ALİ YAVER SOYLU
aliyaversoylu@muttanhaber.net
Her gülücükte bir Mut’lu….
16/01/2013 Mutlu insanların bir araya gelmesi, birlikte çözüm üretmesi, farklı siyasi amaçlar ve çıkarlar olmaksızın, “Önce Mut” ekseninde organize olması şu dönemde çok ciddi bir ihtiyaç. Gerek Mersin, gerek Konya, gerek Ankara, İstanbul … ya da Türkiye’mizin hangi ili olursa olsun, dernekleşme, vakıflaşma sivil toplum örgütleriyle başlayan bir çalışma. Namı diğer Mut Lobisi. Bugün Gülnar’ın, Silifke’nin, Ermenek’in her türlü ortamda, ilçe merkezli milliyetçiliğin nasıl yürütüldüğüne dair başarıları ortadadır. Hem siyasal, hem bürokratik hem de birlikte hareket etme, sahiplenme noktasındaki gayretleri, takdire şayandır. Bir Mut’lu olarak bizlerinde yapması gereken, Mut’lu insana öncelik vererek, hizmet vermek. Bir araya gelmek, birbirinin derdiyle dertlenmek, güzel ve farklı organizasyonlarla insanları buluşturmak. Hastasında, öğrencisinde, resmi işlemlerinde, ziyaretlerinde ya da en azından bir kahve içimlik molasında, kapı çalabileceği hemşerilerini tanımak, gönül bağı kurmak, çok anlamlı görevler. Bunu başarabilecek, Mutlu organizasyonlara ihtiyaç var. Ankara’da Mersin’de Mutlu dernekler var. Ne kadar güzel. Mersin’deki derneğimiz ilimizde olması sebebiyle biraz daha yakın ve aktif. Aslında ilçemize uzak derneklerin daha aktif olması gerekir ama birilerinin çiftliği gibi görülürse sonuç hüsran olur. Türkiye’nin başkentinde sayısı hala 63 civarı olduğu görülen Ankara’daki Mut Kültür ve Tanıtma Derneği ne yapar, hala merak ediyorum. Belli bir konuma gelmiş elitler tabakasını mı temsil ediyor? Birileri o koltukta olunca prim mi yapıyor? Kaç Mut’lu ya sahip çıkmış? Neden Mut’la bir alakası yok? Varsa neden kimsenin haberi yok? Hangi aktif çalışmayı yaparlar? Bir internet sitesini bile güncellemekten aciz doğrusu. “Ankara'da ikamet eden ve her birinin belirli yerlerde konumları olan "Mut sevdalısı Mutlular" bir araya gelerek 22.02.1990 tarihinde "Mut Kültür Ve Tanıtma Derneği" adı altında Ankara'da bir dernek kurmuşlardır” diyerek elit, belli bir siyasal çizgi ve küt bir ufukla, iş yaptıklarını düşünenler, Karaman’daki Mutlular Derneğini örnek alsınlar. Orada gençler, samimi, içten ve herkesi kucaklayan bir anlayışla bu işin üstüne gidiyorlar. 64’ü bulamayan ya da bulmak istemeyen, dışlayan yapı, Mut’un misafirperver, olgun ve hoşgörülü anlayışını temsil edemez. Onlar yesin, içsin, memleketi kurtarsın, ayılınca pişman olsunlar, “bu memleketin meselesi bizi aşar” desinler. Kendine güveni olmayanlar, Mut’un kanaat önderi olamazlar. Bu işler aktif insan işidir, özgüveni ve cesareti olan insan işidir. Konumu ve parası olsa da özgüveni yoksa, fedakarlık gibi bir derdi yoksa neye yarar ki? Mücadele mi ki? O zamanlar birilerinin siyasi geleceğini tayin etmek için kurulmuş örgütlenmeden öteye gitmemiş diye düşünmek zorunda kalıyoruz. Acilen Ankara’da yeni bir oluşuma ve Mutluları adam akıllı