Merhaba;

Cumhuriyet meydanındaki rezalet tam gaz devam ediyor. Her gün, daha önce yaptıkları bir şeyi kırıp, kazıp ilave bir şey yapıyorlar. Plansızlığın ve yeteneksizliğin zirvesini görmek isterseniz bunları birkaç gün izlemeniz yeterli. Geçen yıl festivalin hemen ertesinde start alan proje-ki proje bile değil-tanıtım levhasındaki bilgiye göre yılbaşında bitecekti. Proje diye kakalanan şeyin dinozorlar tarafından bir başka dinozora sipariş verildiği çok belli. Bu dinozorlar; kendilerine Anıtlar Yüksek Kurulu veya Tabiat varlıklarını koruma vesaire gibi isimler vererek, nerden aldıkları belirsiz bir yetkiyle tuhaf şerhler koyabilen bir topluluk. Örneğin eski bir taş eviniz var. Yıkıp yenisini yapmak istediniz veya müteahhite verip birkaç daire sahibi olmak istediniz. Bu dinozor grubu ortaya çıkar ve burası tarihi eser dokunamazsın der. Düşünün kendi malınıza bu dinozorlar istemediği için dokunamıyorsunuz. Ve ne acıdır ki Türkiye Cumhuriyeti kanunları bunlara karşı koyacak güçte değildir. Sırf bu yüzden bile Anayasa değişmelidir. İşte bu dinozorların görevlendirdiği bir başkası buraya güya proje diye bir uygulama çiziktiriyor. İş o kadar modernize edilmiş ki işin başında mimar bile yok. Bu dinozorların zamanında mimarlık henüz bilinmediği için işi bir taşerona vermişler. O da başka taşeronlara vermiş miş miş miş… Belediye önce işi sahiplenme refleksi gösterdi ama daha sonra iş başka bir mecraya doğru gittiği için bu rezaleti sahibine bıraktı. Bu proje müsveddesinin bu meydana uygulanması bu sene bitmez. Çünkü bu dinozorların karıştığı hiçbir iş mutlu sonla bitmez.

Bu gün itibariyle parkomatik parkomat ya da adı her neyse olan bir uygulama başladı. Ana yol dediğimiz bulvarın kenarına çift sıra halinde yapılan parkların ücretlendirilmesi anlamına gelen bu uygulama, akşama kadar oralarda duran araçların orda bulunmasının ne kadar gerekli olup olmadığını gösterecek. En azından yolun kenarı boş olacak. Şimdi bu konuyla ilgili olarak daha önce uygulanan yerlerde, vatandaşın dava açması sonucunda bu uygulamadan vazgeçildiği bilgisi var. Kişisel görüşüm uygulamayı desteklemekten yana, hatta sadece ana yol değil tüm caddeler için geçerli olmalı ki şehir merkezi tabir ettiğimiz bölgedeki cadde ve sokaklardaki trafik kaosu sona ersin. Bu uygulamanın birilerine rant konusu olması durumuna hiç girmeyeceğim. Çünkü ihale edilen her işte birileri kazanır; az ya da çok. Asıl merak ettiğim bu uygulama ile ilgili emsal kararlar varken; yani bir dava açılması neticesinde bu uygulamanın iptali söz konusuyken, belediye nasıl böyle bir işe soyunur ve nasıl başlatır? Bu konudaki başlangıcı hızlandıran eğer “belki de kimse mahkemeye gitmez” beklentisi ise, bu hiçbir kuruma yakışmayan bir planlama ve mantık hasreti çeken bir start olur. Park ve trafik sorunu var elbette. Ama çözüm bir süre sonra iptal edilecek olan bir uygulamayla olmayacak gibi. Motosikletler konusunda çok başarılı olan, çeşitli köşeleri tutup akşama kadar ceza yazıp belki de onlarca motosikleti yedi emine gönderen trafik ekipleri bu emri kimden alıyorlarsa bu park mevzusu için de o makamın emrini bekliyor olmalılar. Makam bu emri vermediği sürece her yer; hatta park yapılmaz levhasının önü bile potansiyel park yeri olacaktır. Trafiğin sıkışma nedeni de bu düzensiz parklar yüzündendir. Netice de bir yıl öncesine kadar dev bir park alanı olan Cumhuriyet Meydanı artık dev bir puzzle'a dönüşmüş durumda. Bu ihaleyi vereni biliyoruz da, bu ihale bu kadar uzadığı halde acele etmediğine göre bu işten zarar etmeyecek olan taşeronun kazandığı parayı kimin verdiğini sormak hakkımız. Bu dinozor kurumun bir bütçesi varsa bile bir geliri olmadığından bunların böyle salak işlere harcadığı parayı devletin verdiği kesin. Devlet bu parayı nerden buluyor? Nerden olacak; vatandaşın vergilerinden, motorsikletliye kesilen cezadan şundan bundan. Düşünün, dinozorlar bir şehir meydanını yağmalayıp trafiği alt üst ediyor, sonra o trafik karmaşasından park cezaları kesiliyor, sonra o paralar bu kaosu başlatan dinozorlara veriliyor, dinozorda parayı saçma sapan işlere harcıyor. Kapitalizm böyle bir şey galiba. Son olarak tekrar söyleyeceğim şudur: Anayasa değişsin, dinozorlar da tarihteki yerini alsın. Yani Anayasa şart.

Afiyet Olsun