Geçtiğimiz hafta tarihimizin en kanlı terör saldırısı gerçekleşti. Barış olarak tertiplenmiş bir mitingde bomba patlaması, ülkemizi yasa boğdu ve çok kanlı bir eylem olarak tarihe geçti.  Yüze yakın can kaybı ve çok sayıda yaralımız var. Milletçe kahrolduk. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, milletimize başsağlığı ve yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.

Devletimizin ve hükümetimizin; bu kanlı eylemi gerçekleştiren kirli elleri bir an önce adaletin huzuruna çıkarmasını ve karanlık senaryoların bir daha yaşanmaması için gerekeni yapmalarını istiyorum.

Barış mitingi olarak tertiplenen organizasyonda emniyet mensuplarına linç girişimi, nihayetinde emekçi ve emir komuta altında çalışan insanların sözde “barış için geldik” diyerek saldırıya uğraması kafamda, acaba hangi barış, diye soru işareti doğurmuyor değil? 

Barış, demokrasi, özgürlük vs adı altında gerçekleşmiş birçok eylemin çatışmayla, yakmayla, yıkmayla, sivil vatandaşları eve hapsetmeyle sonuçlandığını izledik, gördük ve bu maalesef böyle devam ediyor. Kendisini akıllı, toplumu cahil zannedenlerin yapmış oldukları akıllıca ve ustaca eylemlerin devletimize, milletimize nasıl bedeller ödettiğini haliyle üzülerek görüyor ve yaşıyoruz.

Sonuç olarak eli silahla barış istenmeyeceği gibi, güvenlik güçlerini linç etmeye kalkmakla da barış istenmez. 

*

Ben barış istiyorum, çünkü sen hainsin…

Ben sosyalistim sen değilsin, çünkü devlet sana bakıyor…

Ben iktidar olmak istiyorum, çünkü sen iktidarsın…

Ben kadrolaşmak istiyorum, çünkü sen kadrolaşabilirsin…

Ben güce sahip olmak istiyorum, çünkü sen güce sahip olamazsın..

Ben akıllıyım, sen cahilsin, sen gericisin, bidon kafalısın…

Ben herşeyi bilirim, sonra çark ederim, millete rağmen derim, sen millet dersin…

…..

Ya da başka görüşten tam tersi.. Öyle veya böyle ne fark eder ki? 

Sen beni, ben seni anlamaya, dinlemeye, hikayemizden ders çıkarmaya çalışmadıktan sonra? Sen direniş istemişsin, ben özgürlük. o silahı almış, öteki yetkiyi…

Barış ve kardeşlik diyoruz ama Türkiye'nin barışa en elverişli en güvenli yeri neresi?

Ne yapacağız? 

Ölmeye öleceğiz ama sadece ölmek için mi yaşıyoruz?

Ya da “Ben ille de ben benim gibiler” demek için mi geldik dünyaya? 

Amacımız ne?

Barış mı?

Barışmak için ne yapılır?

Biz, sağ duyulu davranarak birbirimize sahip çıkacağız.