Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam324
Toplam Ziyaret912829
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
İrfan Ünver NASRATTİNOĞLU
nasrattioglu@hotmail.com
ÇAĞDAŞ GAGAUZ EDEBİYATININ ÖNCÜLERİNDEN NİKOLAY BABAOĞLU
18/03/2025

Yarım asır önce, “Gagauz” kelimesi, Türkiye’de ve Dünyada yaşayan insanların büyük çoğunluğu tarafından pek bir şey ifade etmiyordu. Ama, SSCB’nin dağılıp, bu Birlikten 15 cumhuriyetin doğuşuyla birlikte, Moldova Cumhuriyeti içerisinde bir de Gagauz Yeri Özerk Bölgesi kurulunca, Gagauz Türkleri de bilinmeye ve tanınmaya başladı.

            250 Milyonluk Büyük Türk Dünyası ağacının, küçük bir dalı olan Gagauz Türkleri’nin yaşayan iki aksakalından birisi (öteki Dionis Tanasoğlu’dur) olan Nikolay Babaoğlu, 2003 yılında 75.Doğum yıldönümünü idrak etmektedir. Kimdir, bu Babaoğlu ve neler yapmıştır?...Aşağıda O’nu Mut’tan Haber okurlarına tanıtmak esterim…  

               ÖZGEÇMİŞİ

            Nikolay Babaoğlu 2 Mayıs 1928 tarihinde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak Moldova’nın Taraklı Rayonuna bağlı Tatar-Kıpçak Köyünde dünyaya geldi. Babası,Rusinin Mitinin Miyalın Panayudun Nati lakabıyla tanınan İgnat Panteleeviç(1905-1975); anası ise Kıpçak’ın tanınmış ailelerinden Kazancılar’ın kızı, yakınları tarafından Tudora-Bulü diye çağırılan  Fedora Nikolaevna(1903-1998)’dır. Nikolay, ailenin en büyük çocuğudur. O’ndan sonra sırasiyle İgnat (1935) ve Mihail (1938) adlı iki erkek; Vasilisa (1941) ve Mariya (1943) adlı iki kız kardeşi dünyaya geldi...1948 yılında Viktorya Arnaut’la evlendi. Bu evlilikten Nina (1949) ve Tatyana (1958) adlı iki kızı oldu. Kardeşleri de, kızları da yüksek tahsil yaptılar ve hepsi de evli olup; maişetlerini temin edebilecek işlerde çalışmaktadır... Viktorya Hanım, 25 yıllık bir beraberlikten sonra yakalandığı amansız bir hastalıktan kurtulamadı ve hayata veda etti!...

            Anası, teyzesi ve halasından masallar, türküler, mani ve ninniler dinleyerek büyüyen Nikolay, folklor eğitimini küçük yaşlarda aldı. Böylelikle geleneksel Gagauz-Türk yaşantısını da içine sindirerek, bugünlere geldi. Nitekim, ilk kitabı olan Gagauz Folkloru, ondaki kültür birikiminin ürünüdür.

            İlk öğrenimini Kıpçak’ta yaptı. Ailesinin ısrarı üzerine 1941’de bugün Ukrayna sınırları içerisinde kalmış olan İsmail kentindeki papaz okuluna kaydoldu. Buradaki tahsilini tamamlayabilseydi, bugün bir kilisenin papazı olarak çalışıyor olacaktı. Ancak ikinci dünya savaşının başlaması nedeniyle 1944 yılında Kıpçak’a döndü. Kıpçak ve Basarabya’nın tamamı o devirde Romanya’nın elindeydi. Fakat savaştan sonra bu topraklar Sovyetler Birliği’nin eline geçti ve böylelikle Romen vatandaşı olan Gagauz Türk’ü Nikolay Babaoğlu da SSCB vatandaşı oldu. Basarabya toprakları da savaş sonrasında kurulan Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlandı. O aşamada pek çok öğretmen, papaz ve sade vatandaşlar Romanya’ya göç ederlerken, Gagauzlar’ın tamamı gibi, Nikolay da doğduğu toprakları terk etmedi.                

