dolayı onu suçlayanlar vardır. Oysa ki o İstiklal Mahkemesinin 4 üyesi vardır ve idam kararı ittifakla alınmıştır. O karar Cumhurbaşkanı Atatürk tarafından da onaylanarak idam hükmü gerçekleştirilmiştir. Bu hususta TBMM’nde belgeler vardır. Atıf Hoca’ya neden idam cezası verilmiş olduğunun gerekçesinde ise şu iki husus kararın doğruluğunu belgelemektedir.

            Birinci husus, Atatürk’e suikast düzenleyen çetenin içerisinde Atıf Hoca da vardır.

            İkinci ve çok önemli husus ise, Atıf Hoca’nın işgalci İngiltere’nin İstanbul’da kümelenmiş olan yöneticileri için casusluk yaptığı saptanmıştır…

            Atıf Hoca’nın Atatürk’ün Türkiye’de uygulamaya çalıştığı ilke ve inkılaplara karşı şiddetle muhalefet etmiş olduğu da bir gerçektir.

            Ali Beye karşı suçlamalarda bulunanların, gerçekleri öğrenmek istedikleri takdirde Prof.Dr.Ergun Aybars’ın 668 sayfadan oluşan şu kitabını okumalarını salık veririm.



165 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇAĞDAŞ GAGAUZ EDEBİYATININ ÖNCÜLERİNDEN NİKOLAY BABAOĞLU - 18/03/2025
ÇAĞDAŞ GAGAUZ EDEBİYATININ ÖNCÜLERİNDEN NİKOLAY BABAOĞLU
Türk Devletleri Teşkilatının Turizm Başkenti CELALABAD - 14/03/2025
Türk Devletleri Teşkilatının Turizm Başkenti CELALABAD
BALKANOLOG – TÜRKOLOG PROF.DR. YUSUF HAMZAOĞLU (80.YAŞINI KUTLARKEN) - 11/03/2025
BALKANOLOG – TÜRKOLOG PROF.DR. YUSUF HAMZAOĞLU (80.YAŞINI KUTLARKEN)
ESKİ RAMAZAN’LARI ANIMSARKEN… - 07/03/2025
ESKİ RAMAZAN’LARI ANIMSARKEN…
RAMAZAN FIKRALARI - 04/03/2025
RAMAZAN FIKRALARI
KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ K.E.İ. - 25/02/2025
KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ K.E.İ.
TÜRK DÜNYASININ MANEVİ BAŞKENTİ TÜRKİSTAN - 18/02/2025
TÜRK DÜNYASININ MANEVİ BAŞKENTİ TÜRKİSTAN
DOĞUMUNUN 175. YILDÖNÜMÜNDE Osmanlı Tarihi Hakkında Destan Yazan Moldovalı MİHAİ EMİNESCU - 14/02/2025
DOĞUMUNUN 175. YILDÖNÜMÜNDE Osmanlı Tarihi Hakkında Destan Yazan Moldovalı MİHAİ EMİNESCU
TATARİSTAN CUMHURİYETİ - 11/02/2025
TATARİSTAN CUMHURİYETİ
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.342738.4963
Euro43.465643.6397
Hava Durumu