temsil edecek bir derneğe ihtiyaç var. Nihayetinde amaç; “Önce Mut” ise, farklı derneklerin olması kimseyi rahatsız etmemeli. Siyasal kaygılardan ve tiniyette başka amaç olmadan, art niyetsiz bir şekilde Mut’un insanı düşünen her türlü organizasyon acil bir ihtiyaç. Mut sahipsiz deniyor. Aslında sahipsiz değil ama sivil örgütlenmesi zayıf. Bir araya gelmekten ziyade, Mut merkezde bananecilik var. Geniş bir tarımsal alan, yıl 12 ay gelir, yatay gelişmiş ve kendi halinde bir hayat tarzı mücadeleci kimliğimizi biraz örseliyor aslında (ya da başkaca nedenler). İçinde yaşanan coğrafya Ermenek gibi kör nokta, kısıtlı imkan olsa, Mut’taki okuma oranı bugünün en az 10 katı olurdu. Sivil lobi olmuş olsa, Gülnar’ın memur bürokrasinin en az 10 katı Mut’lu bürokrat olurdu. Siyasette daha bilinçli ve ben değil, biz merkezli olunmuş olsa Silifke’den daha fazla milletvekili başarısı olurdu. Mut’un iyi niyet karnesi çok büyük ama başarı karnesi biraz düşük. Potansiyelini kullanmıyor. Bu potansiyeli harekete geçirdiğimiz anda, güzel ilçemizin önünde kimse duramaz. Birbirine bağlı, saygılı, hoşgörülü, insanına sahip çıkan ve bir araya gelmek için zor günleri beklemeyen bir ideal ile Türkiye geneline yayılmış ve “Nerede bir Mutlu varsa orada gönül var, kapı var”, diyebilecek bir alt yapı sağlanırsa, gerçek bir kutup yıldızı oluruz. Mut’un yol, su, elektrik, köprü, inşaat gibi ihtiyaçları kadar, sosyal yaşamı içinde ihtiyaçları var. Bunları tespit etmek, Mut’un sosyokültürel zenginliğini hem yaşamak hem de yaşatmak, sahip olduğu değerleri korumak, gelenek göreneklerini gelecek kuşaklara aktarmak, Mut hakkında bilinçlenmek, Mut’taki okuma azmi içinde olan gençlerin eğitimine destek vermek, Mut’lu iş adamlarını yine Mut’lu iş dünyası ile tanıştırmak, Yapıntı’daki zeytinin dalını, İstanbul Boğaz köprüsünde görebilmek, Mut kayısının aromasını Ankara Kızılay’da hissedebilmek, Hamçökelek türküsünü İzmir Bornova’ya duyurabilmek, Mut’un düğürcüğünü Trabzon Sürmene’de batırık ikram ederek tattırabilmek, gerçek milliyetçi yörük kültürünü Türkiye’ye tanıtabilmek, ‘bir el gelse de beni bir yerlere getirse’ diye beklemeden, kendimizden yola çıkarak dostluk köprüleri kurabilmek, en büyük Mut hayalimdir. Bu hayalin gerçekleşmesinde elini taşın altına koyacak, kendinde bir kıvılcım bir reaksiyon hisseden özellikle Mut dışındaki herkese şimdiden sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
50 YAŞINDAYIZ - 02/01/2024 |
50 YAŞINDAYIZ |
LÜZUMSUZ DOĞALGAZ MUT’U KARIŞTIRDIN - 27/12/2017 |
LÜZUMSUZ DOĞALGAZ MUT’U KARIŞTIRDIN |
NELER OLMUŞ, NELER BİTMİŞ? - 16/08/2017 |
NELER OLMUŞ, NELER BİTMİŞ? |
DARBE - 20/07/2016 |
DARBE |
MAYIS TRAFİĞİ - 18/05/2016 |
MAYIS TRAFİĞİ |
Canlı Bomba - 23/03/2016 |
Canlı Bomba |
Suriye Suriye Suriye... - 17/02/2016 |
Suriye Suriye Suriye... |
KISA KISA ACABA… - 27/01/2016 |
KISA KISA ACABA… |
TERÖRÜN NERESİNDEYİZ? - 20/01/2016 |
TERÖRÜN NERESİNDEYİZ? |
Devamı |