            Yeni kurulan Moldova hükümeti, öğretmenlerinin Romanya’ya kaçmaları nedeniyle kapanmış olan okulları faaliyete geçirebilmek için, belirli tahsil seviyesi bulunan kişilere öğretmenlik yapmaları için çağrıda bulundu.Kabul edenlerin askerlikten muaf tutulacaklarının duyurulması üzerine, savaştan da uzak durma şansını kullanmak isteyen Nikolay, daha 16 yaşında iken doğduğu Kıpçak köyü okulunda 1944’de  öğretmenliğe başladı. Önce birinci sınıf öğretmenliği verildi ise de; üç yıllık Papaz Okulu eğitimi almış olmasından dolayı göze girmeyi başardı ve daha yüksek sınıflarda da öğretmenlik yaptı. O arada Kahul kentindeki Pedagoji Okuluna kaydoldu; hem öğretmenlik yaptı; hem de bu okulu bitirdi. Aynı yıl (1950) Kişinev Üniversitesi Moldova Dili ve Edebiyatı Bölümüne girdi ve dışarıdan iştirak ettiği sınavlarda başarılı olup, üniversite diploması aldı.  

            Öğretmenlikteki ilk yılları, Nikolay’ın yüreğinde sızılar yaratır! Çünkü o öğretim yılının başında birinci sınıfa 36 öğrenci kaydolmuş; fakat 32 öğrenci açlıktan ve aşırı soğuktan, gözlerinin önünde bağıra bağıra, teker teker ölmüşlerdi!...Bu nedenle 36 öğrenci ile başlayıp, 4 öğrenci ile tamamladığı o 1946-1947  öğretim yılını hiç unutmadı...O kıtlık ve açlık yılları, sonraları Masallı Toprak adlı romanın yazılmasına neden oldu. Yine o yılların yüreğinde yarattığı sızı, O’na Kıpçak’tan sonra Avrupa’nın en büyük köyü olan Kongaz ve bugün Gagauz Yeri Özerk Bölgesi’nin  başkenti olan Komrat’taki okullarda öğretmenlik ve müdürlük yapmasına yol açtı. Hatta gün geldi, Bağımsız Moldova Cumhuriyeti’nin Eğitim ve Bilim Bakanı Yardımcısı olarak birkaç yıl süreyle görev yapmasını sağladı.

            Nikolay Babaoğlu sürekli yazan, okuyan ve yayınlayan, çok yönlü bir yazar ve şairdir. Bir yandan şiir, öykü, roman, oyun vb.gibi edebi eserler yaratmakta; öte yandan folklor, edebiyat, tarih vb.gibi konularda derlemelerini sürdürmekte ve yayımlamaktadır. Hiç durmadan sürdürdüğü bir başka çalışması ise, Gagauz okulları için ders kitapları hazırlamakta ve bunların yayımlanması için çaba harcamaktadır.

            Öğretmenlik ve yöneticilik görevindeki başarılarından dolayı 1961’de; yazar olarak verdiği emekten dolayı 1966 yılında Devlet ödülleri aldı.

            1984 yılında Moldova Yazarlar Birliği Gagauz Seksiyonunun başına getirildi. O yıllarda SSCB’nin her yerindeki Yazar Birlikleri, müstakil birer Bakanlık gibi çalışıyorlar, burada görevli olanlar, devletten maaş alıyorlar, ikametleri için birer daire tahsis ediliyordu. Babaoğlu burada, genç Gagauz şair ve yazarlarının Birliğe üye olmaları; onların eserlerinin basılması konusunda etkili çalışmalar yaptı. Todur Zanet, Vasi Filioğlu, Petri Yalıncı, Mariya Kuyumcu, Olga Radova vb.gibi şair-yazarlar Babaoğlu’nun desteğiyle kendilerini göstermek imkanını buldular.

            Büyük Gagauz Şair ve Yazar Nikolay Babaoğlu 26 Ağustos 2008 tarihinde Kişinev’de vefat etti.

FOLKLORCU YANI

            Nikolay Babaoğlu’nun hayatında halk kültürünün çok önemli yeri vardır; gelenek ve göreneklerine bağlıdır ve bunların kaybolmaması için, çocukluk yıllarından beri derlemeler yapmıştır. Yapılan bu derlemeler zaman zaman gazete ve dergi sütunlarında yayımlanmış; ileriki yıllarda da kitap bütünlüğünde yayımlanmıştır. 1963 yılında yayımlanan Gagauz Folkloru kitabı, bu sahadaki ilk ciddi çalışmadır. Bu kitapta, çoğu Kıpçak Köyünden olmak üzere Gagauzya’dan derlenen türküler, söyleyişler, bilmeceler, masallar, legendalar, hikayeler, Nasreddin Hoca fıkraları yer almaktadır. Ancak şunu da ekleyelim ki, kitapta yer alan folklor ürünlerinin en az otuz katı büyüklüğündeki malzemeler, yayımlanmayı beklemektedir. Aslında O’nun yarattığı bütün edebi ürünler, kaynağını halk kültüründen almaktadır. Çevresindeki gençlere de bunu öğütlemekte, onların da folklora yönelmelerini sağlamaya çalışmaktadır.

SÖZLÜK VE DERS KİTAPLARI

            Babaoğlu ilk Gagauz Gramerini ve VII. Ve VIII. Sınıflar için Okuma Kitabını 1961 yılında hazırladı. Daha sonra kardeşi Dr.İgnat Bababaoğlu ile birlikte IX. Ve X. Sınıflar için sentaks kitabını yayına hazırladılar ve bu kitap Eğitim ve Bilim bakanlığı tarafından bastırılıp, Gagauz Okullarına dağıtıldı. 1991’de VII. Sınıflar için; bir yıl sonra da VIII. Ve IX. Sınıflar için gramer kitabının hazırlanıp yayımını sağladılar. İki kardeş 1993 yılında da kiril alfabesiyle bir Gagauzca-Rusça ve Rusça-Gagauzca Sözlük yayımladılar. Bu Sözlük 1996 yılında latin alfabesine çevrilip tekrar yayımlandı.

ÇOCUK EDEBİYATI

            Küçük çocukları da ihmal etmeyen Nikolay Babaoğlu, özellikle Uşak Başçaları (Çocuk Bahçeleri-Kreş) için 1990 yılında bir kitap yayımladı. Literatura Sabaalıkları Uşak Başçalarında adlı bu kitapta  Dimitri karaçoban, Dionis Tanasoğlu, Mina Köse, Todur Zanet, Todur Marinoğlu, Vasi Filioğlu gibi Gagauz şair ve yazarlarının çocuklara yönetelik eserleri yer aldı. Ayrıca, Rus yazarları K.Çukovski, Marşak, A.Bartold,A. Puşkin ile Moldovan-Romen yazarlar M.Eminescu, İ.Krenga, S.Vangeli vb.den bizzat çeviriler yaparak bu kitapta yayımladı.

            Yine çocuklara yönelik 21 kısa öyküyü, Gani adını verdiği kitapta topladı. Çocukların anlayacağı dille kaleme alınan bu öykülerde yazar, Gani’nin, doğumundan itibaren, okul yaşına gelişine kadar geçen yıllardaki yaşantısını mizahi bir şekilde anlatmaktadır.

            ÖYKÜCÜLÜĞÜ

            Babaoğlu’nun asıl öyküleri, büyüklere yöneliktir. O’nun öykülerinde Gagauz halk yaşantısının bütün yönleri görülmektedir. Gagauz yaşantısındaki güzellikler ve tüm mutlulukların yanısıra, felaketler, acılar, savaşlar,mücadeleler vb.akıcı bir üslupqla anlatılmaktadır. Yazar bunu yaparken, daha çok kendi yaşantısını ve bu çerçeve içindeki tüm olayları anlatmakta; kullandığı üslupla, okuyanı zaman zaman güldürmekte, zaman zaman da düşündürmektedir.

            Hikayelerin geçtiği yer genellikle kolhozlardır. Kolhozlar, komünist sistemin getirdiği felaket yerleridir. İkinci Dünya savaşından sonra Sovyetler Birliği’nin eline geçen Basarabya toprakları, sahiplerinin ellerinden zorla alınır; hatta bununla da yetinilmeyip, sağılıp südü içilen; bu sütten, beslenmek için yoğurt ve peynir yapılan hayvanlara kolhozlar el koyar ve bu sistem tüm insanları köle haline getirir. Babaoğlu tüm bu acıları bizzat yaşamıştır ve bir yazar olarak olayları öykü biçiminde kaleme almıştır.Bu öykülerde, biribirlerini gammazlayıp, göze girmeye çalışan kötü insanlar; güç durumda kalanlara yardıma koşan iyi adamlar; yüzsüzlükler, riyakarlıklar, sarhoşluklar, cehalet,görgüsüzlük, bilgisizlik, silahlar, cinayetler sürükleyici, ama acı bir  biçimde anlatılmaktadır...O yıllar, sosyal sorunların alabildiğine büyüdüğü yıllardır; insanlar çaresizdir, işsizdir, parasızdır ve Gagauzlar bugün bile, bu sorunların bir çoğunu halledebilmiş değildir.Sovyet sistemi insanları robotlaştırmış; ruhsuz, duygusuz bir hale getirmiştir! Birilerinin gözüne girebilmek amacıyla biribirlerini gammazlayan insanların sayıları az değildir. İnsanların çoğu, sadece kendini düşünür; kendi amaçlarını gerçekleştirebilmek için, en yakın arkadaşını bile satabilir!...İşte Nikolay Babaoğlu tüm bunları yaşamıştır ve bugün de yaşayarak, çağına tanıklık etmektedir. Bu tanıklık, O’nun tüm edebi eserlerine yansımaktadır. Özellikle son yarattığı eserlerin ana teması budur. Çünkü O, gördüklerinin ve bildiklerinin, gelecek kuşaklara yol göstermesini, ders olmasını arzu etmektedir.

OYUN YAZARLIĞI

            Babaoğlu, oyun yazarlığını da denedi ve Mumnar Saalık İçin adıyla bir deneme yaptı. Önce süreli bir yayında yayımladığı bu eseri daha sonra kitap haline getirerek, kalıcı olmasını sağladı. Bu eserde Sovyetler Birliği’nin hem kendi halkını, hem de dünyayı nasıl aldattığı; komünist sistemin getirdiği kötülükler, felaketler anlatılmaktadır. Özellikle Gagauzlar arasında yalancılık, jurnalcilik, hırsızlık, çıkarcılık gibi kötü alışkanlıkların alabildiğine yayıldığı vurgulanmakta; kolhozlarda dönen dolaplar yüzünden pek çok insanın karşılaştığı felaketler ortaya konulmaktadır.

            Kuşkusuz, oyunun tümü, böylesine iç karartıcı değil; mesela Olga ve Vladimir adlı iki gencin romantik aşkları, yer yer oyunu duygusal hale getirmektedir. Ayrıca, oyun kurgusunda folklorik motifler de bulunuyor. Gagauz gelenek ve görenekleri; bir düğün sahnesi ve böylelikle Gagauzlar’daki düğün adetlerinin bütünüyle ortaya konulması oyunun zevkle okunmasını sağlamaktadır. Babaoğlu’na göre, oyunun içine yerleştirilen folklorik motifler, Gagauz hayatının sonsuzluğunu ve gelecekteki güzelliklerin habercisidir...              

ROMANI

            Babaoğlu’nun bir de romanı bulunmaktadır. Masallı Toprak adını verdiği bu roman, aslında bir “Uzun Öykü” olarak kaleme alındı ve  sonradan roman bütünlüğüne dönüştürülerek yayımlandı. Masallı Toprak, Basarabya yani Gagauzya’dır. Burada yaşayan insanların 1930-1950 yılları arasındaki ekonomik,sosyal,kültürel tüm sorunlarını irdeleyen bu roman, aslında Babaoğlu’nun gerçek hayak hikayesidir. O, kendi hayatı etrafında cereyan eden olayları usta bir yazar olarak kaleme alıp, romanlaştırarak, geleceğe aktarmış bulunuyor. Bu romanın özelliklerinden birisi, Basarabya’dan, insan manzaraları sergilemesidir. İkinci Dünya Savaşının en acımasız yılları...kan gövdeyi götürüyor! Bir hay-huydur giderken, Gagauzlar ne yapacaklarını şaşırıyorlar! Nereye gitsinler? Kimin yanında yer alsınlar? İyi ki umutlanıp da Kırım Türkleri gibi Almanlar’ın safına geçmediler! Öyle yapsalardı, hepsi de katledilecek veya Sibirya’ya gürgün edileceklerdi. Ama Sovyetler Birliği, bu Türk oğlu Türk olan Gagauzlar’ın iki yakalarının bir olmalarını da hiç istemedi; hep yoksul bıraktı bu insanları. Her vesileyle vurguladığım gibi, bütün Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nde iki Türk topluluğu çok geri bırakılmış; adeta ölüme terkedilmişti. Bunlardan birisi Karakalpak Türkleri öteki Gagauzlar’dı... Sovyetler Birliği’nden medet umarak, her kasabaya Lenin’in heykellerini diken Gagauzlar, bugün de aynı yoksulluk içre hayatlarını sürdürmektedir. Ama ne yazık ki, Özerk Gagauz Bölgesi’nin başkenti Komrat’taki Halk Meclisi önündeki Lenin heykeli hala yerinde durmaktadır. Oysa Rusya’da bile Lenin heykelleri yerle bir edilmiştir!

            İşte, Babaoğlu’nun romanı, böylesine acı bir ortamda sürüklenen Gagauz lar’ın gerçek hayat hikayesidir.

 

KİTAPLARI

            Babaoğlu, hemen her konuda yazdı ve bunları çok değişik gazete ve dergilerde Rusça, Moldovanca ve Gagauzca olarak yayımladı.Kimi şiir, öykü  ve çeşitli konuları içeren yazıları antolojilerde yer aldı. Çeşitli sınıflar için hazırladığı ders kitapları ve sözlüklerin  dışında, kitap bütünlüğünde yayımladığı eserler ise şunlardır: Gagauz Folkloru, (1963), Legendanın İzleri (Annatmalar,1974), Bucak Ecelleri (Annatmalar,1974) ,Karanfiller Açtılar (Annatmalar,1981), Tarafımın Peetleri (Şiirler, 1988), Masallar (1991), Klastan Dışarı Okumaklar(Mina Köse ile,1992), Bir Öykümüz Var (Uzun Öykü, 1994), Gani (Küçüklere Annatmalar, 1998), Publisistika Yazılarından (Makaleler, 2000), Gagauzlar’ın Kaderi(Belgesel Roman,2003), Seçme Yaratmalar (Seçki, 2003). Nikolay Babaoğlu’nun bu kitapları Gagauz Türkçesi ile yazılıp basıldı. Ayrıca, Rusça ve Romence birkaç kitabı ile, Romence’den Gagauzca’ya tercüme ederek yayınını sağladığı kitapları da bulunmaktadır.



139 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Türk Devletleri Teşkilatının Turizm Başkenti CELALABAD - 14/03/2025
Türk Devletleri Teşkilatının Turizm Başkenti CELALABAD
BALKANOLOG – TÜRKOLOG PROF.DR. YUSUF HAMZAOĞLU (80.YAŞINI KUTLARKEN) - 11/03/2025
BALKANOLOG – TÜRKOLOG PROF.DR. YUSUF HAMZAOĞLU (80.YAŞINI KUTLARKEN)
ESKİ RAMAZAN’LARI ANIMSARKEN… - 07/03/2025
ESKİ RAMAZAN’LARI ANIMSARKEN…
RAMAZAN FIKRALARI - 04/03/2025
RAMAZAN FIKRALARI
KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ K.E.İ. - 25/02/2025
KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ K.E.İ.
BÜYÜK BİR KAHRAMANI ANARKEN ALİ ÇETİNKAYA - 21/02/2025
BÜYÜK BİR KAHRAMANI ANARKEN ALİ ÇETİNKAYA
TÜRK DÜNYASININ MANEVİ BAŞKENTİ TÜRKİSTAN - 18/02/2025
TÜRK DÜNYASININ MANEVİ BAŞKENTİ TÜRKİSTAN
DOĞUMUNUN 175. YILDÖNÜMÜNDE Osmanlı Tarihi Hakkında Destan Yazan Moldovalı MİHAİ EMİNESCU - 14/02/2025
DOĞUMUNUN 175. YILDÖNÜMÜNDE Osmanlı Tarihi Hakkında Destan Yazan Moldovalı MİHAİ EMİNESCU
TATARİSTAN CUMHURİYETİ - 11/02/2025
TATARİSTAN CUMHURİYETİ
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar37.906138.0580
Euro41.841742.0094
Hava Durumu